Yeni bir fic👁👁
Ayaklarımı koltukta iyice yayarak uzanmış en sevdiğim dizinin son bölümünü izliyordum. Kolamın bittiğini görünce oflayarak ayaklanmıştım. Dağın başındaki kocaman evimde kafamı dinlemek gibisi yoktu. İşe gidip gelirken zor oluyordu fakat bu hiç sorun değildi.
Buzdolabında ki kolayı bardağa doldurduktan sonra tekrar koltuğa koşmuştum. Battaniyenin altına iyice sokuldum. Giydiğim şort kısa olmasa da üşütmüştü bir anlığına.
Diziyi izlemeye devam ederken ara sıra komik kısımlara gülüyor bir yandan da aburcuburlarını yiyor vakit geçiriyordu jungkook.
Saat fazlası ile geç olduğundan ve yorgunluğundan dolayı gözleri kapanırken aniden gelen silah patlama sesi ile sıçrayarak uyandı. Bir anlığına çok korksada 'aptal avcılar' diye geçirdi içinden. Masum hayvanları öldüren bir avuç aptal...
Alışmış sayılırdı bu seslere. Fakat ard arda bir kaç el silah sesi duyması ile uykusundan iyice sıyrılmıştı.
Evin içi zaten karanlıktı. Dizi izlediği için kapatmıştı tüm ışıkları. Ayaklanıp kocaman camın önünde ki büyük perdeyi çekmişti hızlıca.
Uyuduğu koltukta ki battaniyeyi katlayıp odasına çıkmak için ayaklandığında kapısına güçlü bir şekilde vurulma sesi geldi. Anlık olarak yerinde sıçrayan jungkook kapının daha güçlü bir şekilde çalınması ile elinde ki battaniyeyi koltuğa bırakıp kapının deliğinden baktı fakat hiç bir şey görünmüyordu. Kapısını çekinerek açtığı sırada anında kendisini tutup içeriye giren beden ile dilini yuttuğunu hissetti. Ağzından ufak bir çığlık çıkmıştı.
Kendisi ile beraber içeri giren beden tam arkasından kollarını tutuyordu.
"Bırak beni piç herif, ne yaptığını sanıyorsun?"
Kendi kendine kurtulma çabası sadece canını acıtmıştı. Arkasında ki adamın gülme sesini işitince ise deliye dönmüştü.
"Ne gülüyorsun, kimsin?, bırak beni" jungkook adamın bacak arasında olan ayağını kaldırıp olduğu yere sertçe geçirince adamın kuruluşundan sıyrıldığı gibi salonun ortasına kaçtı.
"Ah sen-
Jungkook adamın sözlerini eline kaptığı bıçak ile bölmüştü
"Ne istiyorsan al git, yaklaşma bana "
Titreyen elinde ki bıçak ile adamın yüzünü inceledi. Bacak arasına vurduğu için acı çeken bir ifadesi vardı. Ensesine dökülen dağılmış saçları ve esmer tenli adam üstüne yürümeye başlayınca elinde titreyen bıçağı iki elini sardı.
"Gelme üzerime "
"Bana bak çocuk, peşimde yüzlerce adam var. Sabaha kadar burada kalacağım,sonra gideceğim"
Ağzı açık dinleyen jungkook kaşlarını çattı "Ne demek yüzlerce adam var, ve sen benim evimdesin, kimsin sen? "
"Kim Taehyung "
"ne"
Adam çocuğun bu şaşkın ifadesine ne kadar yorgun olursa olsun gülmüştü.
"Ne oldu korktun mu?"
"Sen şu polislerin aradığı kaçaksın"
Adam çocuğun koktuğunu anlayınca gülerek üstüne gitmişti.
Jungkook korkudan bıçağı yere düşürmüş şortunun açıkta bıraktığı yere çarpıp kanamasına neden olmuştu.
"Ah"
Taehyung çocuğa yardım için yaklaştığı sırada jungkook tüm gücü ile çığlık atmıştı.
"Yaklaşma bana "
"Bağırma, beni bulursalar tek ölmem "
"İnanmıyorum, bula bula benim evimi mi buldun pislik"
"Bacağını sar bir şeyle "
"Tanrım!, şu an tek sorun o mu?"
Taehyung kendisi ile üstten üstten konuşan çocuğun küçük ağzını bantlamamak için zor duruyordu.
"Bana bak yeter bu kadar çene çalmak, sabaha kadar idare et işte"
"Nereden bileceğim beni öldürmeyeceğini"
"Canımı sıkmazsan öldürmem"
Jungkook adamdan olabildiğince uzaklaşırken bugün kapısı ikinci kere sertçe çalındı.
"Sikeyim, ne diye bağırıyorsun?, buldular bak"
Jungkook tedirgince Taehyung'a bakarken ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Taehyung geveze çocuğu ikna edemeyeceğini bildiği için kaş ile göz arasında elini ağzına bastırdığı gibi kucağına aldı.
Jungkook korkudan adamın kucağında inmek için bacaklarını sağa sola sallıyordu. Fakat adam buna pek izin verecek gibi de durmuyordu.
Taehyung kucağında debelenen beden ile merdivenlerden hızlıca yukarı çıkmıştı.
"Saklanabileceğimiz neresi var, içeri girebilirler"
Jeongguk eli ile kendi odasını gösterdi. Şuan fazlası ile korktuğundan ağzını açıp adamı sinirlendirme fikrini ölmezse eğer sonraya bıraktı.
Taehyung hızlıca odaya girdiğinde gözüne büyük gardırop çarptı. Kapağını yana çevirip içini açtığında gülümsedi. İçi o kadar genişti ki buraya baksalar dahi bulmazlardı onları. Jungkook'u kucağından indirdiğinde,
"Sakın ses çıkarma" diye tembihlemişti. Onunda konuşacağı yoktu zaten. Az önce aslan kesilen jungkook şimdi kuzu gibiydi. Taehyung ' da bunu farketmişti.
Oldukça geniş ve elbise dolu olan gardıropun içine iyice gizlendikten sonra Jungkook'un da kolundan tuttuğu gibi köşeye sıkıştırdı. Kendide arkasına geçmiş ellerini karnına sarmıştı. Bunu neden yaptığını kendiside bilmiyordu. Sadece bu işte suçu olmayan bu çocuğun güvende hissetmesini istiyordu.
"Ses geliyor hâlâ, ne bekliyor bunlar, açılmayan kapıyı zorluyorlar"
"Şşttt, sessiz ol . O aptallar içeri girse de bulamazlar bizi"
Jungkook kulağının dibinden konuşan adam ile gözlerini devirdi. Arkadan ona sıkı sıkı sarılan (dayayan) adamın onu korumak için önüne aldığına inanmasa sapık olduğunu düşünmeye başlayacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY MAN | TK
FanfictionTaehyung düşmanlarından kaçarken girdiği evde aşkını bulacağından habersizdi.