all was wild but it finished us like silence

55 6 200
                                    

---

"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir ." demiş L. N. Tolstoy ne kadar da doğru söylemiş değil mi?, ancak şimdi size anlatacağım çok mükemmel veya çok düzgün bir hikaye değil, çünkü bu bir hikaye değil! 

Gözünüzü devirdiğinizi görüyor gibiyim,

Hadi ama tüm klasik hikayelerin olayları böyledir,

Bunların bir çok örneği bulunuyor; ne bilebilirim Mary Shelley'den Frankenstein, Miguel de Cervantes'den Don Kişot, Franz Kafka'dan Dönüşüm hatta Dostoyevski' den Suç ve Ceza'yı bile alabiliriz bu kategori içerisine....

Ancak bu bir hikaye değil ki, bu bir yok oluşun sesi mi ki?

kulakları dolduran; kalpler yakan bu ses.

böylece kulakları dolduran bu yoğun bir ses nereden gelebilir ki insanlığın kulaklarına, hangi melodiden doğabilir ki bu sesler?

Ancak yok oluş haber vermeden gelir!

Öncesinde hiç bir duyuru yapılmaz, şehir merkezindeki direklerde ve ilan panolarında hiçbir ilan yoktur, yerel gazetelerde hiçbir söz yada reklam yoktur.

Dün yokken bugün bir anda ortaya çıkar.

İnsanlığın yok oluşu değil mi?.. Çok komik geliyor herkese, insanlara özellikle de. Bunca zamandır avcı, yıkıcı, toplayıcı olan bir ırkın yok olması...

Nasıl desem zor; hemde çok zor... 

Ancak doğa kendinde olanı geri alır. Doğa daha güçlüdür, hemde çok güçlüdür doğa ana. bu yüzden insanlara ne olursa olsun, doğa her zaman orada olacaktır.

Ancak doğa, kendinden alınanı er ya da geç geri alır. doğa, kuvvetin ta kendisidir; doğa ananın gücü, ölçülemez ve engellenemez. Ne olursa olsun, insanlık varlığını sürdürecekse bile, doğa her daim varlığını koruyacaktır.

Doğa kendinden alınanları geri vermeyecektir, doğa cömert değildir.

Topraktan yaratılan insanlar yapı olarak, doğa anaya benzerler. Ancak aralarında keskin bir fark vardır ki insan, yıkıcıdır; doğa ise toparlayıcıdır. İşte bu yüzden, günün sonunda, her daim doğa galip gelecektir ve insanlara karşı olan bu savaşı kazanacaktır.

___

Bir şafak vakti tüm insanlık bir felakete uyanmıştı. -belki de bir katliama-  Bu felaket çoğu insanın sonuna sebep olmuş, ruhları bu dünyayı terk etse de yeryüzünde geriye kalan bedenleri hayatta kalan insanların cehennemi olmuştu. Bu cehennemde hayatta kalmak için eskisi gibi tek oksijene ihtiyaç yoktu. Artık kurallar değişmişti. Hayatta kalmak için en çok ihtiyaç duyulan şey mücadele ruhuydu. Artık hayatta kalmak için ölüm vardı...

"Bir gün tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüs ortaya çıktı ,cordyceps sinensis olarak adlandırılan bu parazit insanoğlu için kıyameti getirdi.

"-ve artık dünya eskisi kadar güvenli değil,"

"-bu yara izinin anlamı ise ben hayattayım ve yaşıyorum, hala yanındayım ayçiçeğim."

night in the draw, hyunminWhere stories live. Discover now