Geceyarısı idi. Her tarafım ağrıyordu. Üstümde bir ağırlık vardı.
Gözlerimi açtım. Bu bir insandı, bu bir kızdı! Üstümde yatıyordu. Başım ağrıyordu. Kıza baktım, kimdi bu? Neden benimle yatıyordu?
Kızı inceledim. Turuncu sarı saçlıydı, benden küçüktü, güzel biriydi.
Kızı tuttum ve yana yatırdım.
KIZ ÇIPLAKTI! BENDE ÇIPLAKTIM!
Etrafa baktım, hiçbir giysi yoktu. Sadece pembe bir bornoz vardı.
Geçmişi hatırlamaya çalıştım, ne oluyordu?
Sonra hatırladım, dün akşam arkadaşımın evindeydim. Orada beraber içmiştik ve yemek yemiştik.
Ancak kızı hatırlamıyordum. Giysiler de yoktu. Sonra kapı önüne baktım. Mavi bir valiz vardı. Bu o kızın valiziydi sanırım.
Normalde asla yapmam ama hiçbir giysim yoktu ve ihtiyacım vardı. Valizden uzun bir tişört aldım. Bu da şimdilik yeterdi. Koltuğa oturdum. Başım gerçekten çok ağrıyordu.
***
Şimdi baştan alalım; benim adım Ren. Üniversitede okuyorum. Ailem Tokyo' da yaşasa da ben Osaka' da yaşıyorum. Yakın bir zamanda bir ev aldım ve şu anda orada yaşıyorum. Yaşım 20, saç rengim kahverengi, saçımı at kuyruğu olarak bağlıyorum.
***
Koltukta içim geçmiş. Uyandığımda kız mutfakta bir şey pişiriyordu.
Ona, " Kimsin sen? " Diye sordum.
Kız, " Ben Yuiko. Annen bana burada yaşamama izin verdiğini söylemişti. Sen Rin olmalısın." Dedi.
Düzelttim, " Ren" Şimdi hazırlamıştım; bu kız annemin bahsettiği kızdı. Bir arkadaşının kızı, Yui. O da benim okulumun yakınındaki bir okulda okuyordu. Annem ona yardım etmemi,ağırlamamı söylemişti.Gerçek şu ki kız güzeldi. Ancak neden benim yatağımda yatıyordu?
Ona bunu sordum.
Yui, " Ben tren yolculuğu ile saat 2 gibi eve geldim. Midem bulanıyordu,hemen duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra ayakta duramıyordum. Nasıl oldu anlamadım."dedi.
Kıza baktım, çok rahat biriydi, kendi evi olmasa bile duşa girmiş, yatağıma yatmıştı.
Birden kapı çaldı. Bu yuvarlak camlı güneş gözlüğü takan adam temizlik görevlisiydi.
" Size giysilerinizi getirdim." Dedi adam.
" Sen ne zaman giysileri aldın? " Diye sordum
- Siz bana akşam giysilerinizi verdiniz.
Hiç hatırlayamadım. Ancak giysilerin geldiğine mutlu olmuştum. Hemen aldım ve giydim.
Yuiko bana bakıyordu. Ben ona bakınca bakışlarını kaçırdı.
" Şey, sanırım yeni bir yatak lazım. " Dedim.
Kız bana baktı ve kafasını salladı. " Aslında benim için zahmet etmene gerek yok ama rahatsız oluyorsan sıkıntı olmaz." Dedi.
Önce bütçeme baktım, sadece 100 yen vardı. Zaten yeterince masraf yapmıştım. Yeni bir masrafın altına giremezdim.
Yui' ye, " Eğer kabul edersen şimdilik benim yatağımda yatabilirsin. Bende koltukta yatarım." Dedim. Ancak koltuk o kadar rahatsız ve küçüktü ki bu fikri hiç beğenmemiştim.
Yui aklımı okumuş gibi, " Yok, zaten koltuk çok rahatsız. Bence beraber yatabiliriz."
Kızardım. Nasıl bu şekilde konuşabiliyordu?
Sonra onunda yüzünün renginin değiştiğini farkettim.
Aradan 2 saat geçti. Yuiko ile çok ortak yanım vardı. O da bende aynı dizileri seviyorduk. Akşam film izleme kararı aldık. Yui aslında iyi bir kızdı. Sevimliydi, akıllıydı, iyi biriydi. Onunla aynı okula gitmek istiyordum. Sonra kafamı dağıttım.
Koltukta uzanıyordum. Cumartesi idi.
" Artık film izleyebiliriz." Dedi Yui.
Kıza baktım, daha mısır patlatmamıştık.
" Ama mısır? Daha yapmadım bile." Dedim.
Yui, " Sen yap, bende filmi seçeyim." Dedi.
Mısırlar hazırdım Yui' ye baktım. Daha film seçememişti. 2 film arasında kalmıştı. Koltuğa oturdum ve kumandayı aldım. Bir film açtım ve izlemeye başladım. Yui' nin bana bakışından onu kırdığımı fark etmiştim. Ancak iş işten geçmişti.
Film izlerken Yui' nin çok korktuğunu gördüm. Film korkunç değildi ki!
" Ne oldu? Niye korkuyorsun?" Diye sordum.
Yui bana baktı.
"Şimşek çaktı'da ondan."
Yui üniversiteye gitmesine rağmen bir ilkokul çocuğu gibiydi. Filme devam ettik ancak her şimşek çaktığında korkmaya devam ediyordu.en sonunda dayanamayıp kollarımı açıp gövdesini sardım. Yui biraz olsada rahatlamıştı.
