1: aishiteimasu!'

2.6K 281 1.4K
                                    

Aşık olmak istiyorum!

2000'li yılların başındaki romantik filmlerdeki aşkı yaşamak istiyorum. Öyle bir aşık olmak istiyorum ki, o çocuğu her gördüğümde mideme kramplar girsin, onu bir başkasıyla düşündüğümde organlarım yer değiştirsin, sakarlaşayım, yanımda olmadığı her an üşüyeyim, kalbim uyansın, bazen midemi öyle bulandırsın ki yemek yiyemez olayım, bazen de beni beni öyle güvende hissettirsin ki ne bulursam yiyeyim, onunla tesadüfen karşılaşbilmek için okulda on beş tur atayım, bilerek evinin önünden geçip ışığı açık mı, yoksa kapalı mı diye kontrol edeyim.

Delireyim, deli gibi aşık olayım istiyorum, ama sanırım bende bir bozukluk var. Bende değil, kalbimde — evet, lanet kalbimde bir bozukluk var, yaklaşık bir hafta, hayır, bir hafta olsa kendimi bu kadar çaresiz hissetmem, bir gün kadar delice atabiliyor. Bazen gözlüklü kitap kurtları, bazen yaralı suratlı kötü çocuklar, bazen basketbol, bazen de yüzme takımı kaptanları, her gün sevgili değiştiren ya da hiçbir zaman sevgili yapmayan, çok konuşan veya aynı sınıfta olmamıza rağmen sesini iki ya da üç kereden fazla duymadığım melankolik lonerlar; yakışıklı suratları ve benden uzun boylarıyla neredeyse her tür erkeğe kalbim tekleyebilir, ama asla aşık olamam.

Neden? Neden her aşık olduğumu düşündüğüm zaman, çok geçmeden o kişiye karşı hissettiğim her şey birden yok oluyor? Neden, neden, neden?! Ben aşık olmak istiyorum! Artık aşık olmak istiyorum...

Her şeyin suçlusu Kim Taehyung, bebeklik arkadaşım.

Annelerimiz ortaokuldan beri arkadaşlar, bu yüzden kendimi bildim bileli bana sümük gibi yapışık. Neredeyse her çocukluk fotoğrafımda var, abartmıyorum, neredeyse hepsinde var. Annelerimiz mecazi kız kardeşliği olayını o kadar abartmışlar ki, Taehyung benim ilk adımlarımı attığım videoda arka planda kusmaya başladığı için bütün ilgiyi kendine çekmeyi başarıyor, benim ilk kreş gösterimde yaptığım sevimli tavşan dansında yine arka planda zebra kostümüyle aptalca etrafa baktığı için herkes onun ne kadar tatlı olduğundan bahsediyor, benim ilk (ya da beşinci) dişimin çekildiği gün babamın çektiği sevimli videoda ben ağlarken bana gülüyor, benim her ilkimi bir şekilde çalmayı başarıyor.

İlk adımlarım, ilk gösterim, ilk kelimelerim ve ilk öpücüğüm.

Evet, kendisi gözü doymaz, bencil bir hırsız olduğu için ilk öpücüğümü de çaldı. Dördüncü sınıftaydık, annem her zamanki gibi beni onların evine sürüklemişti ve Taehyung video oyunu oynarken çıkan ara sahnelerden birinde ana karakter tehlikedeki kızı kurtardıktan sonra onu öpmüştü, ben de görmüş ve son zamanlarda oldukça özendiğim bu eylemin nasıl hissettirceğini merak ettiğimi mırıldanma hatasında bulunmuştum. Sanki kızaran kulaklarını görmüyormuşum gibi kendince 'havalı' bir tavırla istersen deneyelim demişti, kabul etmiştim, çünkü on yaşındaydım.

En yakın arkadaş mıydık? Belki de öyleydik, ama bu biraz zorla gelişen bir gerçekti. Annelerimizin zoruyla olduğu kesindi. Doğruyu söylemek gerekirse, eğer annem onun annesiyle (gereğinden fazla) yakın arkadaş olmasaydı ve onunla normal bir şekilde tanışmış olsaydım arkadaş olur muyduk bilmiyorum. Çünkü Taehyung geğiriyor. Bazen eline geğiriyor, sonra eliyle suratımı hapsedip öğürmeme sebep oluyor. Fazla dağınık. Lise son öğrencisi olduğu halde bir ilkokul çocuğunun beynine sahip ve o kadar aptal ki geçen seneye kadar güneşin akşamları aya dönüştüğünü sanıyordu. Şu anki arkadaş grubuma bakıyorum, bir de ona, ve biliyorum ki — eğer kendimi bildim bileli onu tanıyor olmasaydım, onunla arkadaş olmazdım.

Ama tanımıyor olsaydım ona aşık olabilirdim.

Çünkü Taehyung çok yakışıklı. Ben yakışıklı çocukları severim. Hokey oynuyor, bu yüzden karın kasları var. Erkeksi bir çekiciliği var, boyish charm, 90'ların Leo Dicaprio'su, 00'lerin Chad Michael Murray'i gibi, etrafında bir sürü kız olması dışarıdan bakana itici gelmiyor, çünkü eğer onu tanımıyorsanız, hiçbir kıza ilgi duymadığını düşünürdünüz. Utanmasalar bir hayran kulübü açacaklar, gerçekten, o kadar popüler.

dreamboy suicidesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin