Jane'nin avcundaki kısa hayat çizgisinde parmaklarımı gezdirdim.
"kalp çizgin...oldukça uzun"
Jane dudaklarını dişliyordu.
"şu grupla ilgili bir şey görebiliyor musun?" dedi heyecanla.
"evet burda bir h , o , o ve d görüyorum" dedim gözlerimi devirerek.
"ha ha ha gerçekten komiksin...her neyse buraya geliyorlar"okulun kampüsünde şu aralar en gözde grup bize doğru geliyordu.
ellerinde bir kaç davetiye vardı.
"selam kızlar" gözlerim çocuğun kaşındaki piercing ve kırmızı saçları arasında gidip gelirken Jane bunu oldukça doğal karşılayıp cevap verebilmişti.
"oturabilir miyiz?" desiğinde jane bana baktı sanki cevabım bir şey değiştirebilecekmiş gibi."akşam geliyorsun değil mi" dedi jane.
beş kişi gözleriyle beni tehdit edercesine baktıktan sonra hayır demem imkansızdı.
"tabii olur ama şimdi gitmeliyim."
hepsi bir ağızdan görüşürüz dediğinde karşılık verdim ve bir an önce oradan uzaklaşmam gerektiğini hissettim.eve gelmdiğimde jane mesaj atmıştı bir saat sonra konser başlatacaktı fakat gelmek istemiyordum.
yatağımda yatıp kitap okumak kesinlikle daha cazip geliyordu.
arkamdan biri nefes nefese koşarken birisinin beni takip ettiği dürtüsüyle adımlarımı hızlandırıp koşmaya başladım.
-"hey dur..falcı kız"
falcı kız saçmalığı da neydi.
arkamı döndüğümde minyon olduğum için göğsüyle karşı karşıya geldim.
elindeki davetiyeyi bana uzattı.
-"Eğer bu davetiye olmazsa içeriye alınmazsın"
nefes nefeseyken elime tutuşturduğu kağıdı aldım.
-"falcı değilim" hava soğuktu ellerini birbirine sürttü ve cebinden çıkardığı ellerini tekrar soktu.
siyaha kaçan kahverengi gözlerini gözlerime kilitlemişti.
-"bilmiyorum orada kızın ellerine bakıyordun ve bende, sana nasıl sesleneceğimi bilemedim"
-"Brunella" gözlerimi kaçırdım bu kadar uzun bakması rahatsız ediciydi.
-"Calum" dedi sormamama rağmen.
-"Nereye gidiyorsun" dedi lanet olasıca okuldan kaçmak isterken.
-"Eve gideceğim"
-"Sana eşlik edebilir miyim?" başımı salladıktan sonra topuklarımda dönerek ağaçların arasındaki romantik yoldan yürümeye başladık.Nefes alışverişlerimizden başka bir şey duyulmuyordu.ara sıra önündeki taşa tekme atıyor, grubunun şarkılarını mırıldanıyordu.
-"Sen insanların kime ait olduğunu ellerinden mi anlarsın."
-"Sanırım..sen?"
-"Sana yakın zamanda göstereceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fingerprints||hood
Fanfictionparmaklarını tenime daha çok bastırdı. "her milini hissetmek istiyorum."