AYRILIK.

160 17 0
                                    

-Onu da aldım anne!

+Kızım herşeyini kontrol ettin mi ?

Bir kere daha baksaydın !

-Tamam annecim sakin olur musun lütfen. Dedim ama annemdi bu fazla pimpirikliydi ne desem duymuyordu beni evin içindeki bu koşuşturma neden miydi ? Biricik kızı memleketi Eskişehir'den ayrılıp şehir dışına okumaya gidiyordu her şey eksiksiz olmalıydı onun için. Annem bilmem kaç kere daha kontrol ettikten sonra babamın seslenmesiyle asansöre eşyalarımı yerleştirmeye başladık.Arabaya doğru yürürken annem hala koyduklarını, ne yapmam gerektiğini, nelere dikkat edip nelerden uzak duracağımı nefes almadan anlatıyordu. Bütün bir hafta aynı şeyleri anlattığı için artık dinlemiyordum. Ailemden hiç ayrı kalmamıştım. Yol boyunca onlarsız nasıl olacağımı düşündüm. Aileme çok düşkündüm onlarda bana çok düşkünler. Çok özleyecektim. Sosyal hayatı olan bir kız değilim genelde ne yaparsak ailecek yapardık.Ha sosyal hayatım yok derken, o kadar da asosyal değildim arkadaşlarım vardı nadiren görüştüğüm birde en yakın arkadaşım çok yakındık her zaman benim yanımdaydı hep bir aradaydık, birbirimizden hiçbir şeyimizi saklamazdık. Aile içi meselelerimizi dahi bilirdi. En yakın arkadaştan da öte bir şeydi birlikte büyümüştük. Mübalağa ederek konuşmuyorum. Ailelerimiz daha biz doğmadan arkadaşlarmış. Babalarımızın ikisi de doktor olduğu için böyle yakınlar ve şimdi o arkadaşımla aynı şehirde, aynı yurt odasında okumaya gidiyorum. Küçüklüğümüzden beri bunun hayalini kurmuştuk ve işte şimdi gerçekleşiyordu. Aslıda hayalim herkesinki gibi iyi bir üniversite de okuyup arkadaş çevresi yapmak , gezmek, eğlenmek birazda olsa buradaki hayatımdan farklı bir hayat yaşamak buradaki hayatım kötü diye değil sadece gençliğimi hissetmek istiyorum. Ben kim miyim ? Emel ve Mehmet Özbey'in kızı Arya Özbey'im.

- Hadi inin bakalım.

Düşüncelerimden babamın sesiyle ayrılmıştım. Ne çabuk gelmiştik. Valizleri bagajdan çıkartırken kimse konuşmuyordu sanki hüzün çökmüş gibiydi sessizce gara yürüyorduk annemin ve babamın gözlerinin içine bakıyordum çünkü bazen gözler kelimelerden daha çok şey anlatır ve bizim yaptığımız şuan tam olarak buydu. Arkamdan gelen bağırma sesiyle irkildim, bu sesi çok iyi tanıyordum. Arkamı döndüğümde otuz iki dişi gözükecek şekilde sırıtan Betül'ü gördüm. Onun da yanında ailesi kardeşi valizlerle tam karşımda duruyordu.En yakın arkadaşım olan, birlikte hayaller kurduğumuz çok sevdiğim biricik dostum Betül. Betül'ün yanında babası Hakan amca annesi Ayşe teyze ve küçük kardeşi Efe bize doğru yürüyorlardı . Koşarak Betül'le birbirimize sımsıkı sarıldık sanki daha dün görüşen biz değildik. Herkes birbiriyle tekerteker selamlaştıktan sonra trene doğru yürümeye başladık. Artık ayrılık vakti gelmişti. Betül ailesiyle vedalaşırken ben kendi aileme döndüm ve tam tahmin ettiğim gibi annem ağlıyordu. on dokuz senedir gözünün önündeydim sonuçta ilk ayrılıktı bu özlem, korku, endişe şuan hepsini gözlerinde görebiliyordum. Ama ben büyümüştüm işte ne kadar küçük kızlarım deselerde küçük kızlarım deseler de onlarda çok iyi biliyordu artık tamamen bir genç kızdım, ailemden ayrı yaşayacaktım, kendi ayaklarımın üzerinde durmam gerekecekti ve ben bundan çok korkuyordum. Sımsıkı anneme sarıldım ve bunun bir veda olmadığını kulağına fısıldadım ama hala ağlıyordu. Bu sefer sürekli geleceğimi söyleyip teselli etmeye çalıştım şimdi biraz daha iyiydi. Annemi bırakıp babama sarıldım babamda bana her baba gibi okulda veya şehirde birisi beni rahatsız ederse hemen ona haber vermemi söyledi bende tabi ki babacım diyerek içini rahatlattım. Bütün valizlerimi elime aldım ve onları çok sevdiğimi söyleyip Betül'le beraber valizlerimizi trene yerleştirip yerlerimize oturduk. Buradan annemleri zar zor görebiliyordum. Tren hareket etmeye başlamıştı. Betül'e buruk bir gülümseme ile baktım o da aynı şekilde bana baktı. Aslında bu yolculuğu ailemle yapacaktım. Annem tutturmuştu benim görüp seni yerleştirmem lazım diye, bende onlara yerleştikten sonra gelip görmelerini istediğimi ve daha bir sürü dil döktüm onlarda pes etmek zorunda kaldılar. Betül'ün seslenmesiyle dışarıyı izlemeyi bırakıp on döndüm daha biz gitmeden planlar yapmıştı ve anladığım kadarıyla elindeki küçük not defterine yazmıştı. sürekli bir yerlere gitmekten, denemekten,yapmaktan bahsedip duruyordu. sözünü kesip;

BİZİM MASALIMIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin