Uçan Demir yığını🛸

66 8 5
                                    



Bardakları sil... shotları koy... müşteriye ver... Bardakları sil... shotları koy... müşteriye ver...
Bardakları sil... shotları koy... müşteriye ver...

"Carla... İyi misin?" Birinin onu dürtmesiyle carla ona döndü İşe fazlasıyla dalmıştı her şey monotondu, kafasının içi bile...

"Ah... iyiyim Harry... sadece işe daldım." Dedi, Harry ona üzgün bir bakış attı.

"Biraz dinlen çok çalışıyorsun, her gün mesaiye kalıyorsun. Hadi bana bırak." Dedi ve elindeki bardakları aldı.

Carla onun sırtına dostça vurdu
"Bu iyiliğini unutmayacağım dostum." Demesiyle Harry ona güldü.

Bar tezgahının arkasındaki tabureye oturdu ve kafasını kaldırıp televizyondaki haberleri izlemeye başladı.

Herkes son günlerde kaçırılan ünlü iş adamı Tony Stark'ı konuşuyordu. Dönmesiyle şirketindeki yaptığı değişimler basını ayağa kaldırmıştı.

Aslında bu olayları izlemesi gerçekten eğlenceliydi.

Odağını televizyondan çekip Harry'e yönettiği sıra Harry yanına gitti ve elini omzuna koydu.

İkiside duydukları haberle gözlerini televizyona çevirdiler.

*Son günlerde herkes, bilmediği bir şeyin hayranı... Uçan, demir bir adam. Acaba insansız bir araç mı yoksa gerçekten içinde onu kontrol eden biri var mı? İnsanlar bu uçan şeyin ne olduğunu merak ediyor.*

"Uçan bir demir yığını, yemişim kahramanlığını." Carla'nın dedikleriyle Harry gülüp omzuna vurdu ve
ellerini önünde dilek tutar gibi birleştirdi
"Demir adam bizi bu sefaletten kurtarabilecek misiniz?" Carla, Televizyona bakarak dediklerine güldü ve ayağa kalktı.

"Lanet bir Amerikalısın şansın olabilir." Carla'nın sözleriyle ona yan yan baktı. Carla, onun Bu haline gülmeden edemedi.

"Senin gibi kıçı havada bir Fransız olmaktan iyidir mademoiselle" Harry sonunda Fransız aksanı yapmaya çalıştı ama gerçekten berbattı.

"Birincisi Lütfen defol ve fransız aksanı çalış. İkincisi Fransız değil, ingilizim." Demesiyle ikiside güldü.

"Büyükannen Fransız yani sende de Fransız kanı var. Demek oluyor ki kıçı kalkık bir Fransızsın." Carla dediklerine göz devirdi ve tezgaha doğru yürüdü.

"Koca kıçını tezgaha getir amerikalı, iş beklemiyor."
Harry, Dediklerine sırıtarak yanına gitti ve işe koyuldular.

-

İşlerine odaklanıp içecekleri hazırlarken bir yandan da bardaki insaları eleştiriyorlardı. Evet gerçekten rezil haldeydiler. Sırf para için bu rezil insanlara katlanmak onlar için dayanılmazdı.

Carla, arkadan gelen bardak kırılma sesiyle arkasına döndü.

"Hay sikeyim." Dedi ellerini çırparak.
Bu adam barın sahibi Louis'ti. Görebileceğiniz en çekici italyanda diyebilirdim ama böyle adamlar Carla'nın dikkatini çekmiyordu; kibirli, zampara, egoist... bu adamda öyle biriydi.

Louis, Nedense üst katla çok ilgileniyordu, gereğinden fazla. Tahminen zengin ya da iş adamı, yukardaki gazinoda eğleniyordu

Louis hızla Carla'nın yanına gitti. 
"Carla... sana ihtiyacım var. Yapabildiğin en güzel kokteylleri yap ve yukarı gel." Dedi elini omzuna koyup pohpohlamadan önce.

I am not İron Man | Tony Stark~Robert Downey Jr. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin