Yavaş yavaş kızlara alışmaya başlamıştık. Zaten Açelyayı tanıyoduk. Sinemlede hemen kaynaşmıştık. İkiside çok tatlı kızlardı. Sınıfım çoğalmıştı. Hiç kimse gelmez dediğimiz sınıf iki günde yüzde elli artmıştı. Günler geçti haftalar geçti . Kızlarda bizim dalga olayımızı öğrenmişti.
Açelya sayesinde bizden büyük sınıflara bi adım daha yaklaşmıştık. Kızlara okula alışmalarında yardım ettik. Onlarla baya ilgilendik. Onlarda bizim gibi tiyatro kubübüne katıldı. Daha sonra öğretmen onlarada görev verdi. Artık her çarşambaları altı kişi aynı kulüpteydik. Ben sunucuydum. Azra tiki ve anneydi. Kübra üniversite öğrencisiydi. Yoncada azra gibi tikiydi. Sinem de aralarda kısa kısa oynayacaktı. Açelyaya da ayrı bi skeç verilmişti. İşte böyleydi.
