Trust issues. | nagireo

6-

Reo bir kaç dakika sonrasında Nagi'nin bakışlarından sıkılmaya başladı.
"daha bana ne kadar böyle bakmaya devam edeceksin Nagi?"

Nagi Reo'nun cümlesinden sonra daldığını yeni fark etmişti.
"Ben üzgünüm Reo dalmışım.."

"neyse ne, bakışmaya gelmedin herhalde sadece Nagi bir şey mi oldu?"

"Tabii ki sadece bakışmaya gelmedim Reo, neden mesajlarıma ve aramalarıma saatlerdir bakmıyorsun? Cevap vermek bu kadar zoruna gitmiş olmamalı. Her yere baktım neredeyse en sonunda evde olabileceğin aklıma geldi kapıyı bile açma zahmetinde bulunmadığın için zorla girmek zorunda kald-"

Reo sesli bir şekilde oflayarak Nagi'nin konuşmasını engelledi ve bakışlarını başka bir yöne çevirdi, odasına  doğru yürümeye başladı. Evet açık bir şekilde Nagi'yi görmezden geliyordu.

Nagi Reo'nun hem cümlesini bölüp hem de görmezden gelinmesiyle kaşlarını çatarak Reo giderken ona son bir bakış attı. o gittikten bir süre geçmişti ancak kendisi hala oradaydı. Bir süre daha bekledikten sonra içinden küfür etmeye başlayarak adımlarını Reo'nun odasına yönlendirdi.

tahmin ettiği gibi kapı kapalıydı.. Sesli bir iç çekerek kapıyı zorlayarak açtı. Girdikten sonra kapıyı geri kapatıp etrafına bakınmaya başladı Nagi. Reo'nun uzandığını fark edince yatağına sanki değişik bir şey değilmiş gibi basitçe oturdu, gözleri hala Reo'ya dönüktü.

Reo Nagi'nin gitmeyeceğini anlayınca başını yastıktan kaldırdı ve onunla göz teması kurmaya başladı. Nagi tam da ağzını açacakken onu eliyle durmasını işaret ederek tekrardan ona bir bakış attı.

"Tahmin edeyim o sorduğun soruyu tekrar soracaktın ve neden seni görmezden geldiğimi sorma niyetindeydin."

Nagi sadece başını sallamakla yetinmişti çünkü cidden olduğu durum cidden gericiydi.

"pekala.. saatlerce seni görmezden gelmem yeterli diye düşünüyorum. Ya da günlerce mi demeliydim?"
Reo ifadesiz bir şekilde güldü.
"her neyse, Seni görmezden gelmek istemezdim ama gerçekten konuşacak durumda değilim Nagi özür dilerim. Açıkçası beni bu kadar önemseyeceğini, dışarıda arayacağını vs. Düşünmemiştim çünkü önceden önemsemiyordun."

Nagi tekrardan kaşlarını çatarak Reo'ya "Ne diyorsun amk?" dermiş gibi bir bakış attı. İlk defa "ruhsuz" gibi görünen yüzü sinirli görünen bir hale bürünmüştü.
"neden seni her zaman görmezden geldiğimi düşünüyorsun anlamıyorum Reo! Sadece oyun oynuyorum evet bu doğru, ama neden seni önemsemediğimi düşünüyorsun? ki görmezden bile gelmiyorum seni gayet önemsiyorum. Gerçekten anlamıyorsun."

Reo sanki hayatındaki duyabileceği en saçma kelimeleri duymuştu. Hayatta Nagi'ye inanmıyordu ama aslında onun yalan söylemediğini göremiyordu çünkü gerçekten önceden ona değer vermediği çok açıktı.
"Öyle mi? Şunu diyeyim sana nagi, gerçekten değer verme konusunda bok gibisin bundan haberin vardır umarım. Önemsemek ve umursamak ne demek gerçekten bilmiyorsun, eğer ben seni anlamıyorsam sen de beni anlamıyorsun. Bütün gün, hayır aylardır oyun oynayıp uyuyup sadece arada uyanıp benimle konuşman gerçekten önemsemek anlamına gelmiyor."

Naginin sinirli ifadesi Reo'yu dinlerken yavaş yavaş sönmüştü, aksine üzülmüştü. Bunu ne kadar çok belli etmek istemese de kafasını ve bakışlarını hafiften aşağıya doğru eğmesiyle Reo bunu az da olsa fark etmişti.

"Nagi.. gerçekten seninle şuan da konuşmak istemiyorum yeter artık lütfen evine dön ve beni de yalnız bırak."

Nagi şaşırarak hızla kafasını kaldırıp tekrardan ona bakmasıyla Reo gözlerini kaçırarak Nagi'nin elini tuttu. Naginin daha fazla şaşırmasını fırsat bilerek çocuğu yatağından kaldırdı, ama kaldırırken gerçekten zorlanmıştı karşısında dana vardı sanki. Nagi elini bırakmaya çalışınca elini daha çok sıkarak Nagi'yi kapının dışına sürükledi, bunu yapabilecek kadar da gücü vardı bir zahmet.

Nagi bir şey diyecekti ki Reo kafasını olumsuz anlamda sallayıp kapıyı yüzüne kapattı. Ancak stresten nagi'nin kapıyı tam kapattığı yerin dibinde olduğunu unutmuştu ve kapı oğlanın kafasına çarpmıştı. Çarpma sesinden anca fark etmişti ne yaptığını Reo.. kapıyı hızla açtı ki karşısında kafası kanayan bir nagi görmesiyle gözleri fal taşı gibi açıldı ve bir adım geri atarak çığlık atarmış gibi bağırdı.

çok okunma alacak bir fic olacağını sanmadığım için utanmadan burada kesip yine 1 hafta civarı yok olmaya gidiyorum. 🥰