Eski Yüzler

45 3 75
                                    

Bu benim hayatımda en çok değer verdiğim insanlardan birine özel yaptığım bir hediyedir. Umarım bunu beğenir.

Kardeşliğin 7. Üyesi

Büyük Kahraman Sun Wukong ve Savaşçı 6 Kulaklı Macaque'ın dostu.

Beyazat Ejderhası Ao Lie'nin kardeşi ve Mei'nin çarpı bin büyükannesi

3. Su Ejderhası Ao Y/N

Uzun zamandır dostun Sun Wukong ile mistik bir dağ olan Çiçek Meyve Dağı'nda saklanıyordun.

Torunun Mei ve dostunun halefi MK dışında kimsenin senin varlığından haberi yoktu.

Hayat çok güzel ve normal gidiyordu.

Taa ki Wukong ile birisiyle kavga ettikten sonra.

Bunun kim olduğunu bilmiyordun, Wukong ise geçici bir süreliğine o dağa gitmeni istememişti.

Ama sen onu dinlemedin.

O kavgadan sonra arkadaşın halefiyle gittikten sonra o daha gittin.

Harap olmuş yerden geçerken bir anda kayaların altında kalmış kara bir kuyruk gördün.

Endişe ve merakla kuyruğun sahibinin yanına gittin ve üstündeki kayaları kaldırdın, ama gördüğün şey karşısında dehşete düştün.

Eski kardeşin, dostun ve eski hoşlandığın maymun 6 Kulaklı Macaque yerde baygın bir şekilde yatıyordu.

Onu görmeyi umut etmiyordun.

Onun yanağına nazikçe dokunurken anılar aklına hücum etti.

Eskiden sen, Macaque ve Wukong üçlü kaos grubuydunuz.

Macaque genelde daha sakindi, ama geçmişte sana olan bakışlarında bir şey vardı.

Bunu sana en yakın dostun kaç defa ima etse de sen asla anlamamıştın.

Taa ki Kardeşlik ayrılıncaya kadar.

Orada sana bir seçenek sunulmuştu.

Ya evine geri döndürülecekti ya da tıpkı diğerleri gibi cezalandırılacaktı.

Ki sen zorunlu olarak eve gitmeyi seçmiştin.

Evine gitmeden önce Macaque ile göz göze geldiğinde onda sadece hayal kırıklığını görebildin.

Kafanı sallayarak anılardan kurtulurdun.

Onu bir yere götürmen gerekiyordu.

Burası olmazdı çünkü Wukong buna asla izin vermezdi.

Mei veya MK de olamazdı.

Aklına şehrin içinde yeğeninin sana aldığı küçük bir ev geldi.

Belki orayı kullanabilirdin.

Macaque'ı kucağına aldın, ardından ejderha formuna geçerek eve doğru uçtun.

Eve geldiğinde Macaque'ı hemen yatağa yatırdın, ardından dolabındaki ilk yardım çantasını alarak onun yaralarını sardin.

Kaşındaki yaranın o savaştan mı yoksa önceden kalan bir yara mı olup olmadığından emin değildin.

Ama şimdi mesele bu değildi.

Macaque ile işin bittikten sonra alnındaki terleri sildin ve rahat bir nefes aldın, ardından ilk yardım çantasını tekrar dolaba koydun ve Macaque'a döndün.

"Uyurken çok tatlı..."

Bu düşünce zihninde belirdiğinde hızlıca kızarıp yüzünü kapattın.

Eskiden senden hoşlanıyor olabilirdi.

Ama şimdi senden nefret ettiğine o kadar emindin ki...

Pişmanlıkla iç çekerken gölge iblisinin kürkünü karıştırdın.

Acaba hala seni hatırlıyor muydu?

Yine de bir önlem alarak iluzyonla boynuzlarını ve ejderha pullarını kaldırmaya karar verdin.

Bunu tam yapmanla Macaque'ın uyanmaya başlaması bir oldu.

Sen panikle elini onun yumuşacık kürkünden çekerken hafif bir ciyaklama çıkardın.

Macaque 6 kulağını daha tutarken bir hırıltı çıkardı, ardından altın gözlerini sana dikti.

Macaque: "Ne oluyor? Sen kimsin?"

Sen içten içe panik yaparken sakinleşmek için derim bir nefes alıp verdin, ardından da Macaque'a gülümsedin.

Y/N: "Ummm... B-Ben..."

İlk başta aklına bir isim gelmese de sonra aklına bir tane geldi.

Y/N: "Ben (uydurdugun isim)! Dağa keşfe çıkmıştım ve orada seni o halde görmeye dayanamadım, o yüzden seni evime getirdim!"

İnanmayacagini düşünüyordun ama yine de gülümsemeyi sürdürdün.

Macaque ilk başta sana kaşlarını çatıp şüpheyle bakınca içten içe daha da panik yaptın. Ama Macaque kaşlarını çatmayı bırakınca bu seni şaşırttı.

Macaque: "Teşekkür ederim..."

Sen onun buna inandığını anlayınca için rahatladı ve bir iç çektin ve gülümsedin.

Y/N: "Sorun değil! Ben sana yemek getireyim, acıkmış olmalısın."

Macaque seni onaylarcasina başını salladı, sen de bu tepkiyle daha da özgüvenlendin ve hızlıca odadan çıktın.

Macaque sen çıktığında kaşlarını tekrar çattı.

Macaque: "Çok tanıdık..."

Diye kendi kendine mırıldandı.

Gözlerini kapatıp 1 dk.dusundu, ardından çekmecenden bir kalem ile kağıt alıp bir şeyler yazdı, sonra da bunu yatağın üstüne koyup gölge portalıyla oradan ayrıldı.

Sen elinde bir kase çorbayla içeri geldiğinde Macaque'ın gittiğini gördün ve gülümsemen düştü.

Çorba kasesini masana koyarken yataktaki kağıdı fark ettin.

Merakla kağıdı aldın ve içini açıp okudun.

"Beni evine alıp iyileşmemi sağladığın için teşekkür ederim. Bunu telafi etmem için iki hafta sonra yapılacak olan Gölge Oyunu gösterime davetlisin. Saat öğlen 3'te. Seni orada görmeyi umuyorum."

Mektubu okuduğunda ilk başta şaşırdın.

Ama bunu geri çevirmeyecektin.

Kağıdı göğsüne bastırırken hüzünle gülümsedin.

"Umarım olanlar konusunda beni affeder"

Bu düşünceden sonra kağıdı çekmecene koydun ve sandalyeye oturup çorbayı içmeye başladın.

Okyanusun İçindeki Gölge Kalp [Macaque x Okuyucu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin