Yine bir eylül ayının pazartesi sabahıydı.Hic bir öğrencinin hoşlanmadığı gibi benim de hoşlanmadığım o lanet alırım yine çaldı. Artık eskisi gibi "ya lise son sınıfta çalışıp hallederim" diyemeyecektim.Çünkü lise son sınıf olmuştum bile.Okulum 8:30'da başladığı için kahvaltı yapacak vaktim yoktu. Hızlıca hazırlanıp yatağımı bile toplamadan evden çıktım. Okulum Ankara Fen lisesi'ydi. Evimde okuluma biraz uzaktı. O yüzden evden biraz erken çıktım.2 seçeneğim vardı. Ya her gün erken kalkıp okula kadar yürüyecektim. Ya da her gün otobüsle veya dolmuşla okula gidecektim. Ben yürümeyi tercih ettim. Hem sabah sabah yürüyüş yapacağım. Hem de mis gibi havada okuluma gideceğim. Gideceğim gitmesine de bir de bunun kışı var. Peki kışın ne yapacağım? Mecbur okula kadar yürüyeceğim. Mecbur diyorum çünkü dolmuşa nereye kadar para verecektim. Çalıştığım bir iş falan da yoktu. Ailem verse desek ailem de köyde ancak kendileri zar zor geçiniyorlardı. Bir de benim dolmuş paramı mı vereceklerdi. O yüzden dolmuşla gitmek imkansızdı. Ailemin durumu ortadaydı. Ben de ortaokulda çok çalışıp LGS'de Ankara Fen lisesine yetecek puanı aldım. Bu sene de çok çalışmam lazım hayalimdeki Ankara Üniversitesini kazanıp hukuk okumam için. İkiz kardeşlerim Asel ve Asya'da 8. sınıflar. Asel'in sözeli Asya'nın ise sayısalı iyi. Bu yüzden Asel hem çocukları sevdiği için hem de sözeli iyi olduğu için öğretmen olmak istiyor. Asya'da fizik mühendisi olmak istiyor. İkisi de çok çalışkan lgs'den bayağı iyi puan alacaklar. Bundan hiç şüphe duymuyorum ne de olsa bana yani ablasına çekmiş ikiside. Okula geç kalmamak için yola koyuldum. Yolda yürürken elinde ağır poşetler olan teyzeyi gördüm. Beni görünce "2 dakika şunları taşımama yardım eder misin evim hemen şurada çok uzakta değil" dedi. Ben de kıyamadım "tabii, yardım edeyim" dedim. Gerçekten de 2 dakikalık dı hiç uzak değildi. kapının önüne taşıdığım poşetleri koydum ve tam arkamı dönüp gidecektim ki "bir saniye bekler misin? Sabahın bu vakti kalkıp okula gidiyorsun kahvaltı yapmamışsındır al bu parayı kendine simit falan bir şeyler al.Onları yedikten sonra derse gir aç aç derse girilip ders yapılmaz" dedi. Kahvaltı yapmadığım doğruydu. Akşama kadar da aç kalamazdım o yüzden verdiği bir miktar parayı aldım ve teşekkür edip yanından ayrıldım.