Barış: Bizim o kadar zamanımız yok ama. Çocuklarımız kaçırıldı ya. *Cemre'ye bakarak*
Cemre: İlk kez sana hak veriyorum biliyor musun? Bence planımıza dönelim. Ben kendi işimi sonra göreceğim.
Ayağa kalktı ve masanın diğer tarafına oturdu.
Fırat: Evet. Evet bizi bomba işinden kurtaracak plan.
Hacı: Sevgili mahkum arkadaşlar, bu plan tüm kader mahkumlarına gelsin.
Sasha: Yeni operasyonumuzun adı: Bonbon.
Hacı: Bonbon?
Fırat: Nam-ı diğer bonbon. Yani Sevda Kara. Çok gizli mekanlarda özel bahisçilere kafes dövüşleri düzenleyen tehlikeli ve güçlü bir kadın. Arka planda da çeşitli örgütlere, karanlık adamlara bomba temin ediyor. Ulaşması, bilgi alması imkansıza yakın. Bekir'in cezaevinden tanıdığı eski bir mahkum kapıda güvenlik olarak çalışıyor. Bekir onunla temas kurup beni dövüşmeye hevesli bir yabancı olarak tanıtacak.
Hacı: Savcı, bak oradakilerin hepsi hayvan eti yemiş. İçeri girsen seni çiğ çiğ yerler ha.
Fırat: Dövüşmek zorundayım.
Bekir: Bonbonun böyle garip manyak huyları var. Mesela; o akşam dövüşün galibi kimse, onunla özel bir odada baş başa yemek yiyor.
Barış kıskançlık içinde Fırat'a baktı.
Fırat: Güzeel.
Barış iç ses: O güzel kelimesini yediririm sana Fırat.
Fırat: Yani bu ona yaklaşmamız için iyi bir fırsat.
Paşa: Güzel ama, yenilmemen lazım.
Fırat: Yenilmeyeceğiz Paşa.
Barış'a baktı.
Fırat: O gece herkes içerde olmalı. Ben dövüşüyorken Barış o kadının özel odasına girecek.
Barış iç sesi: Kim, ben mi! Yazıklar olsun sana Fırat sattın hemen beni.
Barış: Nasıl gideceğimizle ilgili bir planın vardır herhalde?
Fırat: O iş kadınlarda. Bonbon dövüş gecelerinden önce salona yakın bir kuaföre gidiyor. Kendine çok aşık, ego tavan. Takdir edilmeye bayılıyor. Cemre, Büge ve Sasha onunla kuaförde temasa geçecek. Yumuşak karnına oynayıp, bize içeri girmenin anahtarını sağlayacaklar.
Akşam oldu. Herkes mekandaydı. Barış, Paşa, Büge, Sasha ve Cemre maçı izliyordu. Biraz sonra Hacı ve Fırat içeri girdi. Hepsi Fırat'a döndü. Barış'ın gözü hala Fırat'taydı. Bonbon Fırat'ın yanına geldi.
Bonbon: Hoş geldin.
Fırat: Hoş bulduk.
Bonbon: Ben seni niye daha önce görmedim buralarda?
Fırat: Bilmem.
Bonbon: Sen gerçekten dövüşçü müsün?
Fırat: Olmasam burada ne işim vardı?
Bonbon: Yüzün bir dövüşçüye göre biraz, fazla ışıklı.
Fırat: Daha o ışığı söndüren çıkmadı demek ki.
Biraz güldüler.
Bonbon: Yazık olacak bu yüze. Piyasadaki en gaddar adamla dövüşeceksin. Senin buradan bir yerin kırılmadan çıkma ihtimalin yok. Ama, ben senin kazanmanı isterim. Niye biliyor musun? Çünkü bu geceki ödülüm sen ol istiyorum. Kaybolma bir yere, başlatacağım birazdan.
Fırat'ın yanından uzaklaştı.
Hacı: Hele bonbona bak sen.
Barış iç sesi: Ne bonbonmuş arkadaş ya. Resmen sevdiğim adama yavşıyor şu an.
Biraz sonra dövüşçü çıktı.
Hacı: Ya bu ejder, insan minsan değil. Bu kesin önceki hayatında bu boz ayıymış, reenkarnasyonla insan olmuş.
Fırat: Ben onu döndüreceğim eski hayatına merak etme.
Hacı: Senin bu kendine olan öz güvenin ve hırsın için tebrik ediyorum. Ama bir de hayatta gerçekler var. Ya savcı, bu adamın tek yumruğu o Suşi'nin sekiz tane tırı kadar çekiyor.
Fırat: Ne çekerse çeksin. Ortada kızım var. Bitireceğim onu.
Hacı: O zaman savcı, o ihtiyar boks öğretmeninin de söylediği gibi, bir acı bağımlısı olarak aynısını ben de söylüyorum; acı yok savcı. Acı yok.
Fırat adamın karşısına geldi. Önce kapüşonunu çıkardı. Atletini de çıkarınca Barış alt dudağını ısırdı.
Bonbon: Bayanlar baylar, bu gece burada ilk kez dövüşecek bir ateş parçası; aşkım adın neydi senin.
Fırat: Mahkum.
Fırat'ın karizması Barış'ı kendinden geçirtmeyi başarmıştı ve aynen şu şekilde suratını bozdu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ve dövüş başladı. Barış bir adamın yanına geldi.
Barış: Dayı oranlar ne veriyor?
X: Biri hiç, biri 50.
Barış: Biri 50 mi?
X: Evet.
Barış cebinden para çıkardı.
Barış: Mahkûm'a.
X: Şu ana kadar mahkuma ilk sen oynuyorsun.
Barış iç sesi: Sevdiğim adam olduğu için olabilir mi dayı? Kime oynayacağım başka.
Barış: Sen benim 50'yi hazır et, geleceğim ben.
Büge: Fırat daha önce hiç böyle dövüştü mü?
Paşa: Valla bilmiyorum ki. İlk defa herhalde.
Sasha: Belli.
Barış: Sasha, Sasha bunun kazanacağı yok belli.
Barış iç sesi: Öyle dediğime bakma kazanır ben inanıyorum Maviş savcıma.
Barış: Ben bari gideyim, işimize bakayım hayatım. Buradan bir şey bulmadan çıkmamamız la-
Fırat'ın rakibi Fırat'a vurduğu anda Fırat yere yığıldı.
Barış: Fırat mıydı o? *Sessizce*
Hızlı adımlarla ilerledi ve Fırat görüş açısına geldi. Fırat yediği yumrukla bayılmıştı. Koşarak Fırat'ın yanına gitti.
Barış: FIRAT! *Titreyen sesiyle*
Hacı, Sasha, Büge, Cemre ve Paşa Barış'a şaşkınlıkla baktı.
