-3-

17 1 0
                                    

Benimle kayboldun-
-
-
-
-

"Chan! Chan! Kalk gidiyoruz uyan."

"Hm,Nereye gidiyoruz?" Felix'in  endişeyle uyandırması korkutmuştu Chanı.Açıkçası bu endişeli sesinin nedenini öğrenmek ister gibi konuşmuştu.

"Bir sorun mu var nereye gidiyoruz?"

Felix endişeli sesiyle ona karşılık vermişti "Lee hanedanlığı toplarını çıkarmış burdan hemen gitmemiz gerekiyor burdan! Herkes kaçıyor, sarayı bombalayacaklar kaçmamız gerekiyor!"

Chan Felix'in dedikleriyle hemen yattığı yatağından kalkmıştı. Nasıl bombalıyolardı, onlar için iyi bir haber olmasına rağmen neden korkuyordu?

"Felix hemen eşyalarını al kaçmamız gerek burdan hızlı ol"

"Ama Chan nereden kaçacağız ki? Sarayın içinde bir kaç kez dolaştık sadece yolumuzu bulmaya çalışırken ya yakalanırsak"dedi endişeyle.

"Sen sadece eşyalarını topla ben ne yapacağımızı biliyorum ve evet yakalanabiliriz ama bu arbedenin ortasında bizim nereye gittiğimizi umursayacaklarını düşünmüyorum."

"Chan biz burda yıllardır esir olan prensleriz unarım bunu hatırlıyorsundur,ve emin olucam ki nereden kaçacağımızı bilmiyorsundur?"

"Felix neden senden geç uyandığımı bilmediğini söyleme. Geceleri bir kere kalkıpta bakmadın mı ben nerdeyim diye?"

"Hayır, niye bakayım ki?" dedi Felix şaşkın sesiyle.

"Tabiiki de buradan nasıl kaçarız diye sarayı dolaşıyordum Felix, ben ikimizi düşünoyordum ve bunların boşa olmadığını şimdi anlamış oldum, kalk şimdi gidiyoruz."

Felix Chan'in dediklerine şaşırmıştı, Chan'in geceleri kalkıpta onlar için kaçış planı kuracağını düsünmezdi. Aksine Chan'in esir kaldıkları saraya alıştığını düşünürdü.

"Felix kalk hadi, hızlı ol."

"Tamam...kalkıyorum."

---

"İstediğiniz gibi kralım topları cepheye çıkardık. Geriye bu küçük ülkeyi çökertmek kaldı."dedi heyecanlı sesiyle Changbin.

"İstediğim gibi ilerliyor böyle devam etmeli. Cepheye inip herşeyi kontrol etmeni istiyorum binbaşı San."dedi gururlu bir sesle Minho.

"Emredersiniz kralım"

"Topların bu savaşı daha hızlı bitireceğini biliyordum, bu sayede daha az askerimi kaybettim ve seni daha hızlı bulacağım"dedi kendi kendine önündeki haritaya bakarken.

" kralım bir kaç gün içinde bu savaşın biteceğini düşünüyoruz, son günlerde topları çok cepheye sürmeyip toplardan tasarruf edebilirmiyiz?" dedi Hyun jin istediği şeyin olmayacağını bildiği halde.

"Aslında bu mantıklı olabilir ama yine de sarayın çökmesini beklemeliyiz, toplardan tassaruf yapmamızada gerek yoktur yüzbaşı bilirsiniz ki yeterince topumuz vardır."

"Evet kralım." dedi Hyunjin istediği onaylandığı için mutlu bir sesle.

"Senden Kang hanedanlığının barış içinde olduğu hanedanlıkları bulmanı istiyorum yüzbaşı. Güçlerini ve savaş stratejilerini öğrenmelisin, hemen! "

"Evet... Kralım."

"Dağılabilirsiniz" dedi kral haritaya bakmaya devam ederken, o kadar dalmıştı ki changbinin ona seslendiğini bile duymamıştı.

"Minho, Minho."

"Hm,ne oldu, sen niye burdasın niye gitmedin?" dedi Minho sorarcasına.

"Bir kaç gündür sadece uyuyup bu haritaya bakıyorsun, uyuduğundan bile şüpheleniyorum. Biliyorsun büyük bir hanedanlığız, bu hanedanlığı iyi yönetmen için iyi düşünmen lazım değil mi?" diye sordu Changbin endişeli sesiyle.

"Ne yapacağımı kimseye soracak halim yok Changbin! Bu hanedanlığı buraya kadar ben çıkardım ve ne olursa olsun büyültmeye devam edeceğim ve uykumun düşüncelerimin önüne asla  geçtiğini düşünmüyorum ve düşüncelerimin sorgulanmasını asla sevmem Changbin bunu sen iyi bilirsin. "diyip taht odasından çıktı arkasında şaşkın bir Changbin bırakırken.

" Umarım Chan ve Felixe birşey olmadan ordan çıkarırız Minho."

-
-
-
-
Ney Changbin Chan ve Felix'i nerden tanıyor😮babam böyle pasta yapmayı nerden ögrendi

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Prens?-Minchan-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin