anemoia

139 29 18
                                    

-Acıyı Tuvale Dökmek-

-Acıyı Tuvale Dökmek-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥



Bu okulun koridorları dardı.

O kadar dardı ki nefes alamıyordum.

Bakışlarım dakikalardır yediğim hakaret ve aşağılamalara karşı asla yukarı bakmıyordu.

Çünkü utanıyordum.

Kendimi bir bıçakla kesip biçmek, kendimden kurtulmak istiyordum.

Sevinçten ellerim titreyerek yazdığım mektup, şuanda onlarca parçaya bölünüp başımdan aşağıyı boyluyor.

O kadar umutla yazdığım bir mektup, duygularım gibi paramparça oluyor.

Bu dar koridora sığan yüzlerce kişi etrafımda çember olmuş, hayatımın en kötü anına ortak oluyorlardı. Benim hayatımın en kötü anı...

Jeon Jungkook ona yazdığım aşk mektubunu parçalıyor.

"Ben," dedi aşağalayıcı bir ses tonuyla. "Sence sana bakar mıyım?" Cevap veremedim. O kadar yok olmak istiyordum ki, kendimden ve karşımdakinden o kadar nefret ediyordum ki... Bu mektubu hiç yazmamalıydım.

Bu koridora bir cesaret çıkıp bu mektubu eline sıkıştırmamalıydım. Ne bekliyordum? Haklıydı! Tam bir salaktım işte.

Sessizliğim üzerine dudaklarının arasından bir kıkırtı çıktı. "Aptal." dedi. Bana herkes aptal derdi. Aptal değildim ben, sadece saftım. Gözle görülür şekilde saf. Saflığım benim en büyük acım oldu. İyi bir insan olmak canımı yakan en büyük şeydi.

İlkimi verdim ben bu adama, kalbimi verdim. Masumluğumu verdim. Tüm bedenimi ve ruhumu ona teslim ettim ama hiçbirinden haberdar olmadı. Aşkıma kör oldu benim, ona bedenimi verdiğimde yoktu, beni göremeyecek kadar sarhoştu, hatırlamadı beni.

Benim sevgimi hiç önemsemedi, benim sevgimi kimse önemsemedi.

Onu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum. Fotoğraf makinemle, arkadaşlarım olan amigo takımı kızlarının resmini çekmekle meşguldüm. Kızlarla gülüşerek resimlere bakarken onu gördüm. Esmer ve pürüzsüz teni. Yakışıklı ve çekici yüzü o kadar muhteşemdi ki belkide beni etkileyen tek insandı. Siyah saçları vardı, onları sürekli arkaya atmak onun için bir bağımlılık haline gelmişti. Saçları gibi kimsenin önüne geçmesine tahammülü yoktu. Üzerinde siyah sıfır kol bir tişört vardı. Yaşına göre gergin, kaslı ve terden dolayı parlayan kolları beni cezbetmişti. Islak saçları alnına düşmüştü. Galibiyetle sonlanan bir maçtan çıkmıştı. Her zaman olduğun gibi o günde oldukça ciddiydi, basketbolu hafife almazdı. Disipli bir insandı, zekiydi, gözüme giren önemli özellikleri bunlardı. Ona o kadar hayran kalmıştım ki her baktığımda istemsizce dalıp gidiyordum.

anemoia, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin