İki taraf.

789 45 389
                                    

"Ne güzel kızım işte!"

"Ya bilmiyorum napacağımı öncesin de iyi şeyler yaşamadım biliyorsun, ben orda yine çalışmaya başlasam aynı şeyleri yaşamayacağım ne malum?"

"Bak" dedi bi anda koşuşturup bana cevap vermek için nefes nefese anlatmaya çalışan Leya'ya kulağımı verdim.

"O yaşadığın kötü şeyler geçmişte kaldı. Hem bende seninle birlikte çalışmaya başlayacağım. Kızım ne güzel olur hep yan yana oluruz! Düşüncesi bile çok iyi. Şimdi sen daha fazla geçmişe takılmaya devam edersen engellerim seni." Bu neydi şimdi?

"Tamam" dedim bıkkın bir edayla, "öptüm sonra konuşuruz, düşünürüm dediğini." daha fazla uzatmamak için kısa kesmek en iyisiydi.

"Ha şöyle kızım! yarın görüşürüz o zaman haber veririm ben sana."

"Tama-" dememe kalmadan telefonu üzerime kapattı. Oflayarak telefonu geri yerine bıraktım.

Belirsizlik içinde düşünceler beynimi esir alırken napacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Acaba kendi bildigim yoldan mı gitmeliyim yoksa bu fırsatı değerlendirip geçmişe bakmadan orda çalışmaya başlamalımıydım? Ya yine aynı şeyleri yaşarsam? O zaman işte pişman olurdum, kendimi dinlemediğim için.

Bir tarafım, git o fırsatı değerlendir kendi hayatım için birikim yap diyor, bir tarafım ise, hayır saçmalama tuana diyor.

Ben napmalıydım şimdi? Nefret ediyordum belirsizlikten ve karasızlıktan.

Kafamı yatak başlığına yaslayarak kendimi uykunun kollarına atmaya çalışıyordum. Hafif bir ensemeyle gözlerimi yumdum, uyandığımda kesin boynum tutulacaktı. Kendimi yavaş yavaş dış dünyayala bağlantımı kesiyordum.

Kapı sesinin aralanmasıyla yataktan fırlamam bir olmuştu. Uykumda bile rahat yoktu bana. Kapı arka tarafımda kaldığı için arakama dönmek zorunda kaldım. Arkama baktığımda ise babam denen şerefsizi gördüm. Keşke arkama dönmeseydim... yine menfaati için gelmişti odama, başka ne için gelebilirdi ki?

"Ne var?" diye sitem ettim olduğum yerde.

Uykulu olduğum için sesimi ben bile duymazken babam denen adam sallana sallana yanıma gelmeye çalışıyordu.

Bi halt vardı kesin, yanıma hiç gelmezdi oysa ki bu adam.

"Tuana, yarın benimle gelmen gerekiyor!" demesiyle kaşlarım çatıldı.

"Nereye? Ayrıca gelmiyorum! Yarın leyayla buluşacağım."

Tam yanıma çöktü yatağımın yanına kafamı ona doğru çevirdim. Bi koku geliyordu burnuma pis bir koku. Kokunun kaynağı babam olduğunu anlayınca muhtemelen içtigini anladığımı anladığı için ayaklanıp benden uzaklaştı.

İyi baba rolleri yapıyor şimdi, yazık kıyamam.

"Sen yine ne içtin baba?" baba.

"Kızım, boşver benim ne içtiğimi yarın benimle geliyor musun onu söyle?" Dedi.

"Yine ne halt yedinde beni kandırıp götüreceksin bir yerlere!"

İTİRAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin