Gözlerimi gün ışığının zoruyla açtığımda karşımda birini gördüm. Gözlerimi ovuşturduğumda karşımdakinin babam olduğunu gördüm. Bir anda beni soymaya başladı. Ne oldığunu anlamaya çalışıyordum. Ancak ellerimin bağlı olduğunu gördüm. Babam denecek adam pantolonunu çıkartıp üstüme çıktı. Ve bir anda bana zorla sahip olmaya çalıştı. Bunu hep yapardı. Eline kemer aldı ve bana vurmaya başladi bir yandan da gelgit yapıyordu. Bir anda içeriye bir sürü insan girdi hepsi bana "sürtük, orospu" gibi laflar etmeye başladı o baskı altında ağlamaya başladım. En arka lardan bir ses gelmeye başladı.
Hyunjin:felix... Felix hadi uyan ufaklık.
Ter içinde uyandım. Gözlerimden yaşlar akıyordu. O iğrenç görüntü aklıma geldikçe kendimi kirli hissediyordum.
Hyunjin:sakin ufaklık ben yanındayım.
Diyerek bana sarılmak istedi ama ben o anki refleks ile geri çekildim. Hıçkırıklarım arasında konuştum
Felix:sadece beni biraz yanlız bırak.
Hyunjin odadan çıkar çıkmaz tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım.
Kendimi o kadar kötü ve kirli hissediyorum ki. Aklıma sadece rüyam değil gerçekte bana yaptığı geliyordu. Bu görüntüler önüme geldikçe arkada bir sürü ses bana küfür ediyordu.
Kalkıp tuvalete gittim dudaklarımı bastırarak yıkamaya başladım. Artık dudaklarım soyuluyor ve kanıyordu bir peçeteyle sildim.
Üstümü giyinip aşağıya indim.
Hyunjin salondaki L koltukta oturuyordu. Dahada yaklaışca oturarak uyuyakaldığını farkettim.
Yanına oturup elimle saçlarını geriye attım. Tam osırada gözlerini açtı.
Hyunjin:saçlarımı çok beğendin sanırım.
Felix:yani güzeller.
Hyunjin:bu arada kahvaltıyı dışarda yapıcaz hazırlan çıkıyoruz.
Felix :ben hazırım zaten
Hyunjin: çıkalım ozaman
Ona hala sinirliyim ama şuan sinirlenincek halim yok.
Hyunjin arabanın kapısını açtığında ona döndüm.
Felix:hyunjin... Yürüyerek gitsek olur mu?
Hyunjin:tabi ufaklık gel gidelim.
Felix:ayrıca bana ufaklık demeyi kes.
Yürümeye başladığımızda muhabbet dahada ilerliyordu.
Hyunjin:peki ne diyeyim
Felix:hmmm... Civciv
Hyunjin:yok pek hoşuma gitmedi. Bebeğim diyeyim bebek gibisin çünkü.
Felix:ben bebek değilim.
Hyunjin:ama bebek gibisin.
Felix:23 yaşında bebek olmaz.
Hyunjin:olur bebeğim.
Hiçbirşey demeden yürümeye devam ettik.
Bir restoranın önünde durduk. Hyunjin kulağıma eğilip fısıldadı.
Hyunjin:içerde sana yalandan evlenme teklifi edicem. Arkadaşlarım zorla evlendiğimizi bilmiyorlar. Birazcık rol yapman gerekecek.
Diyerek yanağımı öptü ve içeriye doğru yürümeye başladı.
Bense heyecanlanmıştım bence gayet normal nasılsa ilk defa evlilik teklifi alıcam yalandan da olsa.
Peşinden içeriye doğru koşup koluna girdim. Bana rol yap demişti bende öyle yapıyorum.
Masa bulup oturduk. Siparişimizi verip beklemeye başladık. Elim masada dururken Hyunjin elini elimin yanına koyup gözleriyle benden onay istedi.
İki gözümüde onay verircesine kırptım. Elini elimin üstüne koydu. Bu sırada Siparişlerimiz geldi.
Yemeğe başladım. Ama garip birşey fark edip kafamı kaldırdım. Hyunjin yemek yerine beni izliyordu. Ağzımdaki gimbap parçasını bitirip konuştum.
Felix:yesene be koca adam.
Hyunjin: koca adam ne ya
Felix:kocamansın.konuyu saptırma yemek ye.
Hyunjin:tıch aç değilim
Felix:sen rüyanda yedin herhalde.
Kendi yediğim çunuklarımla bir tane gimbap aldım ve Hyunjin'in ağzına tıkadım.
Felix:mmmhhh ne güzel oldu aferin. Bak açmışsın işte.
Hyunjin:oğzomo tokodon hopsono
(Ağzıma tıkadın hepsini)
Felix:yiyeceksin.
Masada duran corndog lardan birini aldım ve ısırdım. Sonrasında hyunjin vermek için tabağa koyup başka bir corn doğru alırken hyunjin koymama izin vermeyerek elimi tuttu. Isırdığım corndog u ısırdı.
Gülümseyip kahvemden bir yudum aldım.
Güzelce yemeğimizi yiyip doyduğumuzda hyunjin önümde diz çöktü ve teklifi etti. Bende ilk defa duymuş gibi rol yaptım.
Felix: evet evet evet.
Hyunjin kalkıp bana sarıldı. Herkes alkışlamaya başladı. Ama birşeyler test gitti bir anda herkes öp öp öp diye bağırmaya başladı.
O anın utancıyla tuvalete kaçtım. Aynada kendime bakıp nefes aldım. Geri döndüğümde herkes susmuştu. Kendi işleri ile ilgileniyorlardı.
Hyunjin:gidelim artık istersen bebeğim
Felix:olur.
Eve vardığımızda kendimi koltuğa attım ve film seçmeye başladım. Hyunjin de yanıma oturdu.
Hyunjin:kucağına yatsam saçımla oynar mısın?
Felix:oynarım tabi. Ama uyumak yok
Hyunjin kucağıma yattı bense hala oturuyordum. Kafası bacaklarımda rahat edemez diye başının altına bir yastık koydum.
Saçları yumuşacıktı. Ayrıca çok da güzel kokuyordu. Hyunjinden ses gelmeyince uyuduğunu düşünüp saçlarını öptüm.
Öne eğilip baktığımda gözleri kapalı ama sırıtıyordu. Uyumuyormuş demek. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlayınca daha fazla tutmayarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Hyunjin'in dilinden
Felix saçlarımla oynamayı durdurunca kafamı kaldırıp baktım. Uyuyordu melek yüzlüm. Melek gibi yüzü, siyah saçları, yüzündeki o güzel çilleriyle mükemmel gözüküyordu. Yattığım yerden kalkıp Felix'i kucağıma aldım. Üst kata çıkartıp yatağına yatırdım.
Ah be Felix bir bilsen ben senle zorla evlenmiyorum. Bu evlilik teklifi gerçek bir teklifti. Ama bilemezsin. Sana söylersem beni kabul etmezsin mafyayım ben tehlikeli düşmanlarım var. Beni asla kabul etmezsin sen. Ben kan kokuyorum sen ise şeker. Birbirimize çok uzak ama bir o kadarda yakınız. Umarım kader bizden yanadır bebeğim. İyi uykular.
Kendi içimden geçirdiğim sözlerle odama gittim kısa sürede uyıyakaldım.
Naber lan bitches lar
Oy vermeyen🏳🌈
Şaka şaka kızmayın hemen 💅☺
Diğer bölüm ne olabilir. Sizce olaylar hızlı gelişsin yavaşmı?
