[l]

618 26 17
                                    

İlk ve en son sevişmelerinin üzerinden fazlasıyla zaman geçmişti. Her ne kadar Chan fazlasıyla güzel sevgilisini tekrardan istesede sevgilisi çok utangaçtı. Onu öptüğünde bile kıpkırmızı olurken ondan ani şeyler bekleyemezdi. Doğru ve en uygun zamanı bekliyordu,onu korkutmak ve incitmek istemiyordu.

Bunları düşünürken arabasını park etti Chan. Normalden geç bitmişti işleri,fazlasıyla yalnız bırakmıştı bebeğini.
Asansörden inip Seungmin'in uyuyor olma ihtimaline karşı anahtarıyla kapısını açtı. Kapının açılma sesini duyar duymaz sevgilisinin boynuna atladı küçük olan.

"Chan.. Çok çok çok özledim."
Yüzünü Chan'ın boynuna gömdüğü için boğuk geliyordu sesi. Ama öyle bile harika olduğunu düşündü Chan. "Bende çok özledim bebeğim. Bir an gün hiç bitmeyecek,güzel sevgilime sarılıp uyuyamayacağım sandım." Seungmin işte,buna bile utanmıştı. Ama hoşuna giden de buydu Chan'ın. Utanınca kızaran yanaklarını,kaçırdığı gözlerini seviyordu.

Konuşarak koltuğa varmışlardı bile. Chan yorgunlukla kendisini koltuğa atıp derin bir "oh" çekmiş,Seungmini dizlerinin üstüne çekmişti. Her yerinden öptü sonra yavaşça. Boynundan,yanağından,saçlarından,gözlerinden... Öpebileceği ne kadar yer varsa. Hepsini öpmüştü. Ama yine de doymadı,doyamazdı.

"Chan.." mırıltı şeklinde söyleyip kendini Chan'ın kasıklarının üzerine taşıyıp devam etti. "Ben.." hafifçe sürtündü. "Bir daha istiyorum."
Chan, Seungmin'in onu daha ne kadar şaşırtabileceğini merak ediyordu. Bunların hepsi sevgilisinin ağzından mı çıkmıştı?
Bütün düşüncelerini siktir etti. Sevgilisi ondan bir şey istiyordu,sonuna kadar vermeliydi.

Ellerini Seungmin'in kalçasının iki yanına koydu. Onun yerine sürtmeye başladı kendine. "Bebeğim,seve seve ama.. Başlarsam.. Duramam."
Gözü zaten korkuyordu Seungmin'in fakat çok istiyordu onu. Sabahtan beri onun gelmesini beklemiş,bu anı düşlemişti. Düşledikçe de ıslanmıştı.

Cevap verdi cesurca. "Sadece.. Sadece istiyorum. Seni istiyorum Chan,lütfen. "
Şimdi kendi sürtünüyordu ona. Onu ne kadar istediğini anlasın ve sabaha kadar becersin diye. "İçimi bütünüyle dolduran penisinle beni sabaha kadar becermeni istiyorum.. Lütfen"
Chan emin olmuştu. Karşısındaki sevgilisi olamazdı. İlk defa ağzından çıkan cümleler onu fazlasıyla tahrik etmişti. Yine emin oldu Chan. Sabaha kadar duramazdı.
Cevap verme gereği duymadan kucağındaki sevgilisinin dudaklarına yöneldi. İlk önce yavaşça öpmüş sonra ağzını açmasını sağlamıştı. Dillerini de koymuşlardı işin içine. Seungmin hıza yetişemiyor,beceriksizce öpmeye çalışıyordu. Chan için yeter ve artardı. Onun karşısında olmayı bile bir onur olarak görüyordu. Alt dudağını emmesi ise kendini kurban edebileceği bir şeydi.
Aniden çekti dudaklarını. Bu sefer de boynuna yöneldi. Bir yeri öpüyor,ısırıp emiyordu. Seungmin'in deliği sürtündükçe kasılıp duruyor daha hızlı sürtünüyordu. Kendini hafifçe geriye çekip Chan'ın kendinden uzaklaşmasını sağladı.
O da istiyordu sevgilisini öpmeyi. Siyah gömleğin ilk düğmelerini yavaşça açtı,buna tezat bir şekilde hızlıca gömüldü. Öpmediği yer kalmadığından emin olduktan sonra çekildi. Chan'ın dudakları boş kalmıştı,yeniden birleştirdiler dudaklarını. Öpüşürken aynı zamanda Chan tuttuğu kalçalardan bacaklara doğru elini kaydırmış,sevgilisinin bacaklarını kendine sabitleyip ayağa kalkmıştı. Yatak odalarına gidiyorlardı şimdi. İkisi de rahatlığı seven klasik insanlardı. Onlar için en uygun yer yataklarıydı elbette. Yatağın önüne geldiklerinde hızlıca bıraktı Seungmin'i yatağa. Seungmin neden inlediğini bilmeden inlemişti. Gerçi onun için Chan'a bakmak yeterliydi. Chan bu sesten sonra artık gerçekten yavaş olamazdı. Yatağa geçmeden Seungmin'i ileri itmiş kendine yer açmıştı. Yerine geçtiği gibi Seungmin'i yeniden bacaklarına çekmiş,yerine;kasıklarının üzerine yerleştirmişti. Durmamış,hızlıca sevgilisinin tişörtünü bir çırpıda çıkarmıştı. İlk önce manzaraya bakmış iç çekmişti. Sevgilisi gerçekten insan olamazdı. Minik pembe göğüs uçlarına yönelmiş,ikisini de sıkıp sıkıp bırakmıştı. Şimdi kendisi sayesinde daha dik ve kırmızılardı. Onları da emmek istemişti Chan. Yaklaşmış,ilk önce yalamış daha sonra dudaklarının içine çekmişti. Birine eziyet ederken diğerini sıkıp bırakıyor,delirtiyordu Seungmin'i.
"Chan! Ihmm." Gerçekten deliriyordu Seungmin. Sadece göğüslerinden aldığı zevkle bu kadar dağılmışken devamını düşünemiyordu. Düşüncelerini dağıtan altında büyüyen alet olurken daha da derinden bir inleme bahşetti Chan'a. Chan inlemeleri duydukça sertleşiyor,durdurulması daha zor oluyordu. "Seungmin. Bundan sonra benden durmamı sakın bekleme. İstesen de durmam. Ama yalvarabilirsin,hızımı artırır."
Durmayacağı konusunda sevgilisini teyit etmiş. Eğer vazgeçerse hemen şimdi söylemesini ima etmişti. Tabii ki anlamıştı Seungmin. Ama isteğini yeterince belli ettiğini düşündüğü için sesini çıkarmamış,kat kat kıyafete rağmen hissedilen sert aletin üstünde sürtünmeye devam edip inlemişti. Chan hızlıca Seungmin'i üstünden atmış yatağa sırt üstü yatmasını sağlamıştı. Altındaki pek kısa olmayan şortu çıkarmış,başka bir şey olmadığını görünce şaşırmıştı. Sevgilisinin kendini hazırladığını yüz üstü çevirip deliğine baktıktan sonra anlamıştı. Evet,Seungmin kendisini hazırlamıştı. Chan'ın onu hazırlamak için vakit harcamasına gerek yoktu o zaman?
"Direkt içine gireceğim,itiraz yok."
Seungmin,Chan'ın sekste acımasız olduğunu bir anlığına unutmuş olabilirdi. Ama nafile,Chan bir kere söylemişti ne yapacağını.
Yüz üstü rahat bir pozisyon alıp kalçalarını kaldırmış,belini hafif indirmişti. Şimdi Chan'ı bekliyordu. Chan ise hipnoz olmuş gibi kasılan deliğe bakıyor,imkanı varmış gibi daha da yükseliyordu. Altındaki kumaş pantolonu çıkarmış,boxerıyla kalmıştı. Onu çıkarmadan kendini Seungmin'in deliğine sürtmüş,bir nevi Seungmin'inle oyun oynamıştı. Bu kendisi içinde zor olmuştu. Daha fazla bekleme gereği duymadan üstündeki her şeyden kurtulmuş,penisini birkaç kere çekiştirip pembe deliğe konumlandırmıştı. Seungmin'in aldığı derin nefesi duymuş,içine sertçe girip hepsini sokunca nefesi vermesini sağlamıştı. Küçük hızlı nefesler verip sakinleşmeye çalışıyordu Seungmin. Canı yanıyordu,çok yanıyordu. Ama aldığı zevki düşünmeye odaklanmıştı. Bununla birlikte Chan durmaktan sıkılmış,hareket etmeye başlamıştı. Şimdi nefesini tutuyordu Seungmin. Hala canı acıyor ama Chan'ın durmasını da istemiyordu. Chan gir çıklarına devam ediyor tabiri caizse zevkten kuduruyordu. Kendini sonuna kadar çekmiş,hızlıca yeniden girmişti sıcacık deliğe. Girdiği zaman temas ettiği doku bu seferde Seungmin'i kudurtmuştu.
"Chan!" Bir vuruş. "E.. vet. Ahmmm" Bir vuruş daha. "Orası yalvarı..rım Chan.." Konuşamıyordu bile. Chan hızlanmış,o noktaya vuruşlarını yoğunlaştırmıştı. Kasıklarının dolgun kalçaya çarpma sesi odada yankılanıyor,onu mümkünmüş gibi daha da hızlandırıyordu. Zor olsa da bir eliyle dolgun kalçayı sıkıyor,diğer eliyle sevgilisinin penisini çekiştiriyordu. Seungmin aldığı zevklere dayanamıyor,bu kadarı fazla geliyordu. Dolu gözleri her vuruşta titriyor,gözyaşlarını düşürüyordu. Ağlıyordu,sevgilisinin sert vuruşlarının verdiği zevk ve devamı için ağlıyordu. İçinde boş yer bırakmayan ve bir saniye durmayan penis ağlatıyordu onu.
"Bebeğim.. Ah sikeyim. Mükemmelsin."
Chan elindeki penisi hareketleriyle ters olacak şekilde yavaşça çekiştiriyordu. Buna rağmen Seungmin sona yaklaşmıştı duramıyor,durduramıyordu.
"Ben.. Gele-"
Cümlesini bitirmeden içine dolan sıcak sıvı ve zevk noktasına eziyet eden penisle beraber o da boşalmıştı. Bu zamana kalması bile mucizeydi.
Penisindeki el ve içindeki penis hala durmuyor,son zerreye kadar boşalmasını sağlıyordu. Nihayet içinden çıkan penisle beraber deliğinden akan sıvı güldürmüştü onu. Mayışmış bir şekilde gülüyordu,sarhoş gibiydi. Kendini yatağa bırakmış ve Chan'ın onu kucağına alıp birlikte duş alacaklarını düşünmüştü. Ağzını dolduran penis beklediği bir şey değildi..
_

______________________________________

Yayınladığım daha doğrusu yazdığım ilk şey,kalemime(?) güvendiğimi söyleyemem. Pek emin de değilim yazdığım şeyden. Bu yüzden okuduktan sonra buraya düşüncelerinizi yazmanızı isteyeceğim. Şimdiden teşekkürler.

TEKRAR/Chanmin Smutshot.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin