6

57 6 19
                                    

Of bölümler hep geç geliyo finale nasıl gidicez biz🤦

İyi okumalar...

🖤🖤🖤

Doktor öğrenciler arasından sıyrılıp beni revire getirdiğinde niki peşimizden gelip doktorla aramıza girdi "ne yapıyorsun sen? Onu öyle tutup kendinle sürükleyemezsin, senden küçük böyle davranman ne kadar doğru?"

"Sanane lan! O benim anladın mı! Karışma o yüzden işine bak!" Doktorun bağırarak söylediği sözler ile sinirle kaşlarımı çatıp yüzüne baktım. Niki'ye bağırdıktan hemen sonra onu sertçe ittirip revirin kapısını kapattı

Beni çekerek kapıyla arasına alıp elini kapıya bastırdı. Bana yakınlığından dolayı kendimi kapıya bastırıp, sinirli olduğumu belli eden bakışlarımı gözlerine diktim. Aynı şekilde bana bakıyordu "jungkook..." Sıktığı dişleri arasından, kısık sesiyle konuştuğu için sinirimi bozarken elimi göğsüne koyup yumruk attım.

"Sinirlenen sen değil benim olmam gerekiyor, ne bu tavırların?" Lanet olsun kıskandığını biliyordum, ama kabul etmeliydi bunu, neden böyle aptalca davrandığını söylemeliydi "o siktiğimin piçi kimdi?"

"Sanane doktor! Öptükten sonra orospu gibi kovduğun birine hesap sormaya hakkın yok!"

"Seni öylece kovmamın sebepleri vardı! Beni anlamıyorsun bile! Serseri gibi ortalıkta dolaşıyorsun, senin aksine ben olgun biriyim ve olacakları düşünüyorum!" Sinirle nefes verdikten sonra göğsünden iterek benden uzaklaşmasını sağladım. Yakasından tutarak yumruk atıp hıncımı almaya çalıştım.

Yakasını bırakıp yumruk atmaya devam ettim. Beni durdurmuyordu, ne kadar sert davransamda ne o bir şey yapıyor ne de ben hıncımı alabiliyordum. Sanki hiç bu sinirim bitmeyecek, onu parçalasamda hıncımı asla alamayacak gibi hissediyordum

Son bir yumruk daha atıp nefes nefese geri çekildim. Onu bırakmamla üstüme gelerek bedeninin ağırlığını üstüme bıraktı. Geriye adımlayarak ondan uzaklaşmaya çalışsamda sırtım tekrar kapıya yaslanmış beni köşeye sıkıştırmıştı

Kafasını omzuma koyup dinlenmek istercesine bedenini bana yasladığında başımı arkaya attım. Yorulmuş hissediyordum, nefeslerimi düzene sokmaya çalışırken kokumu içine çektiğini hissettim.

"Öfkeni alabildin mi?"

"Hayır, seni öldürsemde bu öfkemin gideceğini düşünmüyorum doktor bozuntusu" diye kısık sesle mırıldandım. Sinirli olsam bile onu itmiyor bana yaklaşmasına, kokumu içine çekmesine izin veriyordum

"Bende öfkeliyim jungkook, yaptığım şey için özür dilerim. O adam sana sarıldı, sende öyle neden jeon Kimdi o? Geldiği gibi gidip sarıldın" sır verirmişçesine kulağıma fısıldayıp konuştu. Minik bir özür dilemeyle bunun geçeceğini mi düşünüyordu?

Onun olduğumu söylemesine ne demeli? Aptal piç! "Öylesine biri, neden ona senin olduğumu söyledin, kıskandın beni değil mi? Ne bu bipolar hallerin, bir de kendine olgun mu diyorsun? Götümün olgunu!" Sessiz başladığım konuşmayı, sesimi yükselterek bitirdim. Daha fazla dayanamayıp ellerimi göğsüne koyup ittirerek başını omzumdan ayırdım

Kendimden uzaklaştırmaya çalışsamda hâlâ aynı mesafede duruyor, yorgun gözlerle bana bakıyordu. Sadece başını geriye çekmişti, bedeni bana yaslı durmaya devam ediyordu "çok güzel kokuyorsun"

Gözlerime bakıp fısıldadığında şaşkınca dudaklarımı araladım "elimden sadece özür dilemek geliyor jeon" başını boynuma gömdüğünde yutkundum. Ne yapacağı belli değildi, davranışları sürekli değişiyordu. Bipolar piç ne olucak!

Closer To You [TaeKook]√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin