"Anneciğim ben çıkıyorum!"
Dedi, Jisung. Kahvaltısını yapıp okula gitmek için evden çıktı ve yan komşusu Minho ile, okula doğru yürümeye başladılar.
—
Minho ve Jisung'un anneleri çocukluktan beri arkadaşlardı, aynı okul, aynı şehir, hatta aynı evde bile yaşamışlardı. Evlendikten sonra ikiside ayrı evlere çıkmışlardı. Aradan 1-2 yıl geçmişti. 2 hafta arayla ikisininde hamilelik haberi gelmişti. Çocuklar doğdu, büyüdü. Aynı kıyafet, aynı okul, aynı eşyalar ve bir sürü şey... Yaptıkları şey ayrı gitmezdi. Şuan da olduğu gibi. Aynı liseye gidiyorlar fakat ayrı sınıflardı. Ama genede bu durun onları ayrı düşürmüyordu...
—
"Hyung, bir sorun mu var?"
Minho'nun yüzü yol boyunca bir şey düşünüyormuş gibiydi. Jisung sonunda bunu anlayıp, durdu ve Minho'ya baktı.
"Hyung, bir şey var, gözünden anlarım ben seni. Söyle hadi."
"Bücür dün dediğim gibi, hastayım biraz."
Jisung ısrarla ne olduğunu anlamak için Minho'nun üstüne gidiyordu.
"Güzelim akşam eve gidince konuşsak?"
"Peki hyung."
Jisung küsermişçesine önüne döndü ve tek başına, hızlıca yürümeye başladı. Minho arkasından gidip, kolunu omzuna attı ve Jisung'un kafasını kendine çekip, yanağından öpmüştü.
"Benim bücürüm küsmüş mü bana hm?"
"Git öpme."
Minho tekrar tekrar Jisung'un yanağına öpücükler konduruyordu. yanlarından geçen çoğu kişi onlara iğrenerek bakıyordu, dışarıdan sevgili gibi gözükseler de onların ilişkisi abi kardeş gibiydi, tabii Jisung'a göre öyleydi.
"Ya hyung yeter, yüzümün her tarafı öpücük oldu ve.. insanlar bana iğrenerek bakıyor."
"Bebeğim bizim ilişkimizden onlara ne? Ayrıca biz çocukluk arkadaşıyız. Bilmiyor onlar. O yüzden ne yapıyoruz?"
"Kafamıza takmıyoruz."
Jisung gülümseyip Minho'nun koluna girdi. Aradan 3-5 dakika sonra okula varmışlardı. Minho Jisung'u sınıfına bıraktı ve ondan sonra kendi sınıfına geçti. Jisung'un sınıfına kendinden büyük, 12. sınıflar girmişti. Kendisi 11. sınıf olmasına rağmen onlar karşı çıkamıyordu.
"Bizim küçük gay gelmiş, naber pısırık?"
"Gay mi?"
"Bi' öpüşmediğiniz kalmıştı yolun ortasında, hâlâ sorguluyor musun?"
"Ben gay değilim ki.."
Zorba çetesi gülüşüp geri Jisung'a döndü. İçten içe Minho'ya sinirliydi, onun yüzünden gay damgası yemişti.
"Öylece kafanı eğecek misin? Bize bi' gay orospu gösterisi yapsana merak ettik."
San, yani zorbaların başı bunu dedikten sonra elini Jisung'un yakasına götürüp kendine çekti.
"Birinci tenefüs, depo."
Yakasını bıraktıktan sonra gitmişlerdi, sınıfta tek olduğu için neye uğradığını şaşırmıştı. Daha dersin başlamasına çok vardı, o yüzden Minho kantinden muzlu süt alıp gelmişti. Jisung'u o hâlde gördüğünde hemen yanına geldi ve ne olduğunu anlamaya çalıştı.
"Jisung iyi misin? Ne oldu burada?"
Cevap bile vermiyordu, çünkü onu kırmak istemiyordu.
"Git Minho."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After Night:; 𝐌𝐢𝐧𝐒𝐮𝐧𝐠
FanfictionO geceden sonra, her şey değişmişti. Ayrı hayatın insanları olmak için adım atmışlardı, ayrı yollara. Fakat, o yolların hepsi aynı yöne çıkıyordu. Ama onlar bunu bilmeden, adım atmaya devam ediyorlardı...