40 (özel bölüm)

274 22 63
                                    

ÇOK UTANIYORUM ÇÜNKÜ SMUT YAZICAM.

Yani şöyle gardaşlar bir yorum rica etti smutsız olmaz dedi ben de baktım neredeyse herkes finalde zırlıyor smut yok öpüşme yok diye. Dedim yazalım kardeş. Ama bilmenizi isterim yazarken utanıyorum...

neyse başlayanzi baba.

_________

Düşünceleri kum saatinin son kumu gibi akıp gitti zihinlerinden ve berrak akıllarında sadece birbirlerini düşünüyorlardı. Denizin sıcak dalgaları ayaklarını gıdıklayıp kaçıyordu ve artık sanki içinde bir hazine saklıyormuş gibi parıldamak yerine gökyüzündeki tek tük yıldızı yansıtıyordu. Birbirlerinin varlığını biliyorlardı ancak birbirlerine bakmak yerine denizi seyrediyorlardı.

Zaman akıp gidiyordu aynı ellerinin altındaki kumun akıp gitmesi gibi ve denizle buluşmak için esen meltem saçlarını birbirine karıştırıp öyle gidiyordu. Bütün günlerini birlikte geçirmişler ve sanki son günleriymiş gibi eğlenmişlerdi. Lunaparka gitmişler,alışveriş yapmışlar,amaçsızca gezmişler ve günün yorgunluğunu da Hyunjin'in "akşamları sahil çok güzel olur"
Sözüyle sahile oturup sessizce zihinlerini boşaltarak üzerlerinden atmışlardı.
Saat gittikçe geç olmaya başladığında Hyunjin görmezden geldiği annesinden gelen mesajları cevapladı.
Felix ise o sıra Hyunjin'in telefondan ne yaptığına bakıyordu. Annesine mesaj yazdığını görünce konuştu
"Annen merak etmiş gibi... istersen evine götüreyim seni"
Hyunjin uzun süre sessizlikten sonra Felix'in sesini duymasıyla garip hissetmişti sonra hemen kendini topralayıp cevap verdi.

"Hayır,seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum. Sabaha kadar birlikte olalım,birlikte sabahlayalım"

Felix yanağının içine ısırırken bir süre düşündü. O da istiyordu Hyunjin ile vakit geçirmek,hem de çok istiyordu. Arzuları tavan yapmışken başını salladı sessizce.

"Evet... ben de seninle kalmak istiyorum"
Hyunjin bu cevaba gülümsedi ve mutlu bir şekilde başını yanında oturan Felix'in omzuna yerleştirdi.
Felix omzundaki ağırlığı hissedince gülümsedi ve kolunu onun omzuna dolayıp daha çok kendine yaklaştırdı. O hâlâ denizi izliyorken Hyunjin'in gözleri kapalıydı. Mırıldanarak konuştu "bana bir şeyler getirdin mi?"

Felix yanındaki mırıldanmayı duyduğunda Avustralya'dan getirdiği hediyeleri hatırladı. Ona söz verdiği gibi güzel etekler almıştı ve eteklerin yanında onun ve kendisinin de seveceğini düşündüğü elbiseler almıştı. Bunlar kadınların üstünde güzel duruyordu ama bu elbiseler Hyunjin'in üstündeyken Felix'in dikkatini çekiyordu.

Yavaşça başını salladı ve Hyunjin'in yüzünü görmek için başını eğdi
"Evet söz verdiğim gibi etekler getirdim... ve bir kaç sürpriz. Umarım beğenirsin"
Hyunjin'in gözleri heyecanla parladığında gülümseyerek konuştu
"Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim,nerdeler şu an?"

Felix onun heyecanlandığını görünce içindeki hafif bir gururla gülümsedi ve hemen soruya cevap verdi
"Şu an otelde... istersen yarın buluştuğumuzda senin için getirebilirim"
Hyunjin hızlıca başını iki yana salladı
"Hayır gerek yok... seninle birlikte gidebiliriz"
Felix bu cevabı beklemese bu cevaba karşı memnun oldu çünkü onun o etekle nasıl göründüğünü görmeyi çok istiyordu. Asla reddetmek istemedi bu teklifi ve hemen başını sallayıp kumun üstünden kalktı.

"Hadi o zaman. Kalkta otele gidelim hızlıca"

Hyunjin aniden ayağa kalkan Felix'e şaşkınlıkla baktı ve sonra sessizce gülerken ayağa kalktı ve onun koluna sarıldı
"E tamam hadi gidelim o zaman"

Virtual |Hyunlix|°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin