İHTİMALLER DURAĞI

Ferman'a Rakip Mi Geliyor?

Beliz karşısındaki adamdan sonra kendi de sözleşmeyi imzalamıştı. İmzalamadan önce nedense içinden sözleşmeyi okumak gelmişti. Sözleşmeyi kendi hazırlamasına rağmen adamın bakışlarından mıdır, yaydığı havadan mıdır nedir kendini güvende hissetmemişti. Kısa bir göz attıktan sonra çekmecesindeki diğer dosyaların arasına koydu ve adama gülümsedi.

Beliz

''O zaman hayırlı olsun diyelim Serkan Bey.'' dedi ve elini uzattı. Adam da bir gülümseme sunup elini sıktı ve ''Yarın görüşürüz Beliz Hanım.'' dedi ve çıktı. Çıktığında kapının orada bekleyen Ferman'ı görmesiyle onun gibi sahte bir gülümseme sunup bir baş selamı verdi ve gitti. Arkasından o gülümsemesini bozup delici gözlerle bakan Ferman'ı görmese de o durumda olduğunu tahmin etmişti.

Adam gözden uzaklaştığında Ferman Beliz'in odasına girmişti.

Ferman

''Beliz bu ne demek?'' dedi ve karşısına oturdu. 

Hesap sorar gibi davranması Beliz'i kızdırsa da ondan habersiz yaptığı bu işten Ferman'ın tam sözleşme imzalanırken haberi olması onu mahcup hissettiriyordu ve bu yüzden şu an ona karşı sert bir tavır takınamıyordu.

Beliz

''Ferman biliyorsun ki burası bir hastane, bir iş yeri. Tek kalp cerrahımız sensin, farkında mısın? Bütün kalp hastalarına tek bir cerrahla yetişemeyiz, üstelik acilde de çalışıyorsun, diğer hastalarla da ilgileniyorsun. Ben burayı yöneten kişi olarak bu eleman yetersizliğinin sorumluluğunu alamam.'' dedi.

Ferman

''Beliz, burada ikimizden başkası yok. Dürüst ol, Kıvılcım'ın etkisinde kaldın değil mi? O soktu bu fikri aklına.''

Beliz sinirlense de kararlıydı, sinirini göstermeyecekti ama altta da kalmayacaktı.

Beliz

''Bunu evet Kıvılcım söyledi ama haklı. Haksız olsa ben kabul etmezdim. Bak, Doruk'u alalı sadece bir ay oldu ama gösterdiği performans olumlu bir şekilde hastanemizi etkiledi. Her alanda, cerrahi olsun, asistanlar olsun her konuda eksiklerimizi giderip performansımızı yükseltmeye çalışıyorum. Kıvılcım'la da konuştuk. Hastane için çok sayıda olmasa da hala yeni doktorlar arıyoruz, uygun ve yetenekli kişiler bulmaya çalıştığımız için bu öyle hemen ve hızlı olmuyor. Bak, Doruk asistan olsa da tecrübe olarak buradaki tüm asistanlardan daha tecrübeli. Eğer ara vermese şu an asistan değil, uzman doktor olabilirdi. Zorlu koşullara en iyi uyum sağlayan o, dağ başında elinde yeterli malzeme yokken işlem yapmış biri. Tamam, karakter olarak biraz zor biri olabilir, herkesle anlaşmak zorunda değil. Üstelik şu ana kadar her hastası memnun kaldı ondan. Gata'dan hocaları referans verdi.''

''Bu yeni kalp cerrahımız Serkan bey de oldukça yetenekli. O da Doruk gibi askeri doktorluk geçmişi var, şehre taşındığı için askerliği bırakmış, normal doktor olarak kariyerine devam ediyor. Birçok yeteneği olan biri, tanıdıkça anlayacaksın. Hastaların ihtiyacı olan biri. Belki senin de ihtiyacın vardır Ferman? Böyle dişli bir rakip olarak gördüğün sürece sende olduğundan daha iyi bir noktaya gelebilirsin. Bir asistan olan Ali ile yarışmak yerine bir kalp cerrahını rakibin olarak görmen sana da hastalara da daha iyi gelecektir, emin ol.''

Beliz'in sözleri, özellikle son söyledikleri Ferman'a dokunmuştu. Evet, o da farkındaydı. Son zamanlarda Ali hassas noktası olmuştu. Ama şu an kafası sadece o yeni doktorla doluydu. İnkar etmek istese de Beliz haklı gibiydi, bu ona iyi gelebilirdi.

Ama Ferman ne inkar edecek ne de kabul edecekti. Sadece o mavilerini cayır cayır yanan bir ateş gibi dikti Beliz'in gözlerine ve bir şey demeden çıktı odadan.