sabah uyandığımda yatağımdaydım ( dünkü kıyafetlerimle ) yataktan çıktım ve dün demir söylediğim şeyleri hatırladım bir anda ve tabikii beyza yıda zaten onu asla unutamıyorum benim yüzümden ölen birini nasıl unutabilirim ki . Düşüncelerimi bir anda çalan kapı sesi böldü " gelebilir miyim gece " diye soran kişi tabikii demir di " gel" diye bağırdım ve bir klik sesinden sonra içeri demir girdi ve yanıma gelip bana sarıldı sonra " bu gün daha iyi misin " dedi ve ekledi " onların hepsine bunu ödeticem ama önce bana herşeyi anlatmalısın" dedi ve ben bir süre yüzüne baktıktan sonra konuşmaya başladım ( ikimizde yatağa oturmuştuk ) " bunların bir grubu var ve sadece üç kişi değiller mert baran buğra ve atlas diye erkeklerde var bunların aileleri zengin oldukları için müdür bunları kovamıyor ve yaptıklarına nerdeyse göz yumuyor geçen gün gördüğün gibi beyza ise yanımda olan tek kişiydi ama bir gün ikimizide pusu kurup eski bir depoya götürdüler hepside ordaydı ben iple sandalyeye bağlıyken beyza kolona elleri tepeden ayakları ise kolonun etrafında sarılı bir şekilde duruyordu hala baygındı ona bağırmaya çalıştım ama baranın eli bacağımdan yukarı kayınca susmak zorunda kaldım daha sonra atlas beyza ya doğru ilerledi be bir anda gülerek t-shirt ü yırttı sonra eli bacaklarının arasında gitti ve beyza tam o anda uyandı atlas onu arkada bir yere götürdü diğer erkekler onunla giderken baran benimle başka bir odaya geçti ve yavaş yavaş bana dokunmaya başladı daha fazla dayanamayıp beni bir anda yatağa fırlattı ve kelepçe ile ellerimi yatak başlığına bağladı üstünü çıkartıp benim üstüme çıktı ama tam bu sırada içeriye polisler girdi ve beyzayı bulduklarında öldüğünü söylediler o günden sonra onlara karşı gelmedim eğer gelirsen ölürsün " dedim pür dikkat beni dinleyen yüzü buz kesti ve ellerini yumruk yaptığını gördüm ve " şimdi şöyle yapıcaz bu gün okula gitmiyoruz! " dedi sesinden öfkeli olduğu belliydi . Bileğimden tuttuğu gibi beni yataktan kaldırdı ve salona çekti " vur bana " dedi anlam veremeyerek baktım " en sert şekilde vur sadece " dedi ellerimi yumruk yapıp olabildiğince karnına sert şekilde vurdum ama yerinden bile kıpırdamadı ama benim parmağım çok acımıştı istemsizce ağzımdan bir inilti kaçtı " elini yumruk yaparken baş parmağını içeride değil dışarıda tut " dedi ve ellerimi yumruk yaptı " ve ellerini yüzünün önünde göz hizanda tut " dedi ben bunları nerden bildiğini sorgularken o " hadi tekrar vur " dedi ve bir kere daha vurdum ama bu sefer kıyamamıştım " gece dokunsan daha çok canım acırdı " dedi bunu diyince sinirlendim ve yüzüne yumruğumu geçirdim bir anda yüzü sola döndü " güzel sadece vururken bileğini çevir " diye akıl vermeye devam etti
* 1 saat sonra *
" demir Allah için lütfen biraz dinleneyim " dedim oysa " yahu bir saattir dayak yiyen benim benim sesim çıkmıyo bir de sana bak sanki beni değil seni dövdüler sanırlar " dedi haklıydı " bundan sonra tekmeler var " dedi ve şuan en mantıklı soruyu sordum " sen bunları nerden biliyorsun ? " bir süre bana baktı " kitabın devamını okudun mu ? " dedi haklı okumamıştım hayır anlamında kafamı iki yana salladım " gece ben bütün dövüş sanatlarını biliyorum " dedi ağzım açık kalmıştı kabul biraz düşmüştüm ama biraz ! " ağzını kapatta sinek kaçmasın " dedi ve bir yarım saat sonra " hadi devam ! " dedi