•cok mu utandın?•

169 22 142
                                    

...

Okul çıkışı minhoyu almak için sınıfının yolunu tutmuştum

Deja Vu yaşıyorum resmen...

Herkes sınıftan çıkarken sınıfa girdim ve en arka sırada eşyalarını toplayan minhonun yanına gittim

Geldigimi fark edince kocaman bi gülümsedi ve konuştu

"Ooo hangi rüzgar atti sizi buraya bay han? Bu kadar özlediğini belli etme bi mesaj atmalar bi sınıfa gelmeler?"

O böyle dedikten sonra sınıftaki daha çıkmamış olan ogrenciler bize döndü...

Serefsiz bilerek yapmıştı..

"Ne demezsin cok özledim... Hani dün sözleştik ya jiseok ve jungsunun yanına gitcektik junhani dinlemeye"

"Heee...hemen gitcemizi bilmiyodum bilseydim yanıma kiyafet falan alirdim okul formasiyla mi gitcez?"

"Yok be sen eve git üstünü giyin bize gel"

"Beni eve mi atiosun yoksa hannie!! Sinsi senii junhan bahane demi.."

Bunu demesiyle salak salak gülerek yüzüme bakmaya başladı... Bir saniye düzgün bir konuşma yapamicaz demi...

Sınıftan çıkmayanlardan fısıltılar yükselmeye baslayinca derin bir iç çektim.. umarım çocukların bahsettiği şeyler sadece abartıdir

"Atmıyorum minho atmıyorum changbin hyungun motoruyla gitcez uzak çünkü.."

"Motor?? Ben motor kullanmayi bilmiyorum ki"

"Ben biliyorum?"

Bir süre yüzüme ağızi açık bir sekilde baktı ve sonra gülmeye başladı

"Ayy hanniem ya cok komiksin biliyomusun minicik sincap halinle motor sürmek falan... Şakacı seni"

Sabir cekip kafasına bir tane geçirdim

"Sen gül canım...sonra "AAA jisunggg biraz yavaş sürrr düşüncem AAA" yaparsın görürüm ben seni.."

"Görelim sincabim"

Hala aptal aptal gülüyordu. Sinirlenip sınıftan çıktığımda arkamdan koşarak bana yetişti ve yürüyerek evlerimize gittik

...

Minho gelmişti ve şu an iceride changbin hyungla sohbet ediyordu

Ne konusmuslardida changbin hyung onu affetmisti hiç bilmiyorum ama merakta etmiyo değilim

Motoru çıkarıp kaskimi taktiğimda minhoyu çağırdım

"Heeyy lee bey sohbetinizi boluyorum ama gitmemiz gerek!!"

Seslenmemle kapıya gelip ayakkabilarini gitmeye başlamıştı

Işini bitirince de bana bakıp baya baya bir dakika durdu süzdü beni

Sanırım üstümdeki yarışçı ceketim ve kaskimla iyi görünüyordum?

"Aloo dünyadan lee minhoya?? Yakıyorum biliyorum cok havaliyim hadi bin şu motora"

Minho binince kafasına kask verdim ve sıkı tutunması için tembihlemeye başladım

Changbin hyung bizi uğurladıktan sonra yola çıktık

Şaşırtıcı bir sekilde minho kollarını belime sarmak yerine omuzlarimdan tutuyordu?? Ama bu yaptığı iyi değildi düşmemek için bana çok baskı yapıyordu ve onun yüzünden dengemi kaybediyordum.

Kırmızı ışık için durdugumuzda omuzumdaki ellerini alıp belime doladım

"Bana cok baskı yapıyorsun böyle durman daha güvenli"

Sesim kasktan dolayı boğuk çıkmıştı ama sanırım anlamış ve başını sallamisti.

Yol boyu belimi sımsıkı tutup arada parmaklariyla oynamıştı...

...

"KWAK JISEOK GAON...!!"

Sesim tüm kurs odasında yankilanirken öğrencilerden biriyle ilgilenen jiseok korkudan yerinden sicramisti

"NAPTIN SEN JISEOK??"

Ben böyle dedikten sonra büyük ihtimalle acaba şimdi naptım kaç ay kaç gün trip yerim hangi peluş yada cikolatayi alsam affeder diye düşünüyordu kesin

"Napmisim yaaa sanada merhaba sincabim.."

Bana sincabim dedikten sonra gözüm minhoya kaymıştı... Hic hayra alamet bir bakış degildi o minho cok ayıp

"Saçına kiymissin DAHA NE YAPABILIRSIN???"

Biz "sakalasmaya" devam ederken jungsu iceri girmişti

"Hoop hooop ne bu kargaşa?"

Beni görünce hemen yavru kediye bağlayıp yanimiza gelmişti

"Yaaa jisung naberr bayadir yoksun nerelerdesin sen??"

Diyip bana kocaman sarılmıştı. Bende ona sarılmıştım

Biz konusmaya devam ederken arkada iğneleyici bakışlarıyla Minho konuştu

"Sincabim biz junhani dinlemeye gelmemişmiydik?"

"Sevgilisinide kiskanirmis paşam be"

Jungsu konusunca tükürüğumde bogulup öksürmeye başladım

"Ne sevgilisi jungsu minho sadece arkadasim"

"Ama junhan bize öyle demedi?"

Hay ebeni gotten junhan...

"Ya yok öyle bisey salak velet dalga geçmiş sizinle..."

"İyi öyle olsun siz biraz disarida bekleyin bir 10 dakikaya kurs biter daha rahat konuşuruz"

Gaonu onayladiktan sonra minhoyla dışarı çıktık ve bahcedeki banklardan birine oturduk. Bir süre sadece sessizce oturduktan sonra minho konuştu

"Cok mu utandın?"

"Pardon?"

"Sevgili olarak görülmekten diyorum çok mu utandın?"

Dediklerini anlamlandiramadigim için sorar gözlerle baktım ona

Gozlerime bakan gözleri yavas yavas tüm yüzümü dolaştı ve en son dudaklarımda durdu..

Öyle bir yutkunmustum ki umarim duymadı diye düşünürken yavaş yavas yüzüme yaklaştı..

Aramızda bir nefeslik mesafe varken konuştu..

"Sevgilim olmak...bu kadar mi utanç verici...?"

...

HUHUHAHAHAAAAA

ZIRLAYIN VELETLER 😈😈

yazarkrn asiri utandım ayayayyy

Hade CATLAYİN

Bubbaaaayyyy

✨✨✨

tehtid / Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin