Ve dayım tüm takım tesislerde daha karga b*kunu yememişken toplanan takıma bakıp gülümsedi
Ve beni yanına çağırdı yanındaki teknik çevirmenlere durun işareti yaptı
"Kızım ben ne dersem çevir tamam mı İngilizce şekilde "
Ve dayım konuşmaya başladı
"Evet gençler ve kendini genç hissedenler "
"Bunu çevirmem gerekiyor mu "
Dayım sabır dileyerek devam etti
"İlk önce rakibimize göre zaten çalışmalarımızı sürdürdük,hepinizle tek tek konuştuk, rakibimizden hem teknik olarak hemde disiplin olarak zaten üstünüz,bunu sahaya da yansıtacağınızı biliyorum,çok kasmanıza gerek yok rahat bir oyun sergileyin ama hücum hattı hep orda kalacak asla yerinden ayrılmayacak ,onlar hücuma çıkması zor yani barış,nellson,toreria bu iş size düşüyor asla izin vermeyin top almalarına .hücüma çıktığınızda hedef kale degil icardı, icardı aldığında zaten ya pas ya şut o işini biliyor. HAYDİ GENÇLER BU GÜN ŞAMPİYONLUK GÜNÜ,DÜNYA GALATASARAYLILAR GÜNÜ TARAFTATLARIMIZIN ÖNÜNDE GÜZEL BİR SON YAPIN "
ve çevirmeye başladım
"First of all, we have already continued our work against our opponent, we talked to all of you one by one, we are already superior to our opponent both technically and in terms of discipline, I know you will reflect this on the field, you do not need to work hard, play a comfortable game, but the offensive line will always remain there and will never leave its place, they will attack. It's hard to get out, so barış,nellson, toreria, this job falls on you, never let them get the ball, when you attack, the target is not the goal, when you let it go, it's either pass or shoot, he knows his job. COME ON YOUNGS, TODAY IS CHAMPIONSHIP DAY, WORLD GALATASARAY PLAYERS DAY, MAKE A NICE END IN FRONT OF OUR FANS."
