Sekiz

29 5 12
                                    

Düşüncelerimle baş başa olduğum bir akşam vakti

Ah italya ah nasıl bir yersin sadece okumaya geldim buraya ama içine çektin beni

Anlam veremedim ne var bu ülkede ben buradayım dedim ama er yada geç karşıma çıkması gereken jungkook varmış

Balkonumda oturup denize çekilen güneşi izlerken Düşüncelerimle baş başaydım

Ve evet denize çekilen güneş deniz o kadar güzeldi ki güneş bile cazibesine dayanamayıp içine çekiliyordu ışığının sönüceğini bile bile

Bu kadar edebiyat yeter ama

Kahvemi içerken kapının çaldığı no duydum kahvemi kenara bırakıp kapıyı açmaya gittim

Kapıyı açtığımda karşımda jungkook var dı  elinde bir şişe şarap vardı kırmızı şarap

"habersiz geldim ama müsaitsin dimi"

"müsaitim gel hoş geldin"

"hoş buldum"

Kapıyı kapattığımda içeride olan tablo aklıma geldi.

"jungkook dur, içeri gitme"

"bir sorun mu var misafirin varsa gideyim ben sonra gelirim"

"hayır hayır sadece sana bir hediye hazırlıyorum onu görme onu kaldırayım öyle gel"

"tamam peki"

Hızla içeri gidip tabloyu kaldırdım ve jungkooku çağırdım

Balkonda oturup tüm gece şarap içtik ve benim plaklarımı dinledik

Jungkook bana makarna yaptı kendimi o denize açılan ara sokakta ki o makarnacıda gibi hissettim

Yani çok güzeldi

Ben böyleyim işte çok anlam yüklerim zor bir insanım bunu kabul ediyorum

Kırılması da kolayım yani gelecekteki eşim çok çekicem benden buna da eminim

Zırvaladım ya jungkookla konuşayım birazcık

"eee jungkook bu bar açma olayı nasıl gerçekleşti"

Anlatmaya başlamıştı bir insan sarhoşken bile bu kadar çekici ve aynı zamanda tatlı olabilir

Arada laflarının arasında küçük cümleler ile bana iltifat ediyor yüzümü güldürüyor daha sonra devam ediyordu

Çok tatlıydı ama bir o kadar da çekici

Tanrım ne oluyor

Jungkooktan hoşlanıyorum

Şükğr kabul etti taetae de diğer bölüm jungkookun ağzondan olucakkk

Kumralım~Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin