Yıllardan 2024,günlerden 14 Temmuz Çarşamba.Saat 10:34.Bugün Defne'nin yeni üniversitesindeki ilk günüydü.Ve evet Defne ilk günden geç kalmıştı.Defne aslında Türkiye'nin Antalya şehrinde yaşıyordu.Taki annesi teyzesinin yanına Güney Kore'ye taşınacaklarını söyleyene kadar.Annesi Güney Koreliydi.Babası ise Türk.Defne babasından nefret ediyordu.Babası şu an aralarında değildi.Hapishanedeydi.Defne babasını çoktan unutmuştu.
Defne buna sevinmişti ama en yakın arkadaşı Rana 'beni bırakıp gidiyor musun gerçekten' demişti ve Defne'ye vicdan azabı çektirmişti.Güney Kore'yi çok beğenmişti.
Köpeğimin beni yalaması ile uyandım.Her zamanki gibi "Ateş!"diye söylendim.Buna ne zaman alışacağımı bilmiyorum.Uyanır uyanmaz saate baktım.Aman tanrım geç kalmıştım.Hemde tam 1 saat.Çabucak eşofmanımın üstüne bi kazak geçirdim.Saçımı dağınık topuz yapıp odadan çıktım.Koşarak anneme bi öpücük kondurup evden çıktım.Tam gidecek iken kapıyı geri açtım.Evet mal ben çantamı unutmuştum.Gelmişken kaykayımıda aldım.Annem bu fırsatı bulmuşken ağzıma bir sandviç sıkıştırdı.Annemi tekrar öptükten sonra tekrar evden çıktım.Ve kaykayım ile okula vardım.Okul binası kocamandı.Kafamı yukarı çevirip tabelaya baktım.Tabelada kocaman harfler ile 'HAE UNİVERSİTY' yazıyordu.
(Hae;Korecede güneş demektir)
Tabelaya yaklaşık üç dakika baktıktan sonra içeri girdim.Tam sınıfıma geçicekken müdür beni karşıladı "Oo Defne hanım.1 saat geç kalma sebebimiz nedir öğrenebilir miyim?"dedi.Ne diyeceğimi bilmiyordum. "Hocam acil bi hastane işim çıkmıştı,bu yüzden geç kaldım,"yalanını söyledim.Müdür onayladıktan sonra yukarıya çıkıp '10/A' yazan sınıfa girdim.Hocamdan özür dileyerek tatlı bir kızın yanına oturdum.Buranın yarısı Türk'tü.Çünkü burası Türkler için kurulmuştu.Kız kulağıma fısıldadı. "Merhaba ben Zehra önde oturan kızda Şehit,"dedi.Gülümseyerek "Merhaba ben de Defne"dedim.Önde oturan kız olan Şehit'e konuşmaya katıldı.Beş dakika sonrada zil çaldı.Zehra ve Şehit'e mazeret bildirerek lavaboya gittim.Garipti.Çünkü lavaboların tabelalarında kız ve ya erkek resmi bulunmuyordu.Bir tanesine girdim.Ve evet.Tahmin ettiğim gibi erkekler tuvaletine girmiştim.Bu malığım kime çekmişti.Tabiki babama.Çünkü annem çok zeki bir kadındır.İçeride uzun bir çocuk bana baktı.Çabucak "Pardon,"diyip tuvaletten çıktım.Ve çabucak kızlar tuvaleti var saydığım tuvalete girdim.Evet burası kızlar tuvaletiydi.Hemen elimi yüzümü yıkayıp çıktım.Zehra ve Şehit ile karşılaştım.Beraber tüm teneffüs gezdik.Güzel bi 15 dakikaydı.Zil çaldı.Onlara gitmelerini söyledim.Müdürden ders programını alıp dönerken biri ile çarpıştım."Önüne baksan salak,"dedim.Üzgün olduğunu belirtir bi ifade ile başını sallayıp gitti.Sinirle sınıfa girdim.Zehra ne olduğunu sordu.Bir şey olmadığını söyledim.Tamam dercesine başını salladı
~Beş saat sonra~
Okulumda ilk gün kazasız belasız bitmişti.Hava karardığı için kaykayım ile gitmek yerine bi taksiye bindim.Eve döndüm.Eve girdiğimde kimse yoktu.Masanın üstünde bir not gördüm.Notu elime aldığımda şöyle yazıyordu.
Kızım baban yarın hapisten çıkıyor...Ben artık bu evde duramam.Çünkü babam çıkar çıkmaz Güney Kore'ye gelip bizi Arıcak.Yerimizi biliyor.Üzgünüm daha fazla kalamam.Görüşürüz.
Annen
Notu okurken göz yaşlarımı tutamamıştım.Nasıl olurda annem beni terk ederdi?!Mektubu sinir ile yırtıp çöpe attım.Sonra duşa girip saatlerce duşta ağladım.Bir anda kapı çaldı.Üstüme ilk gördüğüm kıyafeti giyip ıslak saçlarım ile kapıyı açtım.Ailesi ile bi adam gelmişti. "Buyrun?"dedim meraklı bir şekilde. "Merhabalar anneniz bu evi bize sattıda.Biliyorum anneniz burada olacağını söyledi.Eşyalarını toplayıp çıkmanı rica ediyoruz,"dedi adam. "Bir dakika,"dedim ve kapıyı yüzlerine kapattım.Ne yapacağımı bilemediğim için acilen eşyalarımı toparladım. Kasamdan para yanıma Alev'ide alıp kapıyı açtım. "Buyrun,"diyip çıktım.Ne annem ne de bir evim vardı artık.Ağlıya ağlıya yolda yürürken bi anda ağzım bi bezle kapattıldı.Ve o an yere yığıldım.
Bağırışlar ile gözümü açtım.Olamaz bir sandalyeye bağlıydım.Diğer yanıma baltım.Diğer yanımda Zehra vardı.Öbür yanımda ise Şehit.Ağzımız bağlıydı.Bu yüzden konuşamıyordum.Aniden bi adam geldi tek tek ağızımızı açtı. "Sende kimsin aşağılık herif?"dedi Şehit. "Ben Toprak,Gölge beyin korumasıyım,"dedi ve bi soluk aldı. "Sizin kaçmamanız için buradayım,"dedi ve soluğunu verdi. "Anladım..."dedim. "Peki biz niye buradayız?"diye sordu Zehra. "Hepinizin içinde,yani kalbinde kimsede olmayan bi taş var.Ve sizi keserek o taşı çıkartacağız"dedi. "NE?!"diye bağırdık üçümüz. "N-ne demek keseceğiz ya?"dedim sinir ve korku ile. "Bas baya kesiceğiz,"dedi. "Sence onu mu soruyor gerizekalı!"diye söylendi Şehit. "Her neyse kalkın hadi sizi odalarınıza götüreceğim!"dedi. "Bağlıysak nasıl kalkabiliriz mal,"dedi Zehra.E haklı ben ne yapayım. "Doğru,"diyip bizi açtı.Ve sıkıca benim kolundan tuttu.Diğerleri ile başka bi koruma ilgilendi.Karanlık bir koridordan aydınlık bir odaya geçtik.Beni oturttu. "Bak!"dedi. "Seni kesecek değilim,seni kurtarmaya geldim,"dedi. "Tamam da arkadaşlarım?"dedim. "Arkadaşlarını boş ver,"dedi. "Ne boş vermesi lan onlar benim arkadaşlarım!"dedim.Yarım saat söylendikten sonra kabul ettirdim.Plan şuydu;Gölge'ye yalakalık yapıp onu kendime etkilettircektim.Sonra Toprak kafasına sopa ile vurup bayıltırcaktı.Korumaları sırları ile teftiş edip bizimkileri kurtaracaktık.
Evet bu plan işe yaramıştı.Planı uyguladıktan bel dakika sonra kendimi Toprak'ın arabasında buldum.Bize eve bırakmadı kendi evine götürdü.Nedenini sorduğumuzda ise 'Siziğn evğ güvenliğ değil'dedi.Kimin umrunda kahpe.Kalıcak oda yoktu.Bu yüzden salonda yatıcaktık.Bizimkiler çoktan uyumuştu.Ben ise annemin beni terk etmesini sindiremediğim için balkonda ağlayıp müzik dinliyordum.Bir an bana bi mendil uzatıldı.Evet tahmin ettiğim gibi Toprak'tı.Yanıma oturdu. "Bir şey mi oldu?"diye sordu.Sustum. "İyi misin?"dedi.Sustum.Yaklaşık on dakika boyunca sustum.Bir iç çekti. "Pekala,"dedi. "Bana niye bir şey anlatmıyorsun?"dedi. "Seni daha yeni tanıdım mal!Nasıl anlatayım?"dedim sinir ile. "Hanımefendi biraz sinirli sanki.Peki ben anlatayım,"dedi.Bu şahıs mal mı?Gerçekten soruyorum. "Benim hiç annem olmadı biliyor musun?"dedi.Şaşkınlıkla "NE?!"dedi.Konuşmaya devam etti. "Annem beni yetimhane müdürüne sattı,"dedi.Sesi boğuk çıkmıştı.Üzgün olduğunu gördüğüm için yanına daha çok yaklaştım.Tüm gece dertleştik.Dertleşirken uyuya kalmıştık.
Sabah olmuştu.Bi kamera sesi ile uyandık.Şehit ile Zehra bizi çekmişti.Toprak ile ben kucak kucağa uyuma kalmıştık.Bi dakika NE?!Acilen üstünden çekildim.Beş dakika boyunca Zehra ile Şehit'i kovaladım.Ama o fotoğrafı silememiştim.Toprak bana gülerek baktı. "Çok mu komik?"dedim. "Komik"dedi.Ben ile beş dakika uğraştıktan sonra.Kahvaltı yaptık.Bu günüde tatlı bi şekilde kapattık.
YOU ARE READING
FARKLI BİR TARAF
RandomHenüz 20 yaşında olan Defne Solar yeni bir sürpriz ile karşılaşır ve bu hayatını değiştirir.