takıntı

68 9 0
                                    

Yeni bölümün birazı defterde var zaten sıkıntı defter yazmak değil buraya geçirmek. Neyse başlama tarihim 7 haziran 2024. İyi okumalar

(Bu konuşmalar watsapp'ta geçmektedir.)

Taehyung:
Jungkook 📍konum buraya ilk yardım çantası ile gelir misin?

Jungkook:
Neden geleyim?

Taehyung:
İhtiyacım olmasa çağırmazdım.

Jungkook:
Neden çağırdığını söylemezsen gelmem Taehyung

Taehyung:
YA SÖYLİYECEK OLSAM SÖYLERİM DEĞİL Mİ?

Jungkook:
BANA SESİNİ YÜKSELTME.

Taehyung:
Sana sesini yükselten YOK. Kölem değil misin? İstediğimi yaptırırım.

Jungkook:
Getirmiyorum amına koyayım.

Taehyung:
Tamam bende Seong'tan isterim

Jungkook:
Tamam ben getiririm.

Taehyung:
Bekliyorum.

Jungkook pov
Normalde asla götürmezdim fakat Seong benim düşmanım gibi bir şeydi. Lise 1'den beri birbirimizi asla sevemedik. Isınamıyorum kıza ya asla ısınamıyorum ya birde alfa olduğu için sürekli artislik taslıyor. Yurt odamızdaki ilk yardım çantasını alıp önce odayı ardından da yurdu terk edip Taehyung'un attığı konuma yürümeye başladım.

🂱

Attığı konuma gelmiştim fakat konum karanlık bir ara sokaktı. Şu an girip girmemek arasında kalmıştım fakat kalbim girmemi söylüyordu ilk yardım çantasını göğsüme bastırdım ve derin bir nefes aldım çantayı geri indirdim ve cebimdeki telefonu çıkararak flashımı yaktım. Ara sokak uzunmuş yürü yürü bitmedi derken Taehyung'un okulda giydiği ceketi gördüm sonra flashı biraz daha yukarı tuttuğumda göz göze geldik ve beni niye çağırdığını anladım. Yanına gittim ve kaldırıma otururken aklımdaki soruyu sordum. "Bu halin ne senin"            "ne varki halimde"
"Ne yokki halinde Taehyung, kaşın patlamış,kanamış,durmuş ve kurumuş. Burnun hala azda olsa kanıyor, neredeyse çenene ulaşmış durumda hatta ulaştı şu an dudağın patlamış ve oda kanıyor ama durdu durucak gibi. Sağ elmacık kemiğin tahriş olmuş çizik çizik, sol elmacığın morarmış. Kim dövdüyse fena dövmüş" gülerek "sen birde karşı tarafı gör Jungkook"
"Niye kavga ettiğini sormadan pansumanını yapalım sonra sorarım" çantayı açıp önce bir bez alıp kan olan yerleri temizledim. Hala kanayan yerlere ise pamukla baskı uyguladım kanamalar durunca batikonla mikropları temizlemeye başladım. "Biraz yavaş ol Jungkook canım yanıyor"           "bu kadar yaralanmasaydın sende ne yapabilirim acıtmamaya çalışıyorum ama bu kadar oluyor dayan biraz" batikonla da temizleyip gazlı bezden iki ufak parça kesip birini dudağına diğerini ise kaşına yara bandı ile yapıştırdım. "Neden kavga ettin" dedim çantayı toparlarken "nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum pat diye de söyleyemem neyse en başından başlıyım o zaman. Bugün sabah beni kantine taşırken bir çocuk ikimize çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Başta fazla takmadım çünkü her ne kadar kabul etmek istemesemde sen başarılı bir öğrenci ve sporcusun bu yüzden de popülersin"       "teşekkür ederim"       "rica ederim ama bir daha olmaz haberin olsun neyse devam edeyim. Ama bu çocuk hayranlıkla değil kızgınlıkla bakıyordu çok umursamadım fakat kantine indikten sonra o çocukta indi ve bizi izlemeye başladı bende onu izlemeye başladım çünkü çok gereksiz sinirliydi. Sen bana tostu yedirmeye başladığında iyice sinirlendi ve masaya vurup kalktı."           "niye bu kadar sinirlendi ki"         "geliyorum Jungkook şu anlık sakin ol. Önceden Yoongi'ye atmak için çektiğim fotoğrafı attım ve araştırmasını söyledim. Asıl can alıcı kısma başlıyoruz. Çocuğun adın Jung Chan Swa biz okula geldiğimizde 11'miş fakat hala 11 çünkü çocuk seni ilk gördüğünden beri sana takıntılıymış" kafamda şimşekler çaktı gözlerim büyüdü ve ayağa fırladım ellerim titremeye başaldı. Oda ayağa fırladı "sakin ol ve otur Jungkook lütfen daha bitmedi"     "tamam"           "bir sene sınıfta kalmış bir sene ise dondurmuş ama dondurmasına rağmen sırf seni izlemek için okula gelmiş" Taehyung konuştukça daha çok titriyordum, midem bulanıyor ve kasılıyordu. Gözlerim yavaş yavaş doluyordu. "Arkadaşlarının dediğine göre senin hem çıplak hemde normal hallerinin posterleri duvarında asılıymış ama onları arkadaşlarına bile göstermiyormuş senin için hazırladığı bir oda varmış oradaymış bu resimler."   son dedikleriyle birlikte kafamı sola çevirip kusmaya başladım. "Jungkook iyi misin iyi misin" bir yandan ağlarken bir yandan da kusuyordum ve hala her yerim titriyordu. Etraftaki sesler artık bana uğuldama gibi geliyordu. Kusmam durmuştu ama midem hala bulanıyordu. Bu nasıl bir durumdu ben neyin içindeydim böyle gözlerimi endişeli Taehyung'a çevirdim fakat ne dediğini asla duymuyordum sadece suratına daha doğrusu gözlerinin içine bakıyordum. "Sana uzun bir süre yaklaşamaz yani öyle umuyorum en azından"           "nasıl yani sen onunla mı kavga ettin" dedim sessizce"evet kalabalık geldi şerefsiz ama bende hazırlıklıydım yani" diyerek yandan sırıttı o sırıtınca bende ufak bir tebessüm ettim. "Daha iyi misin yani tamamen iyi olmanı beklemiyorum bu durumda olamazsında zaten-  "daha iyiyim Taehyung" -ha ne tamam o zamam sustum"  kıkırdadım. "Saat 11'i geçti yurda giremeyiz nerde kalıcaz?"
"Üniversiteli bir arkadaşım kısa süreliğine şehir dışına çıktı evinin anahtarını da bana verdi evine bakmak içi ona yazarım onun evine gideriz şimdi"             " ya yarın hem okul var hemde antrenmanım var "  "gitmezsin olur biter"          "seni bilmem Taehyung ama benim için okulda antrenmanda çok önemli"       "o zaman sabah yurdun açılış saatinde uyandırırım seni ve gideriz geçte kalmamış oluruz hm olmaz mı?"    "tamam olur çok uzak mı?"          "yok iki-üç sokak aşağıda" kafamı salladım onaylamak için.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAPTANLAR (TK) OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin