SOLOIST

1.

Medya: Treasure üyesi Junkyu

Temmuz 2015

Stajyerlerin çalıştığı vokal odasında oturmuş yarınki aylık deneme için son kez şarkımın üstünden geçiyordum, gerçi bundan yarım saat önce de son kez diye kendime söylemiştim ama içten içe biliyorum ki en mükemmel olanı yapasıya kadar bu odadan çıkmayacaktım.

''Tahminen ne zaman çalışmayı bırakıp, yurt odana dönüp dinlenmeyi düşünüyorsun?'' diye sordu Junkyu.

''Sen dinlenmeye gidebilirsin ama benim biraz daha çalışmam lazım'' diyerek şarkıyı tekrar başlattım ama o da hemen arkasından kapattı.

''Bunun, arkadaşlarının şirketten ayrılmasıyla bir alakası var mı?'' diye sorduğunda hemen itiraz etmiştim ama bana tekrar sorgulayan ifadeyle baktığında pes edip anlatmaya başladım.

''Biliyorsun 2011 Mart'tan beri burada staj yapıyorum ve en başından beri beraber olduğum en yakın arkadaşlarım şirketten ayrılıyor ve ben de onların gidişini seyretmekten başka bir şey yapamıyorum, sadece onlara hak veriyorum. Dört seneden fazla buradayız ve seneye yeni kız grubu çıkartıyor şirket ve bil bakalım kimler üyesi değil?''

'' Eğer şirketten gitmek istersen seni kabul edecek birçok şirket var bunu biliyorsun değil mi? Özellikle SM, SM senin gibi vokali ve sesi hiç kaçırmak istemez.''

''Biliyorum ama ben SM'de değil, YG'de debut yapmak istiyorum. YG havasını seviyorum, sahnede olduğumda benim için ' o gerçekten bir YG idolü' demelerini istiyorum ve hatırlatırım ben büyük bir 2NE1 hayranıyım. İdollerimin çıkış yaptığı bir şirkette idol olmak istiyorum'' konuşmamı bitirdiğimde yüzünde beni anladığını gösteren bir ifade vardı.

''O zaman yarın en mükemmel performansını sergilemek için çalışmaya devam edelim mi?'' diye sorduğunda güldüm ve kafamı salladım.

Ekim 2015

''Bayan Park, beni çağırmışsınız?''

''Jiwon, gel otur, seninle konuşacaklarım var'' dediğinde masasının önündeki sandalyeye geçip oturdun.

''Dört seneden fazla bizimle birliktesin, ne kadar yetenekli ve çalışkan olduğunu bizlere çok kez gösterdin. Ben de böyle bir yeteneği nereye kadar elimizde saklı tutacağımızı ve seninle ilgili neler yapabiliriz düşündüm, en sonunda ise şirketle bir karara vardık. Mnet yakında Produce 101 yarışması başlatıyor ve şirketlerden en iyi stajyerlerini alıp onları yarıştırıyor, içlerinden en fazla oyu alan ilk 11 kişiden de kız grubu oluşturuyor. Biz de YG olarak seni götürmeyi düşünüyoruz, ne diyorsun?''

''Şu an çok şaşırdım ama bir yandan heyecanlandım, eğer başarılı olursam sonunda bir kız grubunun üyesi olacağım ve en çok benim seçilmiş olmama sevindim.''

''Ben de böyle düşünmüştüm, gelelim çalışmaların nasıl olacak. Vokalin zaten kusursuz o yüzden vokal derslerini azalttık ve seni hızlandırılmış, yoğun dans ile rap dersleri ekledik özellikle dansın ve sahne karizman üzerinde çalışacağız ki senin de sevdiğin gibi sahneye çıktığında insanlar 'İşte YG idolü bu kız' diyebilsinler. Şimdilik bu kadar, yarışma başlamasına yakın tekrar seni çağırıp konuşacağız neler yapacağımıza dair.''

''Beni seçtiğiniz için çok teşekkür ederim, emin olun sizi beni seçtiğinize pişman olmamanız için çok çalışacağım'' dedim ve eğilerek selam verip odadan çıktım.

Bu güzel haberi hemen buradaki tek en yakın arkadaşım olan Junkyu'ya söylemek için yemekhaneye indim.

''Junkyu bil bakalım az önce Bayan Park ile ne konuştum'' diye sordum hemen onu görünce masasına oturup.

''Bu kadar heyecanlı söylediğine göre güzel haber vermiş olmalı, ne dedi yakında debut yapacağını mı?''

''Benziyor ama hayır değil, beni Mnet yakında başlatacağı bir yarışmaya gönderiyorlar Produce 101. Şirketlerden gelen 101 stajyeri ilk 11 kişi kalasıya kadar eliyorlar ve 11 kişiyi çıkış yaptırıyor ve ben de oraya giden tek YG stajyeriyim.''

''Bu çok güzel bir haber, Jiwon sonunda kendini sahnede insanlara gösterebileceksin ve sonra da kız grubunda çıkış.''

''Kız grubunda çıkış yapabilir miyim, bilmiyorum.''

''Oradaki en iyi stajyerlerden birisi olacağına adım gibi eminim, Jiwon hiçbirinde ne sendeki bir ses ne de vokal vardır üstelik YG stajyeri olarak gidiyorsun diğerlerinden daha fazla dikkatleri üzerine çekeceksin ve yeteneğinle onlara kendini beğendireceksin, bundan hiç şüphem yok.''

''Teşekkür ederim Junkyu ve ben şimdi gidip annemi arayıp ona bu güzel haberi vermeye gidiyorum'' dedim.

Annem bu haberi duyduğunda tam tahmin ettiğim gibi çok sevindi. Arkadaşlarımın şirketten ayrıldığını gördüğünde benim de ayrılmamı istediğinden ve başka şirketlerde çıkış yapma şansımın daha çok olduğuna inandığını söylemişti.Onun böyle düşünmesini anlıyordum ve hak da veriyordum ona ama dile kolay dört senedir buradaydım ve hemen pes edip gitmek istememiştim hem de en sevdiğim grup olan 2NE1 ile aynı şirketten çıkış yapmak istemiştim.

Şimdi ise Bayan Park'ın yanından geliyorum, bana yeni çalışma programımı vermişti. Dediği gibi vokal saatlerimi azaltıp haftada altı saat fazladan dans dersi ve dört saat fazladan rap ile sahne üzerinde çalışma eklemişti. Rap çalışmalarından ne kadar fayda alabilirim bilmiyorum ama dans ile sahne çalışmaları konusunda heyecanlıyım. Dansı sevmediğimden bu zamana kadar üstüne çok düşmemiştim sadece bazı denemeleri geçecek kadar puan almaya odaklıydım ama şimdi öyle değil. Bana şu an o programa çıkma teklif edildiyse de eğer gelişim gösteremezsem beni göndermekten vazgeçebilirlerdi.

Bir gün Sonra

Bireysel dans dersime 20 dakika erkenden gelmiştim. Vücudumu hazırlamak için ısınma hareketlerine başladım.

Hyejin Hanım, her zamanki enerjik tavrıyla stüdyoya girdiğinde, ben çoktan ısınma hareketlerimi bitirmiştim. Yüzünde kararlı bir ifadeyle konuşmaya başladı.

''Jiwon, bugünden itibaren seninle her gün bir saat boyunca dans üzerinden sahne performansını geliştirmeye odaklanacağız," dedi, gözlerimin içine bakarak. "Normal dans derslerinde dansını geliştireceğin için, burada sahnedeki duruşunu, şarkı söylerkenki jest ve mimiklerini, seyirciyi nasıl harekete geçireceğini çalışacağız."

Hyejin öğretmenimin sözleri, bu dersleri ne kadar çok dikkate almam gerektiğini bana bir kez daha vurguluyordu. Her dersin önemi büyüktü; ancak sahneyi dolduramadıktan ve insanlara enerjimi aktarıp performansımla onları eğlendiremedikten sonra vokal ya da rapte ne kadar yetenekli olduğumun pek de bir anlamı yoktu.

"Seni şarkı söylerken çok fazla izledim. Bu işte gerçekten yaşına göre çok iyisin ve bunu bildiğin için şarkıyı her söylediğin zaman özgüvenli oluyorsun. Seni o an dinleyenlere, şarkının ruhunu geçirebiliyorsun ama aynısını dans için söyleyemeyeceğim," dedi Hyejin öğretmenim, gözlerimin içine bakarak onu dikkatle dinlediğimden emin olduktan sonra devam etti. "11 yaşından beri dans ettiğin için vücudun esnek ve sandığından daha kolay ve iyi yapıyorsun hareketleri. Sadece biraz kendine güvenmen ve rahat olman lazım; sonrası, çalışmalarımızla gelişecek."

''Anladım, öğretmenim.''

"Hyejin öğretmenim, sesine güven ve umut dolu bir ton ekleyerek, 'Jiwon, bu gerçekten çok değerli bir fırsat. Bunun değerini bil ve çok çalış. Yarışmaya katıldığında bizi gururlandır ve sonunda idol olarak ismini duyur,' dedi.

Bu sözler beni derinlemesine etkiledi. Stajyer seçmelerinde beni dinleyen üç jüriden biriydi ve seçmeleri geçtikten sonra genellikle onun verdiği toplu dans derslerine katılıyordum. Beni şu an ondan daha iyi tanıyan başka bir öğretmenim yoktu.

Onun öğütleri, sadece dans dersleriyle sınırlı değildi. Beni bir idol olarak geliştirmek ve sahnede en iyi performansı sergilemem için verdiği rehberlik, gelecekteki kariyerim için hayati önem taşıyordu.

''Tamam, başlayalım bakalım artık.''