02.10.2020
Dün ikisi birlikte uyuduktan sonra konuşma fırsatı bulamamışlardı. Sabah ilk Hyunjin uyanmıştı ve hâlâ kollarında uyuyan Felix'i izlemeye başladı. Hyunjin "Başım çok ağrıyor ben birşeyler mi içtim dün? diye kendi kendine mırıldandı. Birkaç dakika sonra Felix'in kollarında hareketlenmeye başladığını farketti, Felix gözlerini açtı ve etrafına bakında gözleri Hyunjin'inkilerle Hyunjin ona gülümsedi, Felix ise gözleri buluşunca ona boş boş baktı. Hyunjin'in gülümsemeyi bıraktı ve Felix'e ciddi bir şekilde baktı "Birşey mi oldu?" diye sordu. Felix sinirli bir şekilde kahkaha atıp "Hiçbir şey hatırlamıyorsun değil mi? Sen orda iki şişe viski içip herşeyi unutuyormusun? Ne kolay, bende yapsaydım keşke belki söylediğin bütün o laflar aklımdan silinirdi." dedi ve Hyunjin'in kollarından çıkıp yataktan kalktı. Hyunjin hızlıca arkasından kalkıp bileğinden yakaladı "Felix unutmam benim suçum değil!" dedi. Felix ona dönüp "Aynen zaten orda viskiyi sana zorla içiren de bendim! Bir kez hatırlamıyorsan bile sadece gelip özür dileyemezmisin? O kadar mı zor senin için o iki kelimeyi söylemek?" diyip hızlıca bileğini Hyunjin'den kurtardı. Hyunjin arkasından yürüyüp "Felix nolur konuşalım. Gitme lütfen" dedi. Felix ona durup ona baktı ve başını onaylar anlamda salladı. Hyunjin Felix'in elini tutup onu oturma odasına sürükleyip koltuklara oturttu ve kendisi yanına oturdu. Hyunjin ona bakıp "Felix ben sana neler dedim?" diye sessizce sordu. Felix "Sana katlanacakmışım katlanmazsam siktirip gidecekmişim öyle şeyler işte. Sonra sabah aradın ve işte sarhoştun kim Minho kim Jisung kim ben onu bile ayırt edemedin. Eve geldiğimde koltukta oturuyordun önünde iki bitmiş viski şişesi vardı bir de cips yiyordun yeni bir şişe daha açmıştın...işte öyle." demişti ve yüzünde hiçbir duygu yoktu. Hyunjin Felix'in gözlerinin içine sinirle bakıp "Kimde kaldın sen gece!?" diye bağırdı. Felix ona 'ciddi misin' der şekilde bakıyordu "Bu kadar şeyin arasından bir tek onu mu önemsiyorsun?" dedi. Hyunjin ona sinirlice bakıp "Diğer dediklerine de dikkat ettim sen benim soruma cevap ver." dedi. Felix "Jisung ve Minho'da kaldım bunda ne var? Onların ikisi de benim arkadaşlarım ve zaten onlar sevgililer!" dedi. Hyunjin sinirli bir şekilde kahkaha atıp "Senin sorunun işte bu herkese sorgulamadan salak salak güveniyorsun. Sonra kalbin kırılınca üzülüyorsun, yeterince kalbin kırılmamış ders çıkaramadın daha galiba" dedi. Felix gözleri dolu bir şekilde "Sabah aradığında yanına koştura koştura geldim. Senin bana teşekkür etme şeklin bu mu? Bağırıp beni ağlatman...hoşuna mı gidiyor duygularıma böyle hakim olabilmen?" dedi. Hyunjin sırıtıp "Evet Felix hoşuma gidiyor, seni benim yüzümden böyle ağlarken görmek hoşuma gidiyor" dedi. Felix'in gözyaşlarını tutamaya çalışırken "N-ne?" dedi. Hyunjin gülümseyip "Şaşırdın mı? Evet hoşuma gidiyor. Ama seni güldürebilmem de hoşuma gidiyor. Seni kontrol edebilmem hoşuma gidiyor asıl cevap bu." diyip Felix'in saçlarını okşamaya başladı. Felix ona bakıp "O zaman bu kadar duygusal olmam da hoşuna gidiyordur..." dedi. Hyunjin "Felix sendeki herşey hoşuma gidiyor." dedi. Felix onun gözlerinin içine bakarak "Hoşuna gitmesi ne güzel..." dedi. Hyunjin "Barıştık değil mi?" diye sordu. Felix başını onaylar anlamda salladı.
"Seviyormusun ki beni Hyunjin? Her zaman aklımdan bu soru geçiyor ama sana sormaya cesaret edemiyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevemedin Mi?
RandomHyunjin Felix'i ne kadar sevse bile hiçbir zaman o sevgiyi göstermedi. Felix daha fazla sevgi gösterdiğinde Hyunjin sadece sinirlendi. ~hyunlix angst~