Mühür (BxB)

19. bölüm: güç kontrol eğitimi

Samseden

Sabah babamın erkenden çağırmasıyla birlikte saraya gelmiştim. Erkenden çağırmasına bakılırsa ciddi bir konuydu. Ama keşke bu sefer yanılsaydım.

Yanılmamıştım...

Büyücü ile alakalı bir meseleydi. Büyücü yani diğer adıyla kehanetci olarak bilinen adam. Sanki kraliyet ailesiyle alakalı bir sorunu varmış gibi her variste bir sorun çıkarıyordu. Ve bu sorunlar öyle hafife alınacak gibi bir şey değildi. İşin kötüsü bir şey yapamıyorduk. Çünkü halk arasında sevilen ve her dediği çıkan biriydi. Kıraliyet ailesi dışında tabiki. Ama diğer her dediği çıkması sebebiyle ona zarar verirsek halkın güvenini tamamıyla kaybederdik. Babamda bunu hatırlatıp tedbir almamızı istiyordu. Sanırım eğitimleri erkene çekmem gerekecekti.

........................

Bulut'tan

Sabahın daha kargalar bokunu yemediği bir vakitte daha ben ne olduğunu anlayamadan sıcacık yatağımdan kalkmış ve eğitime gelmiştik. Ay noluyo noluyo dememe kalmadan eğitime başlamıştık.

Etrafıma bakındım bir müddet. Ormanlık alanın bayağı ilerisine bir yere gelmiştik. Karşımda  türlü türlü büyüklükte cisimler vardı. Samse spor çantasından bir kaç eşya daha çıkarttıktan sonra en son eline aldığı pofuduk bir yastıkla yanıma ilerledi.

- Oturmakta sıkıntı çekme diye  getirdim.

Piç bir gülümsemeyle konuşunca ters ters ona baktım. Dün ebemi ağlatmıştı daha konuşuyor. Ben yorgunluktan uyuyakalana kadar bırakmamıştı beni. Ve evet şu an ayakta bile zar zor duruyordum. Tüm kemiklerim ağrıyordu resmen. Getirdiği yastığı yere koyunca yavaşça üstüne oturmuştum. Hala düzgün otura masamda yorgundum ve uykum vardı. Hay seni doğurtan ebeyi diye başladığım kahine ait küfürleri devam ettirdim içimden. Zaten bir bokluk çıkmasa şaşardım. Samse eline aldığı küçük bir taşla yanıma geldi ve biraz ilerime koydu.

-  şimdi ilk öncelikle bu taşla başlayalım ardından cisimleri büyülterek devam ederiz.

Dedikten sonra yanıma oturdu. Bende onu kafamla onayladıktan sonra devam etti.

- tüm cisimlerin çevresinde belli bir enerji kütlesi vardır. Canlı veya cansız fark etmeksizin. Senin yapman gereken şey ise o enerjiyi hissedip cismi ona göre hareket ettirmek olacak.

Onu kafamla onayladım ve taşa baktım. tamam biraz kolay bir işlem gibi görünüyordu ama bir sorun vardı ben taşın etrafındaki enerjiyi hissedemiyordum. biraz daha odaklandım ama olmuyordu. yapamıyordum. tekrardan kendimi verdim işime. taşın etrafında çok küçük bir dalgalanma hissedip görmemle birlikte heyecanım artmıştı. kendimi sakinleştirip devam ettim. ama burnuma dolan güzel kokuyla birlikte tüm dikkatim dağıldı.  hızlıca kokukun kaynağı olan samse ye döndüğümde yanıma oturmuş beni izliyordu.

- az öteye gitsene dikkatimi dağıtıyorsun. 

ilk önce bana gülümsedi ardından yüzündeki gülümseme solmuştu.

- bulut bak önümüze ne çıkacağını bilmiyoruz daha, emin ol dikkatini dağıtabilecek pek çok unsur olabilir. ve bizimde vaktimiz sınırlı bu sebepten dolayı lütfen dikkatinin dağıtılmasına izin verme. odaklan. normalde evet yavaş yavaş almamız gerekir bu eğitimi ama sön konusu canlarımız o yüzden eğitimi hızlandırmaktan başka seçeneğim yok. üzgünüm.

sesi.. gerçekten de üzgün çıkıyordu. bir dakika...  bu başımıza gelenlerden dolayı kendini suçluyor olmasın. iyide onun bir suçu yoktu ki. hepsi o kahinin bok yemesiydi. tamam şuan başımız büyük bir dertte bunun farkındaydım ama sonuçta bizim yapabileceğimiz bir şey yok.  elimi onun koluna attım ve okşayarak gülümsedim. bu hareketimle yerde olan üzgün bakışları beni buldu.