~10~

210 12 10
                                        

Jimin'in aşağıdan gelen sesi ile önce Jungkook hazırlanmış sonra da sevgilisini güzelce giyindirmiş, ihtiyaçlarını karşılamasında yardımcı olmuş ve Yoongi hyung'u içeri çağırmak için kapı koluna elini atacağı an arkasını döndüğünde gözleri dolu bi...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jimin'in aşağıdan gelen sesi ile önce Jungkook hazırlanmış sonra da sevgilisini güzelce giyindirmiş, ihtiyaçlarını karşılamasında yardımcı olmuş ve Yoongi hyung'u içeri çağırmak için kapı koluna elini atacağı an arkasını döndüğünde gözleri dolu bir şekilde yeri izleyen sevgilisini görmüştü.

"Sevgilim, ne oldu iyi misin?"

Taehyung gözlerini kırpıştırarak daldığı yerden gözlerini çekmiş ve hemen gözlerini silerek sevgilisine dönmüş ve yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti.

"İyiyim tabii ki sevgilim. Hadi sen Yoongi hyung'u daha fazla bekletme , içeri çağır. Gelsin merdiven başında ağaç oldum diye söylenecek şimdi beni alsın da kahvaltıya inelim hm? Çok açım şuan. Yanıma gelirsen seni yiyebilirim!"

İkisi de kahkaha atmış ve Jungkook yüzündeki gülümsemenin aklına gelen şey ile büyümesine engel olamamıştı. Yoongi'nin Taehyung'a abicim dediğini Taehyung'a söylemeyi unutmuştu.

"Abiciğini çağırayım da gelsin bakalım Bay Kim Taehyung Bey."

"Bir dakika bir dakika, ne?"

"Kriz geçirdiğinde , odaya ilk gelen Yoongi hyungtu. Çok fazla endişelenmişti ve bir koşu başına geldiğinde seni öyle görünce ağlamaya başladı Taehyung. Dizleri üzerinde küçük bir çocuk gibi ağladı senin sakinlemen için. O sırada da sana abicim diye seslendi. Bilmek istersin diye düşündüm sevgilim."

"İyi yaptın sevgilim. E hadi artık abimi çağırır mısınız Bay Jeon ama Kim olması gereken Jungkook Bey."

"Hah sanki teklif etti de biz hayır dedik!"

Taehyung sevgilisinin tatlı tribine gülerken Jungkook kapıyı açtı ve Yoongi'ye içeri gelmesi ve Taehyung'u indirmesi için seslendi.

"Of aman be! Merdiven başında ağaç oldum! Sonunda açabildiniz kapıyı. Biraz daha açmasanız geri dönüp aşağı inecektim!"

Taehyung ve Jungkook birbirine bakarak kahkaha attılar. Taehyung söylemişti Yoongi'nin böyle sitem edip söyleneceğini biliyordu. Az önce de söylemişti zaten ve tahminlerinde yanılmaması ikiliyi güldürürken Yoongi'nin kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

"Neye gülüyorsunuz bakayım siz?"

"Bir şey yok hyung. Hadi beni indir de kahvaltı yapalım artık. Açlıktan bayılmamı mı istiyorsunuz ya!"

"Aman kapıyı iki saat açmayan siz , tribinizi çeken de yine ben. Hah!"

...☘️...

Kahvaltılarını yaptıktan sonra güzel bir yürüyüşe çıkmaya karar veren beşli şuan sahil kenarında yürüyüşteydiler. Taehyung'a da moral olması ve temiz hava alması , evde bunalmaması için her gün dışarı çıkması gerekti. Denize baka baka iç çeken Taehyung için Jungkook çok üzülüyordu. Sevgilisinin bu halde olması onu mahvediyordu. Bir an önce iyileşmesini istiyordu.

"Taehyung, yarın fizik tedavin varmış saat on da."

"Tamam hyung."

"Aaaa Yoongi! Yoongi!"

Jimin'in bağırışı ile hepimiz telaşla ona bakmıştık ama o sadece bir pamuk şeker arabasını işaret ederken bir çocuk gibi gözlerinin içi parlayarak heyecanlandığı için sesi biraz yüksek çıkmıştı.

"Noldu güzelim."

"Yoongi~ pamuk şeker alalım mıı~ pembe pembe~"

Bu sevimli halleri hepimizin hoşuna gittiği için hepimiz gülmüştük. Çok tatlıydı Jimin.

"Tamam güzelim gel hadi gidip alalım. Herkese alıyorum tamam mı?"

"Tamam hyung."

Bu sefer cevap veren ben olduğumda Hoseok hyungta telefon ile konuşacağını söyleyerek bir kaç adım öteye gitmişti.

"Sevgilim. İyisin değil mi?"

"İyiyim tabii ki miniğim. Sen varsın , bütün ailem yanımda ve neşe dolu bir gün geçiriyoruz. Daha ne olsun. Bir de bacaklarımı kullanabilseydim sen de böyle zorlanmak zorunda kalmazdın."

"Taehyung! Ne diyorsun sen tanrı aşkına. Ben sana bakarken ne zorlanıyorum ne de başka bir şey. Neden böyle düşünüyorsun?"

"Nasıl düşünmeyeyim , şu halime bir bak Jungkook. Artık yarım bir adamım ben. İyileşemezsem ne olacak peki. Yarım bir adam ile yaşamak iste-"

"SUS TAEHYUNG! SESİNİ KES! YETER!"

Jungkook'un birden bağırması ile çevredeki tüm gözler onlara dönmüştü. Hoseok telefonu kapatmış ve yanlarına koşmuş , Jimin ve Yoongi ellerindeki pamuk şekerler ile yürürken bağırışı duydukları gibi onlar da koşmaya başlamışlardı. İlk yetişen Hoseok olur iken endişeli bir ses ile konuştu.

"Neler oluyor? Jungkook neden bağırdın? Taehyung iyi misin?"

"Bir şey olduğu yok Hoseok hyung. Özür dilerim ben size engel oldum, keyfinizi kaçırdım. Gerçekten özür dilerim sizden. Şimdi siz takılın ben de biraz dolaşıp eve geçerim zaten."

Diye konuştuktan sonra tekerlekli sandalyesini ilerleten Taehyung'un arkasından bakakalan Jungkook'un aksine Hoseok ne kadar durdurmaya çalışsa da Taehyung ona rica eden sakin bir dille isteğini belirttiğinde çok dikkatli olmasını söylemiş ve başından öperek evde konuşuruz dedikten sonra Jungkook'un yanına geri dönmüştü. Bu sırada çoktan gelmiş olan Yoongi ve Jimin de olayı anlamaya çalışıyorlardı.

"Jungkook söyle artık. Ne oldu da Taehyung gidiyor tek başına?"

"Jimin , Jimin ben çok kötü bir şey yaptım."

"Ne yaptın Jungkook söylesene."

"Jimin o , o bana üzüntü duyduğu , kendine dert edindiği konudan konuşurken ben dayanamadım ve üstüne sus Taehyung, sesini kes , yeter diye bağırdım. Ben ne yaptım Jimin. Ben nasıl ona böyle davrandım. Aptalın tekiyim ben."

"Jungkook! Ne yaptın sen! Ona nasıl bu şekilde laflar edersin ya."

Yoongi de sitem ettikten sonra Taehyung'un yanına gitmek için oradan koşarak ayrıldı. Jimin Jungkook'a sarılırken Hoseok ise ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece bakakalmıştı.

Jungkook ağlamaya başlarken Jimin onu sakinleştirmek için sözler söylese de faydasızdı. Sevdiğini kırmış olmanın pişmanlığını yaşıyordu o. Nasıl sakin kalsındı. Taehyung gitmişti çünkü Jungkook onu kırmıştı.

"Jungkook , tamam ağlama artık. Akşam konuşun , ben eminim ki o sana kıyamaz , affeder seni , hm?"

"Öyle mi?"

"Öyle tabii ya. O seni kendi canından çok seviyor. Nasıl affetmesin."

"Ama ben o beni kendi canından çok seven adamın kalbini paramparça ettim. Nasıl affetmesini beklerim."

"Tamam bak sakin ol şimdi. Hem bak Yoongi Taehyung'u bulmaya gitti. Geldiğinde her şeyi konuşursunuz tamam mı?"

Jungkook kafasını sallayarak onu onaylarken üçüde kenarda duran banka oturdular. Şimdi Jungkook özürlerini dile getirebilmek için sevdiği adamın gelmesini bekleyecekti.

Merhabaaaaaa 👋
Evet biliyorum bölüm geç geldi 😕
Bu bölüm ufak bi geçiş bölümü gibi bişi oldu sanki😐
Ee bölüm nasıldıııııı?????
Umarım bölümü beğenmişsinizdir💕
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin ama tamam mı😓
Sizleri seviyorum sağlıcakla kalınnnn☘️💚💚

~🩵🧚‍♀️

Shot Glass of Tears | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin