Aradan üç saat geçmişti ve Sare kendine gelmeye başlamıştı.Gözlerini açmıştı fakat bulunduğu yer zifiri karanlıktı ve bir sandalyeye bağlanmıştı.
Elleri, ayakları sımsıkı bir şekilde bağlanmıştı, dudakları üstündeki yapışkandan dolayı kurumuştu.
Nerede olduğunu idrak edemeden bir kapı açıldı, içeriye bir adam girmişti, adam orta boyluydu fakat ışığın etkisiyle yüzü belli olmuyordu.
Sare gözlerini sımsıkı kapattı gün ışığı gözlerini kamaştırmıştı.
Adam büyük adımlar ile Sare'ye yaklaşıyordu.
Gizemli adam: Demekki Sare sensin.
Serdar ağamızın kendine karı yapacağı namussuz.Deponun içinde bulunan adamların biri adamın işaretiyle kızın ağzının üstündeki yapışkanı kopardı. Ağzını açmasıyla Sare'nin bağırması bir oldu.
Sare: Sen kimsin?! Ne istiyorsun benden, ben ne seni nede Serdar ağanı tanırım!
Gizemli adam: Anlaşılan Serdar ağamızın seninle işi çok. Benden korkmalısın Sare.
Sare: Ne saçmalıyorsun sen bırakın beni ben gideceğim!
G.a: Ne bu acele? Biraz daha vakit geçirelim burada. Serdar ağamız belki isteklerimizi yerine getirir.
Sare: Ben sana bir şey yapmadım bırak ben gideyim senin derdin kiminle bilmiyorum ama git onunla çöz sorununu.
G.a: Seninle bir işim var, işim bitikten sonra gideceğin yere bırakırız seni.
Sare: Ne işi ben suçsuzum bırakın beni!
G.a: Serdar ağamız bize evleneceği şerefine ufak bir hediye vermesin mi Sare'cim.
Sare: Ya beni çözersiniz yada hepinizi öldürürüm!
G.a: Hahaha sen ufak Sare'ye bak bacak kadar boyuyla bizi öldürecekmiş! Yaw sen kim oluyorsunda benimle böyle konuşuyorsun.
Yabancı adam Sare'nin önünde durdu ve yanağını okşamaya başlamıştı.
G.a: Çok güzelsin, fakat bana ait olamayacağın için çok yazık olacak sana.
Sare: Midemi bulandırıyorsun! Çek şu iğrenç ellerini!
G.a: Yazık desene ömür boyu bu mide bulantısı peşini bırakmayacak.
Kahkaha atmaya başladı.
Gizemli adam depodaki adamlara bir işaret verdi ve adamlar Sare'yi çözüp sürüklemeye başladı.
Sare: Ne istiyorsun benden! Bırak gideyim Serdar ağanla derdini çöz!
G.a: Ailelerinin hatalarını çocuklarının ödemesi ne kadar üzücü dimi.
Seni bırakacağım fakat gitmene izin verdiğim için çok üzüleceksin. Hatta her defasında keşke diyeceksin fakat iş işten geçmiş olacak.Sare: Ne saçmalıyorsun! Sapık bırak beni! Ben evime gitmek istiyorum!
Adamlar Sare'yi deponun başka bir köşesinde bulunan bir koltuğa götürdüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Düşler Düzenleniyor
RandomAlmanya'da yaşayan genç bir kız, 17 yaşındayken, abisinin aşiretin kızını kaçırması nedeniyle, berdel töresi gereği 33 yaşındaki bir adamla evlenmek zorunda kalır. Kızın hayalleri ve umutları, ailesinin bu hatasının bedelini öderken, aşiretin ve tör...