İbretli Öyküler
Hz. Fatıma (a.s) hayatının son
günlerinde Umeys kızı Esma'ya [1] şöyle buyurdu:
"Ey Esma! Ben, kadınların cenazesinin, üzerine bir bez atılarak dört ağaç üzerinde mezarlığa doğru götürülmesini sevmiyorum. Zira onun bedeninin izleri parçanın altından gözükmekte ve herkes onun bedeninin hacmini görmektedir." [2]
Esma Hz. Fatıma (a.s)'ın bu sözüne karşılık şöyle dedi: "Ben Habeşistan'da bir şey (tabut) görmüşüm, şimdi onun şeklini sana göstereceğim."
Esma bunu dedikten sonra birkaç yaş çubuk getirmelerini istedi, sonra onları eğerek (şimdiki tabut şekline sokarak) üzerine bir bez attı ve onu böylece pratikte Hz. Fatıma (a.s)'a göstermiş oldu.
Hz. Fatıma (a.s) onu görünce gülümseyerek şöyle buyurdu: "Ne güzel bir şeydir! Zira cenaze onun içerisine bırakıldığında artık cenazenin erkek veya kadın olup olmadığı belli olmuyor." [3]
----------•---------
[1] - Esma Hz. Fatıma (a.s)'ın yakınlarından ve Habeşe muhacirlerindendi. O, ilk önce Cafer b. Ebî Talib'in eşi idi. Cafer Mute savaşında şehit olunca, Ebu Bekir b. Kuhfe ile evlendi. O büyük bir ihtimalle Hz. Fatıma (a.s)'a gusül verildiğinde Hz. Ali (a.s)'a yardımda bulunmuştur. Şimdiki tabutların şekli onun önerisi üzerine yapılmıştır. Çünkü eski zamanlarda, hatta bazı yerlerde şimdi de cenazeyi birkaç ağacın üzerine koyarak gasil haneye ve kabristana doğru götürüyorlar.
[2] - Ben Şia'yım diyen bir kimse, işte böyle olmalıdır. Ölüsünü bile erkeklerin görmesini istemiyor. Ama ben Şia'yım deyip de erkeklerin önünde soyunan veya dans eden kadın ve kızların veya onların böyle olmasını isteyen ana ve babaların vay hallerine!
[3] - Bihar, c. 43, s. 189.