Selam öncelikle bu kitaba aklıma gelen bir senaryo ile başladım. Ben böyle çok noktalama işaretlerinde vs. İyi değilim o yüzden bunu göz önünde bulundurularak okursanız sevinirim. Diğer kitabım eternal a da bakmanızı öneririm. Neyse iyi okumalar.
☆Babamın sesi ile uyanmıştım. Gözlerimi ovusturdum ve yatağımda oturur pozisyona geçtim babam hala bağırıyordu.
Jisungggg!! Hadi kalk artık.
Kalktım babaa!
Babamı gerçekten sevmiyorum. Zaten beni önemsediği bile yok, aslında annem öldüğünden beri yok. Evet biraz anlatalım. Annem kanser hatasıydı. Yani bana öyle söylendi. Ben 5 yaşındayken öldü annem, babam da depresyona girdi alkola başladı gece geç saatlere kadar gelmemeye başladı. Bir çiçekçi dükkanımız var aslında o dükkanı annem açmıştı, o dukkani çok seviyorum çünkü annemi hatırlatıyor. Bende şuan orada çalışıyorum. Üniversiteyi bitirdikten sonra başladım çalışmaya. Bu günlerden pazartesi. Yani çalışma günü genelde dükkanda babam olduğu zaman hiç müşteri gelmez ama ben varken genelde iyi satış yaparım. Neyse babam daha çok sinirlenmeden yataktan kalktım. Altımda bir sort Üstümde ise bir şey yoktu. Hemen dolabımdan bir kolsuz tişört aldım ve lavaboya ilerledim. Soğuk su ile yüzümü yıkadım ve aynadan kendime bakıp yüzümü kuruladim. Aşağı indimde babam kapıda ayakkabılarını giyiyordu.
Baba nereye-
Özür dilerim.
Ne? Baba yine mi içtin?
Görüşürüz oğlum!
Ne az önce babam bana oğlum demişti. Tamam kesinlikle bir sorun vardı. Ve neden benden özür diliyordu.
Baba gerçekten nereye gidiyor- a gitti.
Babam kapıyı kapatıp acele ile çıkmıştı. Neden bunu yaptığını anlamadım ama umursamadım da. Mutfağa doğru ilerledim ve masaya bir kaç bir şey koydum kahvaltı yapmak için. Masanın üstünde duran bir zarf ilgimi çekti ve alıp okumaya başladım
Seni aptal, ya yarın borcumuzu getirirsin yada biz sana geliriz. Unutmadan sonun diğerleri gibi olsun istemezsin değil mi? Bekliyor olacağım.
~ Lee minhoBu neydi şimdi! Ne borcu! Ahh Baba yaa gerçekten yine mi kumar oynadın. Huuuhhh tamam sakin olucam bu gün fazla satış yapsam iyi olur. Kahvaltı bile yapmadan odama çıkıp üstüme bir şeyler geçirdim ve evden çıktım.
Yolda yürürken gördüğüm herkeze selam veriyordum onlarda bana selam veriyordu en sonunda dükkana geldim ve yan komşum Cho Hee teyzeye selam verdim.
Günaydın Cho Hee.
Günaydın han.
İyi satışlar.
Ahaha sanada.
O kadını gerçekten seviyorum kendisi bir restoranda çalışıyor. Dükkanın kepengini kaldırdım ve anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım. İçeri girdim ışıkları yakıp üstüme satış yeleğini giydim. Daha sabah olduğu için az kişi geliyordu ama yine birkaç kişi gelmişti
Öğlen olunca çiçekleri sulamak için bodruma indim ve sulama kabini aldım. İçine su koydum ve üst kata tekrar çıktım ama icerde siyah gömlekli mor saçlı uzun boylu bir çocuk elleri cebinde etrafa bakıyordu. Mor saç... yek dikkatimi çeken bu olmuştu çünkü mor en sevdiğim renkti. Kendimi topladım ve o adama doğru yürüdüm ve gülümseyerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flower loving mafia/minsung
Fanfictionhan jisung çiçek dükkanında çalışan bir gençti ama babasının ölümü ile borçları için kapıya dayanan yer altı dünyasının en vahşi mafyası minho ile tanışır ve ikiside birbirlerine karşı bir şey hissederler. Peki minhonun gözünden bile sakındığı jisun...