Kitabı avlu dizisinden ilham aldım.
Hatalarım varsa belirtin, daha sonra yapacağım kontrolleri.
Kaç dakikadır baktığını bilmediği camdan gözlerini çevirdi. Oturduğu rahatsız koltukta arkasına yaslanmış, ellerindeki kelepçelere bakmıştı. Yeniden dolan gözlerini saklamak için yeniden cama döndü. Daha ilk gününden bir ezik gibi görünmek, insanlar tarafından kolay lokma olarak adlandırılmak istemiyordu. Görüş alanına giren tellerle çevrili büyük duvarlarla düşünceleri dağıldı. Nefesi kesilmiş, kalbi son hız atmaya başlamıştı. Aracın durmasıyla herkes gibi ayağa kalktı. Tam olarak önündeki kızın yaptığı gibi araban indi, etrafına baktı. Önündeki insanlar ne yaparsa aynısını yapmayı planlıyordu.
Kollarına sarılan sert eller ile yüzünü buruşturdu Dahyun. Gardiyan kolunu çok sıkı bir şekilde tutuyor, hızlı hızlı yürümesi için çekiştirmeye başlamıştı. Büyük bir kapının önüne gelmiş, bütün yeni gelenleri sıra yapmışlardı. Dahyun en arkada olmasına rağmen yeni gelen pek mahkum olmadığı için sıranın ona gelmesi çok sürmemişti. Bir kadın yeniden onu kolundan tutup çekiştirmiş, her bir noktası gri rengiyle dolu odaya girmesini sağlamıştı. Gardiyan olduğu üniformalarından anlaşılan iki kadın yanına geldi, saç diplerini ve ağzının içini kontrol edip birkaç kağıda not aldı.
"Kıyafetlerini çıkar."
Dahyun beklemeden üzerindeki gömleği çıkarttı. Sorun çıkartmak veya bir şey demek sadece kendi zararına olurdu ve kendisi bunu çok iyi biliyordu. Geldiğinden beri sert bakışlar atan kadının altını göstermesiyle eli eteğine gitti. Eteğini hızlıca çıkartıp gömleğini koyduğu yere koydu.
"Neyi bekliyorsun?"
"Anlamadım?"
"İç çamaşırlarını çıkart hadi."
Dahyun derin bir nefes aldı. Elleri titreyerek sütyenine gitti. Daha önceden onun için o kadar sorun olmayacak bir şey yaşadığı olaydan sonra kendisine zor geliyordu. Titreyen parmakları bacaklarına doğru ilerledi. Bacaklarına her baktığında o adamı hatırlıyor, defalarca yıkansa bile geçmeyecek kirlerin kendisine bulaştığını hissediyordu. Adamın kendisine bıraktığı morlukları göz ardı edip üzerinde kalan son kumaş parçalarını çıkardı. Hiçbir sorun çıkartmadan gardiyanların dediklerini yapmış, tamamen sessiz kalmıştı. Hatta gardiyanlardan biri Dahyun'a uslu bir kız olduğunu söylemiş-Dahyun o an gülmemek için kendini çok zor tutmuştu.- kendisine kıyafetleri verip göndermişti.
Okul formasına benzeyen polo yaka ve geniş eşofmanı giymiş, yeniden sertçe kolundan tutulmasıyla bir yere götürülmüştü.
Bu sefer geldiği yer daha farklıydı. Büyük bir kapıdan geçip sesli bir koridora yöneldiler. Kısa bir süre sonra küçük kızın bakış açısına diğer mahkumlar girmeye başlamıştı. Hepsi koridora dizilmiş bir şekilde duruyor, onları izliyordu. Hatta geçerken bazıları laf atıyor ve karşılığında gardiyanlardan sert bir tepki alıyordu. Dahyun başını eğerek yürümeye devam etti. Bu kadar insanın ona bakıp iğrenç şeyler söylemesine alışık değildi. Daha şimdiden buradan gitmek istemeye başlamış, yeniden dolmaya başlayan gözlerini saklamak için kafasını daha çok eğmişti.
Uzun koridorların ardından daha sakin bir bölgeye getirildi. Yan yana üç ofisten ortadakine girdirilmiş, koltuğa oturtulmuştu. Girdiği ofis kahverengi ve krem rengini taşıyan sade bir yerdi. Dahyun bulunduğu yerdeki en güzel yerin bu ofis olduğunu düşünmüştü. Karşısında oturan kadının ona dönüp kağıtlar çıkartmasıyla ona odaklandı.
"İsim?"
"Kim Dahyun."
"Kaç yaşındasın Dahyun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawless | dahmo
FanfictionKim Dahyun, haksız yere girdiği hapishanedeki mahkuma aşık olmuştu. -ara verildi-