4

245 25 26
                                    

otuz bir altmış dokuz MERKEZ

minho bu grubu kurdu

minho lee felix'i ekledi

minho kim seungmin'i ekledi

minho: herkes evine vardı mı?

felix: evvegelt

seungmin: allahın cezası

seungmin: vardım ben kardeşim merak etme

minho: felix?

felix: evfeget

felix: ▶︎ •၊၊၊|။၊|• 0:05

minho: iyi ki götümüzle içmeyelim dedik

seungmin: oğlum göt demişken benim alt kısımda bir acı var

minho: kanka sen ortadan kayboldun bi ara ama naptın bilmiyoruz

seungmin: PU amk


Ertesi sabah herkes zorla yatağından ayrılarak ayılmaya çalıştı, her sene böyle olurdu. Partinin ertesi günü bütün öğrenciler okula güneş gözlükleri ve salaş kıyafetlerle gelirdi. "Günaydın prenses." Changbin, içeri giren Jisung'u selamladı. "Günaydın? Saat kaç amınakoyayım?" Jisung gözlüklerini çıkardı fakat güneş gözlerine vurunca tekrardan taktı. "Oğlum okul bitti senin burada ne işin var?" dedi Hyunjin gülerek. "Lan harbi mi? Oğlum yaşasın!" Tam kapıdan çıkmak için arkasını döndüğünde Jeongin onu tuttu. "Taşak geçiyoruz gerizekalı." Jisung hala ne olduğunu anlamamış bi şekilde etrafına bakmaya devam etti ve beşli içeri girdi.

˚ʚ♡ɞ˚

Minho ve Felix, yarım saattir kapıda Seungmin'i bekliyordu, en sonunda Seungmin topallaya topallaya okula girdiğinde ikisi de ona döndü. "Götten yemiş gibi duruyorsun." dedi Minho gülerek. "Oğlum şakasını yapma galiba cidden yedim." Felix'de onlarla birlikte güldü. "Kahve?" "Kahve."

Üçlü kahvelerini almak için kampüs kafesine ilerledi ve görüş alanlarına dün konuştukları beşli girdi. Hepsi akşamdan kalmış halde uyanık kalmaya çalışıyordu. Kahvelerini alıp boş bir masaya oturduktan sonra Minho gizlice karşı masayı izlemeye başladı. "Sen neye bakıyorsun?" dedi Seungmin. "Şuradakini görüyor musun?" Çaprazındaki masada oturan Jisung'u gösterdi. "Dün bana yürüdü de baya, ona bakmaya çalışıyordum." "Sonuncu sınıf biri sana mı yürüdü?" Seungmin çantasından sigara paketini çıkararak Minho'ya uzattı, Minho içinden bir tane aldıktan sonra Felix'i gösterdi. "Sadece ben değil, bizim sarışında birilerini kaptı." 

"Hiçbiri ilgimi çekmiyor." dedi Felix umursamaz bir tavırla. "Ama birinin ilgisini sen çekiyorsun gibi, şu çocuk oturduğundan beri gözlerini üstünden ayırmadı." Felix, Seungmin'in gösterdiği yere döndüğünde Hyunjin'le göz göze geldi. Hyunjin delici bakışlarını göndermeye devam edince Felix kafasını çevirdi. "Beni ürkütüyor." dedi sessizce. "Siktir buraya geliyorlar." Seungmin'in cümlesi ardından beşli masalarına oturdu.

"Oturabileceğinizi söylediğimizi sanmıyorum." dedi sarışın hızlıca. "Sorduğumuzu sanmıyorum." Hyunjin hızlıca cevap verdikten sonra gülümsedi. "Dün eğlendiniz mi?" diye sordu Chris, yüzünde her zamanki gülümseme vardı ama sorusu sanki direkt Seungmin'e gibiydi. "Fena değildi." dedi Felix kahvesinin bardağıyla oynarken. "Ben çok eğlendim, ara sıra yapılyor mu böyle şeyler?" Chris, Minho'nun sorusuna başını salladı. " Tekrardan haber veririz bir sonraki için." 

"Size birini atadılar mı?" Jisung'un sorusuyla karşısındaki üçlü anlamayan bakışlarla karşısındakilere bakmaya başladı. "Üst dönemlerden birkaç kişi yeni gelenlere okul kariyeri boyunca yardım etmek için atanır." Üçlü anladığını belli ederek kafalarını iki yana salladı. "Müdüre gidip öğrenmeniz gerekiyor, gelin size eşlik edelim. Bizi pek sevmez ama." Grup yerlerinden kalktı ve müdürün odasına gitmeye başladılar.

"Hocam?" Hyunjin kafasını müdürün odasına uzattı. "Ne var it oğlu it." Müdürün cevabıyla birinci sınıflar güldü. "Hocam, ayıp oluyor ama ya. Biz arkadaşların görevlisini öğrenmeye gelmiştik." Herkes müdürün odasına girince karşılarındaki onlara bir göz gezdirdi. "Changbin seni alt dönemlerden birine vermiştik yanlış hatırlamıyorsam." dedi kağıdına göz gezdirerek. "Chris sen Seungmini al, Jisung sende Minho'yu. Ama sen." dedi parmağıyla sarışını göstererek. "Sen çok olay çıkaracak birine benziyorsun sana iki kişi verelim, Jeongin ve Hyunjin. Sizde Felix'in görevlisi olun." 





hyunjeonglix yapmamak için kendimi çok zor tutuyorum...

love on top, hfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin