Oylamayı unutmayın canlarımmm
Yaşarken ölürdü insan. Durdurulamayan acı, keder ve üzüntü bedeninizi ele sardığında nefes dahi alamazdınız. Kazadan sonra tamamen hayatım böyle bir döngüye dönüştü artık her zaman gülen, yüzünde papatyalar açan kız yoktu. Ve olacağada benzemiyordu.
Şuan karşımda adının Koray olduğunu öğrendiğim çocuğa bakıyordum. Oda bana bakarken yüzünün zerre milimi oynamamıştı. Sadece bana bakıyor yüzümü inceliyordu.
Yavaşça ona doğru yürüdüm sırası arka sıranın bir ön sırasıydı. Sandalyeler tek kişilik fakat masalar birleşikti.
Masanın yanına kadar ilerledim o sırada hoca
"Bu arada ben Nehir. İngilizce öğretmeniyim." Dedi tebessüm ederek.
"Otursana." Diyede ekledi
Nehir hocaya bakıp gülümsedim ve çantamı masanın ucundaki yere bıraktım sandalyeyede oturduğumda artık az kalsın beni ezecek olan çocuğun yanında oturuyordum.
Ona bakmamaya çalışarak sınıfa göz gezdirdim. Herkes sıraya bakarak bir şeyler fısıldıyordu. Gözlerimi tam onlardan çekecekken bir kız gözüme çarptı o çok sinirli bakıyordu
Kahverengi dalgalı saçları dolgun dudakları ve güzel yüz hatları ön plana çıkan güzel bir kızdı. Kızla göz göze gelince bana sen bittin der gibi bakıyordu.
Bakışlarımı çekmeden ona bakmaya devam ettim. O bakışlarını çektiğimde bende çektim ve önüme döndüm.
Bir cesaret yan tarafıma baktığımda Koray'ın bana baktığını gördüm.
Göz göze geldiğimizde yine gözlerimi çekmedim. Bana inat oda çekmeyecek gibiydi.
"Az kalsın vuracağım Kızın yanında oturmam ne hoş." Dedi kısık sesle
"Suçunu kabul etmişsin." Dedim bende
"Hayır. Hala neden önüme bir an çıktığını merak ediyorum."
"Bende senin neden o kadar hızlı sürdüğünü merak ediyorum." Dedim
İkimizde birbirimize düşmanmışız gibi bakarken Nehir hoca konuşmaya başladı
"Evet o zaman başlayalım bakalım."
Ve ilk dersimiz başlamıştı.Okul klasik teneffüs ziliyle dolarken. Sınıftakiler sevinçle bağırdı
"Sonunda." Dedi biri
"Uyuyacağım herhalde." Dedi bir kız
"Birde ilk ders!" Dedi biri daha
"Vay, vay, vay" dedi dalgalı saçlı kız bana bakarken.
Koray kalkmış ve arkadaşlarıyla sınıftan çıkmıştı.
Kıza baktım. Belki bana dememiştir diye geri önüme döndüm.
"Sana diyorum." Dedi kız
Geri bakışlarımı ona döndürdüğümde kendime verdiğim emirleri hatırladım.
Ama bugün agresiflik yoktu tebessüm ederek
"Merhaba." Dedim.
Kız alay eder gibi güldü
"Bir de merhaba diyor."
Sadece baktım
"Koray ve sen?" Dedi kız
"Koray ve ben?" Dedim bende
"Anlamıyor musun sen beni?" Bağırarak söylemişti bunu sakinliğimi korumaya çalıştım.
"Açıkça anlatırsan." Dedim
"Tamam. Açıkça anlatayım." Ellerini sıranın üstüne koydu.
"Koray'la ne işin var?" Güldüm
"İş derken yeni kastediyorsun?"
"Bak Lara bu okulda yapacağın son şey Koray'a göz koymak tamam mı?"
Artık sinirim tavan yapmıştı sertçe sıramdan kalktım. Tam ona bir şey diyecekken aramıza giren kız beni durdurdu.
Sarı saçları ve mavi gözleriyle çok güzel bir kızdı.
"Yeter!" Dedi
"Kendine gel Nur! Daha yeni geldi kız!"
Nur durdu bana bakarak
"Daha bitmedi." Dedi ve arkasındaki iki kızla sınıftan çıktı.
Ne yaşamıştım ben az önce sırf Koray'ın yanında oturdum diye bana bunları yapmasına hakkı yoktu. Hem Nehir hoca oturtmuştu.
"İyi misin?" Dedi kız
"E evet." Dedim mavi saçlı kızım yanına birde kızıl saçlı yeşil gözlü bir kız daha gelmişti
"Ben Nilda" dedi mavi gözlü olan
"Bende Ezgi" dedi yeşil gözlü olan
"Kusura bakma takıntılı biri" dedi Nilda
"Kantine gidelim mi?" Dedi Ezgi
Başımı salladım ve güldüm.
Kantine doğru yol aldık.
Kantin bir nevi yemekhaneydi bayağı büyüktü.
Masalar tekli çiftli sıra sıraydı sarı ve siyah renkler azda olsa baskındı onun dışında boydan boya camlıydı. İçerisinin havası ferah dı nedense çok sevmiştim burayı. Gözlerim etrafta gezindi. İnsanlar yemek yiyor bazıları kahve içiyor bazıları telefonlarına bakıyordu.
"Dışarıdan ne kadar iyi değil mi?" Dedi Ezgi
"Ama içerisi.." dedi Nilda
Bir şey demedim. Boş bir masa bulup oturduk. Ezgi kollarını masaya koyarak
"Koray'la neden düşman gibisiniz?" Dedi
"Sabah." Dedim ve devam ettim.
"Okula arabasıyla geliyor değil mi?"
Kızlar başını salladı.
"Benim evim buraya ne yakın ne uzak. Bugünde yürüyerek gitmek istedim. Daha ilk günüm çünkü. Sonra karşıdan karşıya geçerken bir araba çok hızlı şekilde geldi. Az kalsın çarpacaktı."
"Sonra bir baktım Koray. Tabi tartıştık falan sonra olanları biliyorsunuz."
Ağzı açık kalmıştı Nilda nın nedense bu kızlar hakkında hiç kötü hissetmemiştim. Aksine çok iyi bulmuştum.
"Koray sana çarpıyordu demek." Dedi Ezgi
"Dikkatsiz pislik." Diye ekledi Nilda
Güldüm.
"Nur denilen kız neden bana çıkıştı ki?" Dedim
Ezgi:
- Koray'la eskiden çıkıyorlardı. Sonra ayrıldılar ama Nur unutamadı işte çevresinde ne kız olursa olsun aynısını yapıyor. Kardeşine bile!.
"Kardeş mi?" Dedim şaşkınlıkla
"Bu takıntılık yani hastalık."
"Evet ama Koray'da ne yapsın uyarsa olmuyor."
"İyikide takıntılı o Koray daha çok çeksin ondan." Dediğimde ikiside güldü.
"Çok sevdim seni." Dedi Ezgi
"A t-teşekkür ederim." Dedim utanmıştım!
Nilda güldü
"Yemek alalım." Dedi
Ezgi
"Bence öğle arası alırız." Diye cevap verdi konudan alakasız kızlara
"Koray'a sevgilisini benden uzak tutması için uyaracağım." Dedim
Çünkü Nur karşı masamızda bana kitlenmişti. Bende ona aynı şekilde bakarken kızlar hiç bir şey anlamamış ama sonra benim baktığım noktaya baktıklarında nuru görmüşlerdi
"Şu kızdan o kadar nefret ediyorum ki." Dedi Nilda
"Sanki yakasına yapıştı kız alt tarafı yanına oturdu."
Kızlar konuşmaya devam ederken ayağa kalktım. Belki ilk önce Nur'u uyarmalıydım.
İkiside şaşırmıştı.
"N-ne yapıyorsun Lara." Dedi Ezgi ama dinlemedim
Yavaş yavaş masaların yanından geçtim. Bu kız anca kavga ile susardı. Bana kitlenmesi. Sırama gelip bağırması sonra sanki suçlu benmiş gibi davranması yetmişti. Daha yeni gelmiştim ben haddini bilmeliydi. Bir saat önce tanıştığım çocuk için ona asıldığımı düşünüyor olması bir yana takıntılı bir manyaktı!
Onun masasının oraya geldiğimde Nilda ve Ezgi masadan kalkmış yanıma geliyorlardı.
Gözlerimi çok kısa saniye etrafta gezinirdim. İnsanlar bize bakıyorlardı. Umursamadım ve Nur'a odaklandım
"Ne söylemek istiyorsan açıkça söyle." Dedim
Bana bakarak alay eder gibi güldü
"Çok mu havalısın sen? Böyle afralar tafralar." Oda ayağa kalktı.
"Olur. Söyleyeyim." Dedi
"Koray'dan uzak dur."
Güldüm. Kızlarda yanıma varmış ve arkama geçmişlerdi.
"Bak Nur amacım kavga çıkarmak falan değil. Bence sen körsün. Koray'ı daha yeni gördüm. Yada sen anlamıyorsun Nehir hoca beni onun yanına oturttu."
"Deseydin hocaya oturmak istemiyorum deseydin! Ama dur öyle yakışıklı birini görümce kalbinde güller açmıştır."
Artık sakin olamayacaktım. Bana bunları demeye hakkı olmadığı gibi bana bağırmayada hakkı yoktu
"Bir daha söyle!" Dedim ona yürüyerek
Nur neye uğradığını şaşırmış gibi gerilemişti
"Noldu korkuyor musun? Daha demin bana bağıran sendin!"
"Söylesene!" Dedim
"Napıyorsun sen be!" Dedi
"Ne mi yapıyorum! Bak ne yapıyorum!" Tam ona kafa atacakken arkamdan gelen bir kolla geri çekilmem bir olmuştu. O kadar sinirlenmiştim ki gözüm kimseyi görmüyordu. Ellerimi hemen koldan çektim ve arkamı döndüm
"Bırak!" Nur'un arkadaşlarından biri olduğunu sanmıştım ama göz göze geldiğim kişi oydu. Koyu kahveleri bana bakıyordu.
Durdum. Neydi bu şimdi aldırış etmedim geri Nur'a döndüğümde ona doğru hızlı adımlarla ilerledim. O hiç bir şey yapmamış anın şokunu atlatmaya çalışıyor gibiydi ama daha çok Koray'ın beni tutup çekmesine şaşırmış gibiydi
Ona doğru hamle yapılacakken kol beni yine çekti ama bu sefer beni götürüyordu
Ben hala debelenirken
"Bırak! Ya bıraksana!" Koyu kahvelere baktım
"Bırak!" Ayaklarımla havaya tekmeler atıyordum. Ama dur bir saniye
Ayaklarımla havaya tekme atıyordum! Havaya!
Koray'a bakarken beni tek koluyla taşıdığını gördüm
Çığlık attım
"Bırak!" Onun elinden kurtulduğumda yemekhaneden çıkmıştık. Etrafta kimse yoktu
"Ne yapıyorsun lan sen!" Ona doğru yürüdüm tam tokat atacakken elimi havada yakaladı
"Asıl sen ne yapıyorsun?" Dedi
"Git sevgiline sor!" Dedim
"Daha hesap verecek bana!" Yine yemek haneye gitmeye çalışırken bir daha tuttu.
"Lan sanane!"
"Sanane benim onunla kavga etmemden neden tutuyorsun bıraksana!"
"Daha ilk günündesin farkında mısın!" Dedi
"İlk günden atılmak mı istiyorsun."
"Benim atılıp atılmayacağım seni ilgilendirmez!" Dedim
"Şimdi Nehir hocanın yanına gidiyorum seninle aynı sırada oturmam ben!"
Ve yanından ayrıldım. Resmen üzerime oynuyorlardı! Sakin kalmaya çalıştıkça damarıma daha çok basıyorlardı! Ama onlara haddini bildirirdim ben! Daha dediklerinin hesabını vermemişti bana. Hem o Koray kim oluyor duda beni taşıyordu onun da hesabı verilecekti.
Daha ilk günden olay çıkarmam bir yana disiplin yiyebilirdim! Tabi Nur hanım öterse
Öğretmenler odasına yol alırken insanların yanından geçiyordum. Bana bakıp bir şeyler fısıldıyorlardı. Anladığım kadarıyla Koray ve Nur'a çıkışmamla alakalıydı.
Öğretmenler odasının kapısına geldiğimde tıktıkladım ve içeri girdim. O sıradada teneffüs zili çaldı. Nehir hoca sırasında oturmuş bir şeylerle uğraşıyordu.
Beni görünce gülümsedi ve yanına çağırdı.
"Lara." Dedi
"Bir sorun mu var?"
"Hocam." Dedim ne diyeceğimi bekliyordu.
"Ben Koray'ın yanına oturmak istemiyorum."
Durdu. İlk önce anlamamış gibiydi
"Neden ki?" Dedi
"Hocam istemiyorum. Yani rahatsız ediyor beni."
Rahatsız etmek mi salak Lara!
Kadın afallamıştı
"T-tamam o zaman sen Nisa'nın yanına geçersin Alide korayın yanına geçer." Dedi
Kafamı salladım ve
"Teşekkür ederim hocam." Dedim bana sorgular gibi bakarak
"Bu konuyu seninle sonra konuşalım Lara." Dedi
Kafamı tekrar salladım ve odadan çıktım.
Sınıfa yol aldım.
Sınıfa girdiğimde herkes susmuş ve bana bakmıştı.
Nilda ve Ezgi yoktu. Ama Nur yerindeydi arkadaşları Nur'u teselli ediyordu
Birde ağlıyordu pislik.
Ona aldırış etmeden sırama gittim ve çantamı aldım. Koray bana bakıyordu.
"İstediğin olmuş." Dedi
"Evet." Dedim
"Bence çok da iyi bir karardı." diye ekledi ve
"Neye yol açtığına bak." Derken Nuru gösterdim o tarafa bakarken ben çantamı toplamış ve sınıfta Nisa denilen kızı arıyordum
"Nisa kim?" Diye bağırdım
"Ben." Dedi bir kız onun yanına gittim. Nehir hocanın dediklerini anlatırken sevinmişti.
"Şu domuzla oturmayacağım için şanslıyım!" Dedi Ali Koray'ın yanına geçmiş ben ise Nisanın yanına oturmuştum.
Sınıfa Ezgi ve Nilda girdiğinde direkt yanıma gelmişlerdi
Nilda "iyi misin?" Dedi
"Evet." Dedim tebessüm ederek
"Kızım öyle bir an nasıl çıkıştın? Çok iyiydi" dedi Ezgi
"Boşuna demedim kız taş diye." dedi Nilda'ya ben gülerken kızlarda gülmeye başlamıştı.
"Koray seni götürürken çok tatlı görünüyordun." Dedi Nilda
"Ama fazla iyiydin." Dedi Ezgi
"Nefret ediyorum ondan." Dedim
"Beni bildiğin taşıdı!"
Kızlar güldü
"Çok komik ve tatlıydın." Dedi Nilda
"Onu bunu boşver Nur'a kafa atıyordun kafa!"
Hepimiz gülerken Nur'a bakmıştık. Hala ağlıyordu
"Keşke atsaydın." Dedi Nilda
"Eğlence çıkardı bize bizde diğerlerine dalardık."
O sırada başka bir öğretmen içeri girdi.
Kızlar arkamdaki sıraya otururken onların tam önünde olduğum için kendimi çok şanslı hissettim. Ve ders başladı.
Evettt. Nasılsınızzz??
Ben çok iyiyimm bölümlerin ne zaman geleceği belli değil.
Sizi seviyorummmm
Oy atmayı unutmayın canlarımm
YOU ARE READING
PAPATYA ÇİÇEĞİM
Teen FictionAilesini trafik kazasında kaybeden Lara anneannesinin yanına taşınması sonucu yeni bir okula kayıt olur. Yeni arkadaşlar, kardeşler ve aşklara sahip olan Lara travmalarını bir bir yenecektir.