1.bölüm

7 1 0
                                    

Güneş ışıkları yavaş bir şekilde denizin görünmeyen ücra ucundan doğmaya başlamıştı. Horozlar günün başladığını haber vermek için öterken Rowan geceyi gündüze katmıştı. Gecenin yarasında kan ter içinde uyandıran kabus rowanı asla uyutmamış derin düşüncelere daldırmıştı. Rüyasında eski harabe ama bir o kadar da gösterişli bir sarayın içine giriyordu, o harabeler içinde tökezleyerek yürüyordu. Sonrasında içini ürperten yakın ve bir o kadar da derinlerden bir ses geliyordu "Rowan bul beni" bu oldukça güçlü ve dağları titretecek bir sesti. Rowan sesin nereden geldiğini görmek için çevresinde dönmeye başladı ancak harabelerden başka hiçbir şey görmüyordu. Ses gittikçe daha çok derinleşmeye ve güçlenmeye başlamıştı "Rowan bul beni" sesin gücünü bastırmak için iki kulağını da tıkadı ses daha çok güçlenmiş gibiydi. Hala çevresine bakıyor ancak hiç bir şey görmüyordu. Sadece ellerinde garip bir hissiyat oluşmuştu ellerini kulaklarından çekerek baktı tamamen kanka kaplanmıştı kafasını sağa çevirdiğinde sislerin arkasından ona yemyeşil gözlerle bakan bir canavarı gördü canavar rowanın üzerine atlarken o anda uyanmıştı. Rüya rowan'ı etkilemişti. Böyle rüyalar çocukluğundan beri görmüyordu. Ancak bu rüya diğer rüyalarından farklıydı ilk defa birinin ona seslenişini duymuştu.

Odanın sağ tarafında kalan camının önünde durdu. Güneş daha çok kendini göstermişti. Camını yavaşça araladı Andarna'nın tuzlu ve sisli havasını gözlerini kapatarak içine çekti. Odasının manzarası ucu gözükmeyen denizi görebiliyordu. Aşağıya baktığında çoğu dükkanlar açılmıştı. Üzerini giyinmek için yatağının başlığından giysilerini alıp giydi. Beyaz uzun kollu tişörtünü giydi, altına bol kahverengi pantolonu beline göte ayarladı. Uzun saçlarını arkadan topladı. Yürürken evin gıcırdayan sesine aldırış etmeden aşağıya indi. 

Sakalsız hector'un yanında kalıyordu. Kendisi değirmenciydi. Rowan dokuz yaşındayken hectorun yanında çırak olarak çalışmaya başlamıştı. Öz babası değildi aslında kendisini asla sevmezdi kibirli ve küstah biriydi. İşi yüzünden oldukça yapılı ve kaslı bir adamdı aynı zamanda saç ve sakalsız biri olduğu için nova ve Rowan ona sakalsız hector lakabını takmışlardı. Hector rowanın geldiğini görünce hıxşı bir şekilde yanına gelmişti. Üzerine kahverengi deri önlüğünü giymişti. Elinde sert bir şekilde tuttuğu çekiç ile rowanın önünde belirdi. Rowan merdivenlerin son basamağında hectora taraf baktı. Hector kalın ses tonuyla " bugün güzellik uykundan kalkmazsın sanıyordum" dedi ve elindeki çekici rowan'a doğru uzatarak ekledi " hadi bekleme bugün elçiye gidecek kılıçları tamamlaman lazım" .

Rowan hector'un verdiği çekici sert bir şekilde aldı ve gözlerini ondan kaçırarak demirleri dövmek için atölyeye gitti. Hector rowanın arkasından bile bakmadan " küstah" deyip masanın üstünde duran yarısı bitmiş tariki den bir yudum alıp eski ve tozlu koltuğuna oturdu.

Rowan elindeki çekiç ile demiri dövmeye başladı. Yüzündeki damlayan terlere aldırış etmeden düşüncelere daldı. Çekiçle demire her vurduğunda işine bağımlılık daha çok artıyor gibiydi. İşine o kadar çok dalmıştı ki nova'nın koşarak yanına geldiğini bile farketmemişti. Nova rowan'nın dikkatini çekmek için önceden hazırlanıp tepedeki asmalara takılan tencerelere ritim tutarak vurmaya başladı. Rowan elindeki çekiçle duraksadı kafasını kaldırarak novaya taraf baktı. Nova düne göre neşeli ve üstü daha pis görünüyordu. Rowan boş olan eliyle anlından akan terleri sildi ve önüne gelen uzun tel saçlarını geriye doğru attı. Novaya gülümseyerek "yine işten kaytarmış görünüyorsun kardeşim" dedi. Nova ile Rowan zamanın sokak çocuklarıydı. Anne ve babaları bilinmiyordu ancak farklı ailelerden geldiklerini çok iyi biliyorlardı. Ancak bu onlar için sorun değildi birbirlerine sıkı bir şekilde bağlanmışlardı. " çalışmak asla bana göre değil kardeşim bunu çok iyi biliyorsun" dedi nova gülümseyerek. Rowan gülerek başını iki yana sallayıp işine devam etti.

Vâris (Ejderha Ateşi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin