-Daha yok olmamış, yalnız bir kar gibi..-.
.
.
{8 Yıl önce}
"Görüşürüz!"
Kapıyı kapatıp çantamı hızla yere attım. Ayakkabılarımı giyerken bir yandan telefonumdan saate bakmaya çalışıyordum. Sabahladığım günler bazen böyle geç kalıyordum. Çantamı yerden alıp merdivenlerden inmeye karar verdim. Binadan çıkar çıkmaz yokuş aşağı durağa koşmaya başladım. "Akbilim nerde lan!" bir kaç uğraş sonrasında akbilimi alıp cüzdanımı çantama attım. "Siktir ya..." atkımı almayı unuttum.
Zaten hastayım, daha çok hasta olacağım. Durağa vardığımda derin bir nefes aldım. Soğuk havayı içime çekerken boğazıma keskin bir acı saplandı. Bira anda acıyla öksürdüm. Sonunda otobüs gelmişti tam binecekken arkamdan bana seslenen biri geliyordu. "Alaz! Dur lan binme" otobüsün basamağından inip şoföre mahcup bir şekilde baktım. Başımın büyük belası...ama güzel.
Barış ile geçmişimiz biraz...yani iki yıl önce lise ikideyken, sanırım bazı hatalar yapmıştık. Aşık olmak gibi. Aşk aptallıktı. Bende aptaldım. Yanıma nefes nefese kalmış bir şekilde gelip durdu. "Senin sayende otobüsü kaçırdık, aptal" deyip homurdandım. Sonra soğuktan dolayı bir anda öksürmeye başladım. Kollarımı bağlayıp, gözlerimi kapattım. Kendime durağın camına yasladım.
Sonra birden kafamda bir sıcaklık hissettim . "Üşüyorsan söylesene, aptal", "Üşümüyorum zaten" kafamdaki atkıyı alıp suratına attım. Somurtarak önüme döndüğümde barış beni kendine çekerek atkıyı boynuma doladı. Kalbimin sesini duyma...kalbimin sesini duyma, lütfen. Ama içten içe yaptığı hareket beni mutlu etsede...sonuçta beni sevmiyordu ama bu hareketleri sanki bir umuttu...
----------------------------------------------------------------------------
-Keyifli Okumalar-
235 Kelime...