Hayata Dair Ne Varsa

103 3 2
                                    

Zaman geçtikçe ki nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyoruz olgunlaşıyor yada acılara alışıyoruz..Ama yaşama sevincimizi yitirmeden.Sabır da bunların bir parçası sanırım.Nasıl beklerim neden beklerim diye sorgu sual etmeden..Ne istediğini bilerek ve bu doğrultu da mücadele ederek sabırla emekle beklemek...

Kendini ,kendine niye hapseder ki insan..Mutsuzluğa mahkum eder gibi.Zincirlerini kırmak yerine , zincirlere vurur bedenini en önemlisi ruhunu..Oysa bilse her şey kendinde..Derinliklerine inebilse , açsa başta kendine içini ,yüreğini ,ruhunu, düşüncelerini.

İnsan en çok kendinden çekinir oysa ki başkalarından yada başkalarının düşüncelerinden değil..Direk kendindendir çekincesi..Kendi kendini itham eder ;kendi kendini yargılar , utanır , Sever ve hatta kendini infaz eder..

Kimileri bilinçsiz şekilde yapar bunu bilincinin altındaki gerçekleri fark etmeden ...kalk gidelim der biri diğeri bal yeme otur hesabı içinde savaşır ...yaşıyorsan kendine yapıyorsan kendine kime ne..ve hatta içindeki diğer seni yargılayan sana ait olan duyguya ne ??

Yargılama kendini infaz etme ...Sorgulama kendini önce kendini sev ve saygı değer olduğunu senden daha değerli bir şey olmadığını kabullen ki yaşam her daim paha biçilmez olsun..Şükret seni yaradana..Başına gelen her ne varsa ondan ötürü..Ve arada dua et..Nasıl olduğu hangi dilde olduğu önemli değil aç yaradana içini..

Yakınma sürekli gül karnın ağrıyana kadar , gülmekten tuvalete zor yetişecek kadar..Beklentilerinin boyutlarını azalt , azalt ki beklentisiz sevmeyi beklentisiz verebilmeyi öğren ..Bunu yapabildiğinde gerçek sevginin sevdanın kapıları zaten aralanacaktır sana..Her şeyin zamanı ve sırası vardır derler ya..İşte o ZAMAN denilen kavram öyle hızlı geçer ki gözümüzün önünden... kelimeler kifayetsiz kalır bu kavramı yeterince anlatmaya..

 Senden değerlisi yok bunu bileceksin ama kendini bulunmaz Hint kumaşı yerine de koymayacaksın.eğer unuturda yaparsan gün gelir o kumaşı acımadan çirkin , ölçüleri birbirine uymayan simetrisiz dikiverirler.yazık olur sonra.

Sabır erdemmiş sabreden dermiş derler..Her sabrın sonu selametmidir o da ayrı bir konu...Ama hepsi ile bütünleşince neden olmasın ki.Yaşam her daim yaşamaya değer..Yaşamı yenmek gerek yaşama yenilmek değil.

Ve önce insan kendini sevmeli , kendini saymalı ki mutluluğu tadabilsin..

Vuslat hasret öyle lezzetli tarifi zor bir duygu ki insan ne yapsa ne dese ayıplanmamalı.Sevdaya düştü mü yürek canı acıyacak korkusu ile ya başından savmak ister bir çoğumuzun otomatikleştiği gibi yada çok istisnadır balıklama atlar düşünmeden..Temkinli gitmek diye bir şey yoktur sevdaya dair...temkinin olduğu yerde sevdanın işi yoktur..Kapıları kapatmak niye ki neden ? kapattığın kapının aslında kendine kapandığını fark etmiyor musun ? Kendini mahkum ediyorsun sevdadan korkmak ne demek..nefes almaktan korkmak gibi bir şey bu..Anlayana ...

İnsanın kendine ettiğini kimse etmez ona.Güzeli varken tatlısı varken neden hayatın acı yanından kaşıklamak isteriz ki bile bile lades.

Sadist miyiz yoksa egoist mi ? Bence biraz biraz her ikisinden de var bizde.

Bir yazarın köşe yazısını okurken yada bir şairin mısralarını yada bir kitabı nasıl da hak veririz kendimize yakın gördüğümüz hislerimize tercüman olan cümlelere...Ama sadece yakın görürüz...Ötesi yoktur..Okuduğundan kaptığın yada uyguladığın enderdir.

Oysa yazan ne güzel dillendirmiştir , kelimelerin dansı böyle bir şey işte..O ahenge kapılırsın okurken ama sayfayı kapattığında zihninde kalan az bir lezzettir..hayatına dair yön verecek bir şey tutmazsın düşüncede..Belki korkudan belki de alışagelmişlikten.Kır zincirlerini..Yaşam bize ait iyisiyle kötüsüyle.Tutunmak yada tutunmamak ise sana ait...

Şehrin kalabalığında yürürken bile keşfedebileceğin güzellikler mevcut..Kaldırımda kendiliğinden açmış bir çiçek morla pembenin uyumu..Genç kız edasıyla salınıyor rüzgar değdikçe.Yada annesiyle dolaşan sevimli bir bebek..Gözleri pür dikkat açılmış etraftakilerin ne olduğunu anlamaya çalışan ilgiyle bakan masum bir çift göz..Sadece izlemek ve izlediğini sindirmek..

Hele iş çıkışı dostlarla yapılan keyifli sohbetler..Çayır çimen yada bir mekan ...Önemli olan nerede olduğun değil sohbetin lezzetinin sana verdiği tat..

Özel bir zaman olmaksızın yada özel bir zaman da beklentisizce hediyeler vermek sevdiklerine değer verdiklerine..Onların o anda ki mutlulukları yada şaşkınlıkları bile seni mutlu etmeye yetecektir.

Kendini sevmekle başlar her şey....Sen ne kadar seviyorsun kendini ?

Deli Kızdan NağmelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin