İşte dediğim gibi sarı dişli bir zenci görmüştüm. Pek görmezdim kara insanları. Zaten pek dışarı çıkmam, insan gördüğüm varda karalarını mı görmüyorum? Sırtında çantası vardı, ebesinin örekesi kadar. Bu ne lan, diye düşünürken çantasının kemer saat falan dolu olduğunu gördüm. Fakirim lan ben. Parayı nerden buluyorum diye düşündüm. Her ay sağlam bir alışveriş yapıyorum. Şaşırdım. Elimi cebime attım, biraz para var. Seslendim Maykıl'a; Hop Maykıl, baksana bu tarafa. Şaşırdı önce bi'. Geldi, mükemmel ingilizcemle sordum, speak turkısh? Evet bro dedi. Bro ne lan diye düşündüm. Acaba biraderin kısaltması mı yoksa brother'ın kısaltması mıydı? Bence düşünülmesi gereken bir konuydu bu. Kafam kolay karışır. Aslında karışmak değil, bulanmak. Doğruyu seçemem. Mesela doğruyu seçemem derken bile aklımı bulandırıyorum. Hangi doğrudan bahsediyorum ki! Kime göre doğru? Bana göre doğru genelde topluma göre yanlış oluyor. Bireyden bireye doğru değişiyor olmalı. Sorun yok o zaman, şu bilmem kaç milyar insanın yaşadığı gezegeninde kaç birey var ki zaten? Peki ben? Sorularımı yok sayıyorum şu anlık. Geri dönüş yapalım, bro neyin kısaltması. Brother'ın telafuzu da zaten biradere benziyor. O halde birader çakma. Mahalle ülkücüleri de kullanıyor bu birader kelimesini, bir de bilader diyenler var. Çıkılabilir mi bu işin içinden, size göre muhtemelen evet. Bana göre de, ama sayın toplum içindeki kişi, siz bu meseleyi unutarak sorunu çözümlerken, ben; bu sorunun üstesinden gelmeliyim. Belki de problemim budur benim, tüm sorunlarımın üstünden gelmeye çalışmak. Yalan kötüdür, yani kısmen. Ben tembel bi' insanım. Yani eskiden yanımda olan insanlar öyle derlerdi. Sahi kimdi onlar? Boşver. Ben tembel bir insanım. Evet öyle. Tembel insanlar sorunların üstesinden gelmez kaçarlar. Sizi boşvermekle suçlarken kendimi tembelliğimle kabul ederken ne kadar da tutarsızım. Ya psikolojik olarak yorgunsam, fiziksel işleri yapamıyor onlardan kaçıyorsam, beni tembellikle suçlayanlar beni bilmeden, beni tanımadan yargılarken neden sustum. Soru sormayı kesmeliyim artık. Bu işe de soru işaretlerimi kaldırarak başlamalıyım. Çok mantıklı konuştum, kesin gelecekte pişman olacağım.
Kemerler ne kadar diye sordum zenciye. Biraz öncesinde aldığım karardan dolayı soru işareti kullanmadan sormuştum zenciye. Normal karşıladı, acaba tanıyor mu beni. Nereden tanıyacak afrikalı Maykıl lan beni. Aldım işte kemeri. Kolay gelsin usta, dedim. Arkasını döndü tam gidiyordu ki, bro neyin kısaltması diye sordum. Aval aval baktı. I don't know, dedi. Sağol kardeşim dedim. Başını hareket ettirerek ve bakışlarıyla veda etti bana. Sevdim Maykıl'ı arada sırada dışarı çıkayım diye düşünmeye başladım az evvel. Toplumun içerisinde bir birey olarak dolaşayım biraz. Sürünün ortasında bir çakal. Düzeltiyorum. Bir çakal sürüsünün ortasında bir gergedan.
Yine aklıma takıldı 'bro'. Hiç bakmadığım not defterine not edeceğim biraz sonra. Ve bence zenciler kara insan değil, zenci olmayanlar beyaz insan. Her zenci de kara olmak zorunda değil.
İşte ben de böyleyim, dışarı çıkmak beni çok yoruyor. Beş dakika bi' dışarı çıkayım dedim, başıma neler geldi neler. Dışarısı beni çok yoruyor be.
