-1-

36 4 2
                                    

"Bu durum için ne yapabiliriz komutan?"

"Kralım,saldırılarını doğu tarafından yapacaklarını tahmin ediyorum. Sizinde bildiğiniz üzere son günlerde güney tarafı çok sakin bu sakinliğin nedeni birliklerin doğu tarafına toplanması olabilir."dedi changbin onu dinleyen yüzlere bakarken.

"Ama bize kumpas kurmuş olamazlar mi, tüm birlikleri bir bölgeye toplamak güney cephesinin boş kalmasına neden olamaz mı?"

"Kralım biliyorsunuz ki ming hanedanlığının kralı olan jaesuk daha 16 yaşında savaş tecrübesi bile yok böyle şeyleri düşünüyor olamaz!"

"Banada öyle diyorlardı değilmi changbin? Ama bende 18 yaşımda şuan üstüne bastığın toprağı fethettim değilmi? Bunu en iyi sen biliyorsun changbin!"

"Evet... kralım."

"İyi. Bugünlük bu kadar dağılın."

--

"Chris Chris uyan!"

"Hm,Felix ne oldu?"onu derin uykusundan uyandıran felixe bakıyordu Chris, bu kadar erken uyandırılırmıydı ya.

"Bizi buradan götüreceklermiş Chris! Savaş başlamış götüreceklermiş bizi Chris! Kalkta hazırlanalım. Hızlı ol"

Chris Felixin söyledikleriyle şaştı kaldı. Ne demek savaş başlamıştı? Kiminle? Savaşın durumu nasıldı? Onları nereye götüreceklerdi?

Tutsak degilmiydi ki onlar, bıraksalardı sarayda onları.

"Chris kalk hadi! Daha prenseslerin eşyalarını toplayacağız." Chris Felix'n sözleriyle kendine gelmişti. Toplanmalıydılar, hızlıca.

Chris ilk olarak eskimiş yırtık kıyafetleri bohçasına koymuştu sonra ise papuçlarını giyip Felix'in yanına gitmişti.

"Felix ben toplandım prenseslere yardıma ne zaman gideceğiz ona göre bekleyeyim seni."

"Ahh! Chris bana yardıma gelirmisin çok fazla eşyam varda." Chris Felix'i çoğu zaman anlayamamıştı onlar burada prenseslere yardım eden iki tane köleydi niye kendine bu kadar kıyafet alıyordu ki.

"Hey! Orada duracağına yanıma gelde yardım et.Daha prenseslere yardıma gideceğiz hızlı olmamız lazım, basımızın kesilmesinimi istiyosun"

"Tabi savaşın sonunda kellemizi kestirecek bir kral kalırsa. " Felix Chan'ın dedikleriyle şok oldu.

"Savaşı kaybedeceğimizi mi düsünüyorsun, neden böyle düsünüyorsun ki ölmeyi mi yeğliyosun Chan"

"Tabikide savası kaybedeceğimizi düşünüyorum yoksa eşyalarımızı toplatırlar mı Felix ve ölmeyide yeğlemiyorum sadece bu savası kaybedeceğimizi düşünüyorum." dedi Chris sakinlikle ve "İsmimi söyleme bir daha duyan olur" diyede ekledi.

Felix eşyalarını topladıktan sonra gözleri dolu bir şekilde Chan'ın yanına oturdu.

"Chan ben ikinci defa yaşadığım ülkeden gitmek istemiyorum. Nereye gideceğimiz de belli değil ne yapacağız biz. Ben evime dönmek istiyorum artık buralarda yaşamak istemiyorum"

Felix'in söylediği sözlerden sonra Chan ayağa kalktı ve gözyaşlarını sildi.

"Hadi kalk daha prenseslere yardım edeceğiz onların eşyalarını toplamak 2-3 gün sürer. Fazla yorulacağız zaten burda ağlayarak yormayalım kendimizi. " dedi ve odadan çıktı.

Chris ve Felix prenseslerin eşyalarını toplamak için büyük sarayda yürüyorlardı.

Birkaç gün sonra eşyalarını topladıkları prenseslerin öleceğini bilmeden.

--

"Bu böyle olmayacak Changbin. Topları sürün cepheye, küçük bir ülkeye karşı bu kadar hazırlık fazla birkaç gün içinde bitecek bu savaş!"






.
Arkadaşlar olduysa ok diyin 𖠋

Prens?-Minchan-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin