Yukarıdaki Kız

92 11 5
                                    

"Julie, kızım gel. "

Yaşlı başlı kadınlar iki saat mezdeke oynadıktan sonra yorulmuş ve kendilerine tabak yapıp köşelerine oturmuşlardı. Oturdukları gibi sıkıntıdan içleri şiştiği için dedikodu malzemesi arıyolardı. Kurbanlarıysa mutfakta borcamda kalan pastayı börekle sıyıran bendim.

"Geliyorum. "

Elimdekini borcama koyup içeri koştum. Ne kadar hızlı gidersem o kadar çabuk kurtulabilirdim, galiba.

İçeri girmemle bir anlık sessizlik oluşmuştu. Sonra eski konularını bırakıp benim hakkımda konuşmaya başlamışlardı. Ben de onlara gülümseyip masanın başında tabak hazırlayan annemin yanına gitmiştim.

"Efendim, anne? "

Elindeki maşayı sarma dolu tabağa bırakıp bana dönmüştü. O tabak benim, değil mi annecim?

"Git yukarıdaki kızı çağır. "

"Ne? "

O kim amk?

"Şu yeni taşınan kızı. Yabancı ülkeden gelmiş, tek başına yaşıyor. Yazık. "

"Ya anne niye ben ya, bir sürü misafir çocuğu var? "

"Kızım adı üstünde, misafir. Hem senin yaşıtın kız, sen söylersen gelir. "

Annem çok kararlıydı. Çok üşensem de yapabilceğim bir şey yoktu yani. Götüm yere baka baka kapıya gitmiştim. Kapıyı açıp pembe püsküllü terliğimi giydim. Tam ben yani, anlıyor musunuz?

Ayaklarımı sürte sürte merdivenleri çıktım. Sonra karşımdaki 4 daireden hangisi olduğunu hatırlamaya çalıştım. Sonra şansımı bizim evin üstündeki daireyle denemeye karar verdim.

Tık tık...

Kapıyı çalıp biraz bekledim. Kapı açılmayınca zile bastım.

Ding dong...

Birkaç saniye sonra kapı açılmıştı ama kızı görmemle gülümsemem düşmüş, ağzım açık kalmıştı.

Bu ne Allah'ım, nerden geldi buraya bu?

"Şey diyecektim ben... "

Tek kaşını kaldırıp bana bakmaya devam etmişti.

"Ne diyecektin sen?"

Sesi de güzel, maşallah. Kusuru var mı?

Ya sussana biraz, övme kızı iki dakika.

"Bizim altın günümüz var da bugün, açsan gelsene. Annemin kısırı çok güzeldir. "

Gülmüştü, vay be.

"Ben Anatchaya. Ama Natty diyebilirsin, burdaki arkadaşlarım adımı söylemekte biraz zorlandıkları için Natty derler. "

Gerizekalı önce tanışsana kızla, öküz ya.

"Ben de Julie, memnun oldum Natty. "

Gülümsedim ve uzattığı elini sıktım.

"Ee geliyor musun? "

"Tabii ki geliyorum. Anne yemeği, fırsatı üstelik gün yemeği. Kaçırma şansım yok. "

Ikimiz de gülmüştük bu dediğine. Sonra üstünü giyinip geliceğini söyledi. Ben de onu beklerken salonuna geçmiştim. Bizim evle aynı büyüklükte bir salondu tabii ama yeni taşındığından olsa gerek boş gözüküyordu. Koltuk takımı, televizyon ve bir kaç dekorasyon eşyasıydı salonu.

"Geldim. Hızlı olmaya çalıştım, umarım sıkılmamışsındır. "

"Yok, sıkılmadım. "

Salondan çıkıp ona baktım. Ilk benim çıkmamı bekliyordu. Böylece evden de çıktım ve kapıyı kilitlemesini bekledim. Daha sonra beraber aşağı indik ama ben anahtar almamıştım.

"Umarım kapı sesini duyurabiliriz içerdekilere. "

Önce 2 kere kapıya vurdum, sonra 4 kere zili çaldım. Bir yandan da bağırıyordum tabii.

"Ya 50 kadınsınız biriniz bile duymuyor mu be?!"

En son kapıya yumruk atacakken açılan kapıyla açan teyzeye vurmuştum.

"Ay pardon... "

"Kızım yavaş, insan mı öldürmeye çalışıyorsun? "

"Yok, aslında... "

Zaten sözümü bitirmemi beklemeden içeri geçmişti. Ben de arkada karnı yarılarak gülen Natty'e içeri gel işareti yapıp içeri girmiştim.

"Anne, geldik! "

Dans eden teyzelerin arasından sıyrılıp masaya ulaşmıştık. Bu masayı kim buraya kuralım dedi?

"Hoş geldin kızım, adın ne senin? "

Natty masadakiler sayesinde büyülenmiş gibiydi. Anneme dönüp cevap vermesi için iki üç saniyeye ihtiyacı olmuştu

"Natty diyebilirsiniz. "

Annem gülümsemiş ve tabaklarımızı vermişti.

"Oha, benim de tabağım var. "

Dediğim şeyle annemden 'misafirler gidince görürsün sen' bakışı yemem bir olmuştu. Ne yapayım ama, borcam sıyırmaya alışmıştım ben.

"Kızım hadi siz mutfağa geçin. "

Kafamı sallayıp mutfağa koşmuş, hatta ışınlanmıştım. Annem beni görmese daha iyiydi galiba.

Benden birkaç dakika sonra Natty de gelmişti.

"Julie, beni neden bırakıyorsun orada? Nasıl savunmasız bir şekilde ortada kaldığımdan haberin var mı? "

Omuz silkip borcamda kalan böreğimi yemiş ve borcamı tezgaha bırakmıştım.

Öküz.

"Çok kırıcı. "

"Özür dilerim ama annem öldürebilirdi, kaçmam gerekiyordu. "

Masaya dönüp oturdum ve tabaktaki sarmalardan bir tane alıp Natty'nin tabağına koydum. Bu delikanlıca seni seviyorum demek. Şaka tm.

"Özür olarak şeet, tamam mı? "

Gülmüştü, ALLAHIM GULMESIN SU KIZ KALP KRIZI GECIRICEM SIMDI.

"Şeediyim bari. Şeetmek. "

"Dalga geçme benimle. "

"Geçmiyorum ya, niye dalga geçeyim? Kısır cidden güzelmiş bu arada. "

Kısır denmesiyle gözlerim parlamıştı.

"Değil mi? En sevdiğim yemek kısır, bayılırım yani. Böreği de ye bak, bayılacaksın. "

 "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
kat 3 daire 11 -JulttyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin