23. bölüm

114 14 3
                                    

Tuana: Nerdeyim ben? Burası neresi?

Etrafıma bakındım bir yatak ve masa vardı. Beyaz bir elbisenin içerisindeydim. İçeri bir görevli girdi. Elinde tepsi vardı. Bana yaklaşmaya başladı. Bir kaç adım geri gittim.

Görevli kadın: Benden korkmana gerek sana yemen için yemek getirdim.

Tuana: B-Ben nerdeyim?

Görevli bir şey demeden odadan çıktı. Yemeğe baktım. Bezelye yemeği ve mercimek çorbası vardı. Iyy yemem ben bunları. Ben bir prensesim bana nasıl layık görürler bunları.

~~~~~

Kapı açıldı.

Görevli: Çok ses yapıyorsun sus artık.

Tuana: Ben bir prensesim benimle nasıl böyle konuşmaya cürret edersin?!!!

Görevli bir kaç kişiyi daha çağırdı ikisi kolumdan tuttu ve hemşire olanda koluma bir iğne yaptı. Beni yatağa yatırdılar. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~~~~~~~

Tam bir hafta olmuştu. Bir kaftadır bu odadaydım. Bir kaç tane doktor bana sorular soruyordu ama ben hiçbirine cevap veryordum. Burda durmaktan bıktım artık. Ben deli değilim ki niye beni burada tutuyorlar? Cam tıktıklandı. Kafamı cama doğrulttum. Tanımadığım birisi vardı. Camı açtım.

Tuana: Sen kimsin?

?: Kim olduğumu boşver. Burdan çıkmak istiyor musun?

Tuana: Evet.

?: O zaman benimle gel.

Tuana: Senin beni öldürmeyeceğin ne malum?

?: Eyer ki öldürmel istesem şu ana kadar yapardım değil mi?

Tuana: Tamam peki.

Tek ayağımı camdan dışarı attım ve diğer ayağımıda atarak aşağı indim.

Tuana: Şimdi nereye gideceğiz?

?: Beni takip et.

Uzun süre boyunca yürüdük ve bir çok yerden geçtik. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı bile. En sonunda bir ormana girdik. Bir patika vardı ormanda oraya doğru gitmeye başladık. Baya uzun süre yürüdükten sonra bir yere vardık. Burası terk edilmiş bir kulübeydi. Adam kapıyı itti. Kapı gıcırtılı bir sesle açıldı.

İçeriye girdik. İçeride 2 kişi daha vardı. Biri kız biri erkekdi. Toplam dört kişi olmuştuk.
Adını bilmediğim kız ayağa kalktı ve konuştu.

??: Bu kim şimdi? Belediye gibi herkesi toplayacak mısın böyle Emre?

Sanırım bana yardım eden adamın adı Emre'ydi. Diğer erkek ayağa kalktı ve yanıma geldi.

???: Sen onu takma. O biraz kendini beğenmiş ve pek dost canlısı olmayan birisi.

Tuana: Sorun yok.

??: Cidden sizinle uğraşamıyacağım.

Diyerek başka bir odaya gitti.

???: Ben Alaz.

Tuana: Memnun oldum bende Tuana. Peki o kızın adı ne.

Alaz: O kızın adı Alisa. Dediğim gibi onu pek takma sen. Neyse gel ben sana giyebilceğin kıyafet vereyim.

Alaz'la başka bir odaya gittik.

Alaz: Giyeceğin kıyafetler bu. Ben çıkıyorum.

Alaz odadan çıkıp kapıyı kapattı. Kıyafetlere baktım. Siyah t-shirt ve siyah pantolondu birde siyah hırkası vardı. Kıyafetleri üzerime giydim. Tam gidecekken kıyafetlerin altında bir silah buldum. Hançerdi bu. Kabzasından tutup incelemeye başladım. Siyah renkteydi. Muhtemelen bunu kendimi korumam için bırakmışlardı. Hançeri belime koydum ve kapıyı açıp içeri girdim.

Alisa denilen kız içeride oturuyordu. Bana göz devirdiğini karanlıkda bile görmüştüm. Muhtemelen bana karşı kin besliyordu içinde. Onu pek sevdiğim söylenemez çünkü ilk geldiğimde bana ölye demek yerine benimle konuşmaya çalışsaydı belki sevebilirdim. Ama o bunun yerine benden nefret etmeyi seçti. Neyseki kısa sürede burdan gidicem sonuçta. Yani elbette gitmem gerek.

Emre: Hadi gidelim o zaman hazırsak.

Nereye gidicektik şimdi?

Tuana: Nereye?

Emre: Market soymaya.

Tuana: Ne.

Alisa: Para sıçmıyoruz ya hani biz. Neyse sen kal burda. Bizim işimizi zorlaştırırsın şimdi. Dövüşmeyi falanda bilyorsundur. Gelemen iyi olur.

Dedi ve ayağa kalktı.

Tuana: Nerden biliyorsun dövüşmeyi bilmediği.
Belkide senden daha iyi dövüşüyorumdur.

Tabii küçükken annem ile babam öldükten sonra bir çok kursa gittim en çok da dövüş kursuna gitmiştim.

Alisa: Tamam hadi gel sende. En fazla adamları oyalayabilirsin zaten.

Emre: Alın maskeleriniz. Bakın çok diklatli olun.

Maskeyi takdım ve hırkamın şapkasını başıma örttüm. Hep beraber kulübeden çıktık ve karanlıkta yürümeye başladık. Uzun süreden sonra şehre varmıştık. Hemen karşıdaki markete gittik. Akşam vaktı olduğu için market çok sakindi. Neredeyse bir kişi bile yok gibiydi. Emre bize komut verdi. Ben bir şeyler bakıyormuş gibi yaptım ve depoya gittim.

Ordan elektrikleri kestim ve hızlıca depodan çıktım. Kadının ayak sesleri geliyordu. Yavaş yavaç ordan uzaklaştım ve bizimkilerin yanına gittim.

Alaz: Hadi gidelim.

Tam gidicekken siren sesleri geldi.

Emre: Has siktir. Hadi kaçın.

...

Bölüm sonu. Arkadaşlar sizden bir ricada bulunmak istiyorum. Lütfen oyda atar mısınız?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 06, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hizmetçi Çağtu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin