Keşif birliklerinden birinin odasında, normal bir yatakta uyandı Zihni biraz bulanık ve kendi dışında iki kişinin sesini daha duyuyordu.
Rubby: — Duvarların dışında bayılmış halde bulundu, bu çok heyecan verici! Duvarların dışında yaşayan bir insan!
Layton Leoranın uyanık olduğunu fark eder ve yukarıdan bakarak yaklaşır.
- Sen kimsin?-Şey ben nerdeyim.
-Hiçbirşey hatırlamıyor musun?
-Hayır
-İsminiz nedir?
-Ben Leora
- Aileniz yada nerede yaşadığınız hakkında birşey hatırlıyor musunuz?
-Ben hiçbirşey hatırlayamıyorum
-Sizi bulduğumuzda bir titanın ağızındaydınız.
-Bir dakika Titan da ne?
-— Titanlar insanları avlayan dev insansı canavarlardır. Akıl yürütme yetenekleri yok, sadece yemek yiyorlar. Onları durdurmanın tek yolu boyunlarının altına veya enselerinin olduğu yere vurmaktır.
-Nasıl yani! Ben bir canavarın ağızında mıydım?
-Evet baygın haldeydiniz, ve ciddi yaralarınız vardı ama merak etmeyin yaralarınız şuan iyi durumda.
-Biz çıkalımda siz biraz dinlenin
-Tamam
Leora'nın ne yaşadığı hakkında en ufak bir fikri yoktu, hiçbirşey hatırlamıyordu, ya bu insanlar kötüyse, ya da yalan söylüyorlarsa, peki ya ailesi? Ailesini bile hatırlamıyordu, bu durum leoranın kafasını çok karıştırmıştı ve gerçekten yorgun hissediyordu, biraz dinlenmeye karar verdi.
Kocaman dev bir yaratık tam karşısındaydı, bu yaratık aç bir şekilde Leora'ya bakıyordu, Leora yere düşmüştü, Hareket edemiyordu, çok terliydi.
Leora korkuyla uyandı ve çok susadığını hissetti, sanki 1 aydır su içmemiş gibi hissediyordu, koridora çıktı ve yavaşça su aramaya başladı, bir masa farketti masanın üstünde birkaç şişe şu vardı, o kadar susamıştı ki 4 şişe suyu art arda bitirdi ve tekrar uykusunun geldiğini hissetti ve oracıkta uyuya kaldı.
-------------Leora'nın ağızından------------------
Uyandığımda çok daha lüks ve konforlu bir yatağın üstündeydim, oda kraliyet odası'na benziyordu, tekrar koridora çıktım, burayı keşfetmek istiyordum, koridora çıktığımda bana doğru koşan bir erkek vardı, kim olduğunu bilmiyordum, yanıma geldi ve sordu;
-Merhabalar
-Merhaba
-Leora siz misiniz acaba?
-Evet benim
-Size birkaç soru sormamın bir sakıncası var mı?
-Bir sakıncası yok sorabilirsiniz fakat isminizi öğrenebilirmiyim?
-Ben Simon, bir titanın ağızında bulunduğumuzu duydum, bu doğru mu?
-Evet, yani Layton bana öyle söyledi.
-Acaba duvarların dışına nasıl gittiniz, yoksa oradamı yaşıyorsunuz?
-Doğrusunu söylemek gerekirse geçmişim hakkında hiçbirşey hatırlamıyorum
-Bu üzücü bir durum fakat belki geçmişiniz kötüdür, yani yeni bir hayata başlamak sizin için daha iyi olabilir.
-Sadece geçmişimi değil, Ailemi ve nasıl bir kişiliğim olduğunu bile unuttum, bu benim için çok zor.
Bu adam neden bana özel hayatım hakkında sorular soruyor, belki de görevlidir.
-Peki bir titanla dövüşebilecek kadar güçlü olduğunuzu düşünüyor musunuz?
-Evet, bir titanla dövüşebilecek kadar güçlüyüm
Simon bana küçümseyici bir bakış attı
-Çok güçsüz ve kısasın, 10 metre bir titana karşı dövüşmen imkansız!
-Sen öyle san, ben çok güçlüyümdür ona göre!
-O zaman sizi bir dövüşe davet ediyorum, bakalım söylediğiniz kadar güçlü müsünüz.
-Kabul ediyorum ama dikkat edin canınız yanmasın.
Kendimden biraz emin konuştum galiba, çünkü Simon benden daha cüsseli.
Simon beni büyük bir dövüş salonuna getirdi, burda birçok kalkan, kılıç ve silah vardı.
Simon:
-Silahsız dövüşelim bu senin için daha güvenli olur.
-Kendine fazla güvenme.
Simon ilk hamleyi benim yapmamı bekliyordu, ona doğru güçlü bir yumruk attım, yumruğumun gücü karşısında şaşırmış olucak ki gözleri fal taşı gibi açıldı, yumruğumu tutmaya çalışırken beklenmedik bir tekme attım ve Simon yere çakıldı,
-İyi misin? Bir yerin acıdımı?
-Sadece ısınıyorum
Simon biraz sinirlenmişti ama belli etmek istemiyordu. Bana sert bir yumruk atmaya hazırlandığını fark ettim, yumruğu atarken eğildim ve çelme taktım, Simon düşmemeye çalışsa da yerdeydi. Elimi uzattım
-İyimisin? Yorulduysan ara verebiliriz
-Hayır, devam edelim
Simon'ın canının yandığını fark ettim, bu yüzden daha sakın oynamaya başladım, Simon bunu fark etmiş olacakki bunu fırsata çevirmek için daha sert oynamaya başladı, kafama sert bir yumruk atacakken refleks olarak yumruğunu tuttum ve yüzüne sert bir yumruk attım, bunu nasıl yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok ama Simonın dişi kırılmıştı ve Simon sinirli gözlerle bana bakıyordu.
-Ben çok özür dilerim! Gerçekten yanlışlıkla oldu, sana zarar vermek istememiştim gerçekten!
-Cidden güçlüymüşsün, ama sana dişimi kırman gerektiğini söylediğimi hatırlamıyorum.
-Yanlışlıkla oldu çok acıyormu?
-Biraz, ama sorun değil, küçük bir araya ne dersin?
-Güzel olurdu, çok yoruldum.
-İçecek birşeyler de içelim
-Evet Lütfen!
Simon onu takip etmem gerektiğini söyledi, onu takip ettim, beni lezzetli içeceklerin olduğu güzel bir kafeye götürdü ve birer limonata söyledi,limonatadan bir yudum aldım, sanki enerjim yerine gelmiş gibiydi,
-Limonata için teşekkürler
-Rica ederim, ben sana bişey soracaktım da
-Ne soracaksın?
-Şey ama gülmeyeceksin,
-Hadi ama beni meraklandırma!
-Biraz saçma gelebilir ama...
--------------------------------------------------------------
Hikayeyi nasıl buldunuz?
Kelime hataları olabilir kusura bakmayın
Önerilerinizi yazabilirsinizzz
Şimdilik byyy💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Bellek
Adventure*Keşif birliklerinden birinin odasında, rustik bir yatakta uyanıyorsunuz. Zihniniz biraz bulanık ve kendiniz dışında iki kişinin sesini de duyuyorsunuz.* Rubby: - Duvarların dışında bayılmış halde bulundu, bu çok heyecan verici! Duvarların dışında y...