[Ücretli servise başlıyorum.]
"Ben Dokja" (Dokja: tek çocuk veya okuyucu anlamına gelebilir)
Kendimi genellikle insanlara bu şekilde tanıtıyorum ancak her seferinde bir yanlış anlaşılma oluşuyor.
"Ah, tek çocuk musun?"
"Öyleyim, ama demek istediğim bu değildi."
"Ne? Öyleyse ne demek istedin?"
"Benim adım Dokja, Kim Dokja."
Babam bana bu ismi kendi başıma güçlü bir adam olabilmem için vermişti. Ancak, babamın bana verdiği bu isim yüzünden sıradan, bekar ve yalnız bir adam olmuştum.
Kısacası, şöyleydi; Ben 28 yaşında bekar olan Kim Dokja'ydım. Hobim metroda internetteki romanları okumaktı.
"O hâlde akıllı telefonuma bakacağım."
Sesli bir metroda, başımı bir anlık refleksle kaldırdım. Bir çift göz, meraklı bir şekilde, dik dik bana bakıyordu. Onlar İnsan Kaynakları Ekibindeki bir çalışana aitti, Yoo Sangah.
"Ah, Merhaba."
"İşten eve geri mi dönüyorsun?"
"Evet. Peki sen Yoo Sangah-ssi?*"
"Evet. Bugün şanslıydım. Yönetici bir iş seyahatine gitti." Yoo Sangah yanımdaki koltuk boşalır boşalmaz oturdu. Omuzlarından ince bir koku geliyordu ve bu beni geriyordu.
"Genellikle metroyu mu kullanıyorsunuz?"
"O mesele..." Yoo Sangah'ın karanlık bir ifadesi vardı.
Düşününce, bu Yoo Sangah'la metro treninde ilk
defa karşılaşışımdı.Personal Yöneticiden başlayarak Finansal Yönetici Han'a kadar... Yoo Sangah'ın şirketten bir adam tarafından her iş günü eve bizzat götürüldüğü söylentisi vardı.
Ancak Yoo Sangah'ın ağzından beklenmedik kelimeler çıkmıştı, "Birisi bisikletimi çaldı."
Bisiklet.
"İşe bisikletle mi gidip geliyorsun?"
"Evet! Şu sıralar çok fazla boş vaktim vardı ve biraz egzersiz yapmam gerekiyor gibime geliyordu. Biraz can sıkıcı olsa da yapmaya değer bir şey.
"Hm, Anladım."
Yoo Sangah gülümsedi. Ona daha da yakından bakınca, erkeklerin ona karşı hissettiklerini anlayabiliyordum.
Her halükârda, bu benim sorunum değildi.Herkesin bir yaşam tarzı var ve Yoo Sangah, benim yaşam tarzımdan farklı bir yaşam süren biriydi.
Garip bir sohbetin ardından telefonlarımıza bakmaya başladık. Önceden okurken kullandığım roman platformunu açtım ve o sırada Yoo Sangah... Bu neydi tam olarak?
"Por favor dinero"
"Huh?"
"İspanyolca."
"...Anlıyorum. Bu ne anlama geliyor?"
Yoo Sangah kendinden gurur duyarmışcasına "Lütfen bana biraz para ver." diye yanıtladı.
Eve giderken metroda çalışmak... Onun hayat tarzı ciddi anlamda benimkine kıyasla oldukça farklı. Ancak, kelimeleri ezberlemenin ne gibi bir faydası vardı?
"Çok çalışıyorsun."
"Bu arada, Dokja-ssi* nelere bakıyor?
"Ah, Ben..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Omniscient Reader's Viewpoint [ TÜRKÇE ]
Mystery / ThrillerIliyan tarafından Türkçe'ye çevrilmiş hâlidir.