İkiside sabah erkenden kalkıp eşyalarını ayarlayıp yola çıkmak için aşağı indiler
"eee Ferit sevgilin gelmiyor mu"
"Sussana kızım kimse bilmeyecek dedik ya"
"Aman sanki n'olacak kimse yok"
"Her an bir yerden çıkabilirler"
"Ahahahhsshjaa hiç güleceğim yoktu Ferit"
Yolda Orhan ve Gülgünle karşılaşırlar
"Allah daha çok güldürsün maşallah size"
Diye gülerek konuştu gülgün hanım
Ben de gülümsemekle yetindim
"Seyrancım baban gitmeden önce seni görmek istemiş,kapıda şu an sizin konuşacak özel şeyleriniz vardır biz dışarıdayız görürsün zaten bizi"
Bir bu eksikti
"Tamam orhan bey "
Adımlarım bu sefer o adamın yanına gitti yüzünü bile görmek istemiyordum o adam dememin sebebi ise bir babanın vicdanını kaldırmayacak kadar dövmesi odalara kitleyip saatlerce hatta günlerce aç susuz bırakması ben şimdi buna nasıl baba diyeyim neyse
"Evet baba"
"Nasılsın gözel gızım "
"İyiyim baba,sen niye geldin"
"Gelemezmiyim aaa"
"Neden geldin baba"
Kulağıma eğildi
"Birlikte oldun mu"
Gözlerim dolmaya başladı ışık hızıyla geri plana attım
Bir baba kızına nasıl böyle bir şey diyebilir ya
"İkimiz de yorgunluktan sızıp kaldık yani hiç bir şey yapmadık"
"Eyi ama evinize gidincee hemen gocanın koynuna giriyisin tamam mı gözel gızım"
"Baba buna da ben karar vereyim istersen"
"Sus gız ne diyin bak bana insan içinde olmasaak senin ağzını burnunu kırardımdaa neyse"
"Başka bir şey yoksa gidiyorum ben beni bekliyorlar"
"Tabii tabii bekletme insanları dediğimide unutma haaa "
Arkamı dönüp kapıya ilerledim, feritleri görüp yanlarına ilerledim
"Seyran iyi misin"
"İyiyim Ferit neyim olacak?"
"Yüzün solmuşta o yüzden sordum"
"Hee" dedim sahte gülen bir yüzle "babam biraz duygusal konuştu da o yüzdendir, bir şeyim yok yani"
"İyi o zaman, hadi yolculuk başlasın"
Hava alanına varmıştık kontrollerden geçip uçağa bindik
"Seyran"
"Hı"
"Ben birazcık uçaktam korkuyorum da elimi tutar mısın uçak kalkarken"
"Ahahahajsndbs çocuk musun Ferit"
"Senden bir şey isteyen de kabahat zaten"
Anons geçildi uçak kalkmaya hazırlanıyorudu
Gözüm ferite takıldı ellerini bacaklarını arasına almış sıkı sıkı gözlerini kapamış uçagın havalanmasını bekliyordu
"Birazcık korkuyorum diyene bak" diyerek elini bacaklarının arasından alıp tuttum
Uçak havalanmıştı tabiki direkt elimi çektim
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim ne demek"
Uçak İstanbul topraklarına iniş yaptı
Biz yalıya gitmek için arabay bindik Gülgün hanımla orhan bey başka arabayla gittiler biz ise Feritn arabasıyla
Tam denizin yanından geçiyorduk kokusu burnuma dolmuştu mis gibi kokuyordu
"Çok mu beğendin buraları" diye boş Feritin sesini duydum
"Hıhı"
"Gezdirelim seni bir ara o zaman değil mi abi"
"Valla benim için uygun"
"Olabilir"
Ve varmıştık o herkesin dilinde olan
KORHANLAR'ın Yalısına...
.
.
.
.
.
.
.
.
Ay selaaam yine beeğn nabersinizz inşallah bölümü beğenmişsinizdir yorumlarınızı bekliyorum 🤍🤍
