uno

147 6 1
                                    

Mahur Demirhan'ın ağzından

Bahçede oturmuş etrafı izliyordum daha doğrusu okul servisinin gelmesini bekliyordum. Yurttan okula,okuldan yurda gelen bir servis vardı. Okul sonrası başka bir yere gitme hakkımız yoktu hele servisi kaçırırsan yurda yürüyerek dönmek zorunda kalırdın...

Yurdun bahçesi oldukça sıkıcıydı yani benim için öyleydi çünkü kimseyle arkadaş olamayacak kadar çekingen bir yapım var. Yurda geldiğim ilk günden beri kimseyle yakınlık kuramamıştım dolayısıyla şimdide yalnızdım.

Bahçeye giren okul servisiyle dikkatim dağıldı, sırtımdaki çantamı düzeltip servise doğru ilerledim. Tam binecekken biri bana omuz atıp benden önce bindi. Yine sesimi çıkarmadım,orta sıralarda bi koltuğa oturdum. Yol boyunca Çantamın süsü ile oynadım okula gelince herkesten önce indim, sınıfım 3 kattaydi.
Ağır ağır merdivenleri çıkarken arkadaşım Arkını gördüm gülümseyerek yanına gittim

-Arkın!

-Günaydın Mahur

Kolunu omzuma atıp beni kantine doğru çekiştirmeye başladı.

-Arkın sınıfa gitmeliyiz! Kantine değil

-Bisey olmaz mahurcukkk ders İngilizce,zaten hoca hep geç geliyor.

-Ben aç falanda değilim ne yapacağız kantinde?

Omuzumdan tutup beni yönlendirdi

-Oturucağız

Sandalyeye oturduğumda arkın oturmak yerine çay almaya gitti. Elinde 2 bardak çayla döndü

-Eee mahurcuk sınavlar yaklaşıyor var mı gerginlik

Omuz silktim

-Yani... O kadar çok olmasa da var. Çalışmam lazım ama malum yurtta çalışmak için bir alan yok odamda da rahat bırakmazlar.

Arkın dudaklarını büzerek konuştu. Çayımdan bir yudum aldım

-Bende diyordum ki Mahur en sevdiği arkadaşı Arkına yardım eder.

Kaşlarımı çattım

-Ben daha kendime yardım edemiyorum arkın... Hem nasıl çalıştırayım seni?
Okuldan yurda gidiyorum direkt biliyorsun.

Derin bir nefes aldım ders zili çoktan çalmıştı. Çayımdan içmeye devam ederken Arkına baktım.

-Onu hallederiz mahurr lütfenn sen sadece yardım edeceksin ben ayarlayacağım. Bizde kalırsın olmaz mı?

-Aynen müdüre hanımda öyle diyordu! Hem ders zili çaldı sonra konuşuruz sınıfa gidelim hadii!!

Aynı anda ayaklanıp merdivenlere doğru yürüdük. 3 kat çıkmak çok yorucu oluyordu.
Her katta dinlenerek çıkıyordum normalde ama şuan koşuyorduk çünkü arkın yüzünden derse geç kalmıştık. Arkın daha ilk katta durdu sonra elini kafasına vurdu

-Ahh aptal kafam! Ben birşey unuttum kantinde sen çık mahur ben yetiştirim sana!

Birşey dememe izin vermeden koşarak aşağı indi. Bende hızla merdivenleri çıkmaya devam ettim tam bizim kata gelmiştim ki öksürük krizi tuttu ellerim titremeye başladı. Duvara yaslanıp çantamdan ilacımı çıkarmaya çalıştım.

Ellerim titrediği için bir türlü fermuarı açamıyordum. Aldığım nefes yetmiyordu iyice paniklemeye başladım.
O sırada koridorda beyaz gömlekli biri bana doğru koşuyordu. Yanıma yaklaştı elini sırtıma koydu

-Hey hey iyimisin ben öğretmenim bana ne olduğunu söylersen sana yardımcı olacağım?!

Nefes alamadigim için cevap veremiyordum çantamı işaret ettim. Zarzor fısıldadim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Honey Bunny BxBxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin