İKİMİZDEN BİRİ

CİNAYET Bölüm 1

  Bıçağın soğuk metalini boynunda hissediyordu. Korku içinde titriyor ve yalvarıyordu. Kim olduğunu bilmediği hatta yüzünü ilk defa gördüğüne emin olduğu bir adam tarafından öldürülmek üzereydi. Adamın suratına baktığında donuk bir ifadeden başka bir şey göremiyordu. Karşısında sanki etten kemikten bir insan değil de beton bir duvar var gibiydi. 

 Bıçağın keskin yüzü artık boğazını çizmeye başlamıştı. Adam onu öldürmüyor adeta son anlarını izliyor gibiydi. Ağır hareketlerle bıçağı boynuna bastırıyor ama o öldürücü darbeyi vurmuyordu. 

  Boğazından boynuna doğru yavaş yavaş süzülmeye başlayan sıcak kanını hissetti ve acı içinde inledi: 

-Lütfen! Bırak beni. Kimsin? Ne istiyorsun? Para mı? Çok param var. İstediğin kadar alabilirsin. Bu geceyi hiç yaşanmamış sayarız.

Can korkusuyla bu cümleler dilinden dökülürken birden kafasında bir ışık çaktı. ''Kameralar!'' diye bağırdı.

-Her yerde, evin her yerinde kameralar var. Eğer beni öldürürsen polis yarın olmadan bulur seni. Ömür boyu hapislerde çürürsün. 

  Karşısındaki donuk suratlı, hissiz adamın kafasını yine aynı ağır hareketlerle kafasını kaldırdığını ve odanın etrafındaki kameralara göz gezdirdiğini gördü. Birden bir umut ışığı belirdi içinde. Müstakbel katilinin korktuğunu düşündü ve hemen sözlerine devam etti:

-Gel anlaşalım. Bırak beni sana istediğin kadar para vereyim. Üst kata çıkalım, kasadan paraları alalım, kamera kayıtlarını silelim hatta kayıtların olduğu bilgisayarı al. Bu gece yaşanmamış olsun ikimiz de hayatlarımıza devam edelim.

  Boynundaki bıçağın baskısının azaldığını hissetti. Artık daha rahat nefes alabiliyor ve bıçak boynunu acıtmıyordu ama yine de gırtlağının hemen yanında bir bıçak öylece duruyordu. 

  Bir kez daha kaldırdı kafasını adam. Az önce kameraları gördüğü yerlere tekrar baktı ifadesiz bir yüzle. Sonrasında kafasını yerde önünde yatan çaresiz herife çevirdi. Bütün bu olaylar yaşanırken bir robot gibi ağır ağır hareket etmişti. Durdu. Bütün akşamın ağırlığına zıt bir hareketle var gücüyle bıçağı kurbanının boynuna bastırdı ve çekebildiği kadar hızlı bir hareketle çekti. 

  İçinde bulunduğu oda adeta kırmızıya boyanmıştı. Kendisi de öyle. Tek bir ses bile yoktu artık odada. Yerinden hiç kıpırdamadan önünde yatan adama baktı. Sanki kurtulma ihtimali varmış gibi son çırpınışları da bitene kadar öylece durdu. 

  Adamın artık kesin olarak öldüğünden emin olduğunda donuk yüz ifadesini hiç bozmadan kameralara poz verirmişçesine tekrar bir bakış attı. Buradaki işi artık bitmişti. Yine aynı ağır hareketlerle eldivenlerini çıkardı ceketinin cebine koydu ve oradan uzaklaştı.