yaramaz # gxg

yedi

・smutlu bölüm・

─ elvin

"elvin?"

içeri giren damla ile kafamı masadan kaldırarak ona çevirdim. elinde bir kahve ile yanıma gelmişti. yüzümde bir gülümseme oluşurken ayağa kalktım.

"işlerinden kaçmak için bana geliyorsun sanki." dedim elindeki kahveyi alırken. birkaç saniye gözlerini kaçırıp anlamlı bir şekilde gülümsediğinde sırıtışım büyümüştü.

"yok öyle bir şey.."

"tabi eminim yoktur."

"neyse neyse, yapmamı istediğin başka bir şey var mı?" diye sordu canlı sesiyle. "çok sıkılıyorum otura otura."

bir elim masama yetiştiğinde herkesin öğle yemeği için çıktığının farkında olarak kapıyı kilitledim. "var." dedim, yarım ağız gülümserken ona doğru birkaç adım attığımda kaşları havalanmıştı.

"soyun."

belinden tutup onu kendime çekerek vücutlarımızı birbirine bastırdım. eli omuzlarıma yol aldığında gözleri kısılmıştı, bunu istediğini çok belli ediyordu. ellerim çıplak bacaklarına ulaştığında kaldırıp masama oturttum.

"burada olmaz.." diye mırıldandı, durmak istemezce konuşuyordu. ellerim çıplak bacaklarında gezerken dudaklarım boynuna doğru yol aldı. küçük inlemeler çıkarıyordu.

"kimse bizi duyamaz." dedim boynundan uzaklaşırken. gözlerime bakarken başıyla onaylayınca şüphelendiğim durumun gerçek olduğuna emin olmuştum.

"sürekli bana bakarken aklından başka şeyler geçiyordu değil mi?"

gözlerime bakan gözleri yere doğru hareketlendiğinde sırıttım. geldiğimden beri bana masumca bakmadığını anlasam da emin olmak istemiştim ki onun aklı hep aynı yerdeydi.

onun eteğini çıkartıp yere fırlattığımda sabırsızca hareketlerimi izliyordu. bir hışımla iç çamaşırını da çıkardım, artık yarı çıplaktı. bacaklarını açıp bana gözleri kısık bakarken dudağını dişlemişti. ne kadar güzel gözüktüğünün farkında bile değildi.

kalçalarından tutup onu masama oturttuğumda hiç beklemeden bacaklarını tamamen açmıştı. alt dudağını ısırarak bana bir bakış attığında ellerim bacaklarını kavramış, yüzüm bacak arasına yanaşmıştı. hızlı bir darbeyle bacak arasını ıslattığımda sessizce inledi. dilim onun her tarafını hızlı bir biçimde ıslatıyordu, onu emip yalarken çok hoşuna gittiğini başıma koyduğu elin hareketlerinden bile anlayabiliyordum.

"a..a-ahhh.."

dilim klitorisine çıkarken baskı uygulayarak onu seslice inletiyordu. kendini tutmaya çalışırken dudaklarının arasından inlemeler kaçıyordu. inlemelerine dayanamayıp  dilimi hızlandırıyordum. yeterince ıslandığına emin olduğumda doğrularak onun hizasına geldim. bacaklarını benim vücudumu sıkıştırmak için kullanıp kravatımı çekerek yüzlerimizi yaklaştırdı.

"öp beni." diye fısıldadı. gülümseyip dudaklarımızı birleştirdiğimde elim çıplak bacaklarında gezerken yavaşça yukarıya doğru gittiğinde onun gömleğini açmaya başlamıştım. dudaklarım hareketlenip yavaşça alt dudağını emmeye başladı.

gömleğini yere fırlatıp sütyeninin üstünden göğüslerini avuçladım. sızlanır gibi ses çıkardı. elimi vücudunda gezdirmeye devam ederken ne kadar sabırsız olduğunu farkederek kıkırdadım.

"oynama benimle." diye mırıldandı derin sesiyle. çok hoşuma gidiyordu bu halleri. "önce haketmelisin güzelim." dedim ve kopçasını açarak göğüslerini ortaya çıkardım.

"önce inlemeni beğendirmelisin."

göğüs ucuna doğru ilerleyip ısırdım. acıyla inleyip başını geri attı. sırıtarak dilimle yuvarlak çizmeye başladım. beli hiç yerinde duramadan sabırsızca bir ileri bir geri hareket ediyordu.

"mmhmm.."

onun zevk dolu inlemelerini duydukça dilim daha da hızlanıyordu. elini başıma doğru götürdü. "lütfen.." diye mırıldandı.

elim onun göğsünden bacak arasına doğru ilerledi. dokunduğum gibi titredi. çok ıslaktı.

yavaşça orta parmağımı ilerlettim. kaşları çatılmış bekliyordu. sertçe parmağımı içeri ittiğimde gözlerini yumdu.

"a-aahhh.."

hiç beklemeden yüzük parmağımı da içeriye ittim. yüzlerimiz birbirine yaklaşmıştı. nefesini hissediyordum. daha fazla istediğini de farketmiştim.

"çok sabırsızsın." dedim mırıldanarak. yavaşça parmaklarımı hareket ettirmeye başladım.

"mmmhmm.."

dudaklarım dudaklarına yaklaştı ve en sonunda birleşti. öpücüğün arasında inlemesini sağlamak için parmaklarımı en derinlerine doğru götürüyordum. böyle savunmasız olması çok hoşuma gidiyordu.

"elvin.." diye inledi.

parmaklarımı hızlandırmaya başladım. damla ellerini omuzlarıma yerleştirmişti. tüm ofiste kimse olmadığı için tüm ofisteki tek ses damla'nın inlemeleriydi.

"daha sert.." diye mırıldandı. sırıttım. parmaklarımı en diplerine doğru bastırmaya başladım. hızım artık çok hızlıydı. damla başını tekrardan geriye atarken zevkle inlemeye başlamıştı.

zevk eşiğine ulaştığında hareketlenmeye başlamıştı tekrardan. bir elimle onun belinden tutarken daha da hızlanmıştım. çok geçmeden boşalmıştı. tüm masayı beyazlık kaplamıştı.

damla ellerini arkaya koyarak geriye doğru oturdu. nefes nefese kalmıştı. onun bu görüntüsüyle gülümsedim.

"ne güzel bir görüntü bu böyle." dedim sırıtarak.

eline bir dosya alıp bana doğru fıtlatır gibi yaptı. ellerimi kaldırarak teslim oldum. geri bıraktığında kıkırdamaya başladım.

yanına yaklaşarak yanağına bir öpücük kondurdum.

"hadi burayı temizleyelim." dedim.